30 Ekim 1964 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 25

Ss O SY AL Moda Küçük gece elbiseleri Kışın sade ve küçük bir gece elbi- sesine ihtiyacı olmıyan kadın he- men hemen yok gibidir. Sık sık dan- sa gitmiyenlerin bile âni fırsatları karşılıyacak bir küçük ve şık elbise- yi hazır bulundurmaları şarttır. Bü- tün fırsatlarda rahatça giyilebilecek olan gece elbisesi düz siyah bir el bisedir. Belirli bir yaşa gelmiş bir kadın i- çin düz siyah elbise tercihen dökük bir yünlüden ve uzun kollu olmalıdır. Patronla böyle dümdüz bir boru el- bise dikmek ve bunun bedene tesadüf eden kısmını gine siyah pul, boncuk veya işle kısım kısım, serpme şekil- de süslemek, elbiseye (omodaya daha uygun bir hava verecektir. (o Oldukça resmi sayılabilecek oOböyle bir elbise yerine tam kolsuz, "V" şeklinde de- kolte yakalı bir siyah elbise de aynı şekilde patronla dikilebilir. "V" de- koltenin etrafını pul ve boncukla iş- lemek de mümkündür Fanteziden korkmuyan genç kadın- lar ve gençkızlar için model çeşidi da. ha çoktur. Meselâ şeffaf o muslinden yapılan kolsuz bir boru elbise, için- deki vücudu saran siyah dekolte kam Boru elbise Zevk meselesi AKİS, 30 EKİM 1964 HAYAT binezonu ile hem çekici, hem de çok şıktır. Muslinin yakası kapalı, kom- binezomınki ise yuvarlak şekilde, ala- bildiğine açıktır veya üstten giyilecek olan kolsuz boru elbise kalın bir ku- maştan yapılmış ve uzun kollu şeffaf bluz ile çok güzel bir takım teşkil et- miştir Bu boru elbisenin yakasından da bluzun fırfırları oOensiz bir band halinde görülmektedir. Son modelde, bluz ve elbiseden ayrı ayrı faydalan- mak da mümkündür. Bu yıl küpe ve bilezikler çok mo- dadır. Bilezikler renkli taşlardan ya- pılmakta ve kolye gibi, kolu birkaç sı- ra halinde sarmaktadır. Bunları renk renk incilerden, o taşlardan evde di- zerek yapmak da mümkündür. Uzun kolyelerin, bu şekilde ( bilezik olarak kullanılması ise yine iyi bir fikirdir. Dernekler İşbaşı geçirdiğimiz hafta Çarşamba günü Türkiye Büyük Millet Meclisinin önünden geçenler, bir an durup, Mec lise doğru gitmekte olan şık ve cazip hanımları seyretmekten Oo kendilerini alamadılar. Gerçi başkentte heyecan- lı Meclis oturumlarının hanımlar ta- rafından, gerekirse sabahlara kadar izlenmesi artık çok tabii karşılanan o- laylardandı ama, Oo günlerde siyasi havada böyle bir tansiyon mevcut i Hanımlar grup grup arabalardan iniyorlar ve konuşarak obüyük kabul salonuna doğru ilerliyorlardı. e Saat 15.20'de salonda 700'ü mütecaviz ka- dın vardı. Nihayet şık ve güzel, orta boylu bir genç kadın söz aldı ve: — Tatil bitti, bugün işbaşı yapıyo ruz" dedi. Konuşan kadın, Türk-Amerikan Kadınları Kültür Derneğinin yeni Başkanı Refia Çelikerdi. Dernek o gün yeni çalışma yılına giriyordu. o Gerçi işbaşı, her zamanki gibi omuhteşem bir açılış merasimi ile başladı ama bu, gine her zamanki gibi, hareketli bir çalışma (oprogramının o tanıtılmasına ve programa katılacak üyelerin kay- dedilmesi yolunda hararetli bir faa- liyete vesile oldu. o Faaliyet grupları, kabul salonuna geçen oantrede çok çekici birer sergi hazırlamışlardı. Her faaliyet kolu başkanı ve üyeleri, ken - di gruplarına, mümkün olduğu kadar çok sayıda üye kaydetmek için arala- rında adeta rekabete girişmişlerdi. Köy Kadınını Kalkındırma grupunun, Hastahanelere Gönüllü Yardımcı gru- 25