YURTTA OLUP BİTENLER le bir tefsire karşı açık cephe alacak- tır ve CHP bu kadroyu takip edecek- tir. DP devrinde, seçimlerin zamanın- da yapılmamasının DP idarecilerinin başına dünyanın yıkılmasına yol a- ir. Mecliste ise CHP'siz bir ek- seriyet sağlanamaz. Kaldı ki AP'nin idareci takımı da, hiç olmazsa yüksek perdeden aynı şarkıyı söylemek mec- buriyetindedir. Buna mukabil, Meclisin dört sene bitmeden kendi kendini feshetmesi ve seçimleri Haziran 1985'te yenileme ka- rarı vermesi de pek muhtemel değil. dir. Milletvekillerinin hemen tamamı mali hesaplarını dört yıl üzerinden yapmışlardır. AP idarecileri bunlara dahildir. e Bunlar kapalı kapılar ar- kasında, açıkta uçurdukları balonları tekrarlamamaktadırlar. Milletvekilleri boyunlarını kendiliklerinden ip? elbet te ki uzatmayacaklardır. O zaman, gerçekçilikten ayrılma- mak gerekirse, Türkiyede yeni seçim- lerin tarihi 1965 Ekimi olarak görün- mektedir. Yeni seçime gidilirken mil-- İsis bundan sonraki seçimin 1969 E- kimi değil, sekiz ay fazlasıyla (o 1970 Haziranında yapılacağı opeşinen ilân olunabilir. O suretle her seçmen, oyu- nu kullanırken kimi ne kadar müd- det için seçtiğini bilir. Bir aldatmaca, bir "üste oturma" bahis konusu ol- maz. Ama, bu defa 1966 Haziranında se çim yapmak, kimsenin cüret etmeye- ceği bir davranıştır. Meclis Sancılı Muhalefet Önümüzdeki haftanın basında, Mec- lis yeni dönemi için açıldığında u- mumi efkâr, adeta mutad olduğu veç hile bir "Başkanlık Kavgası" ile kar- şılaşacaktır. Başkanlık Divanının te- şekkülü 1961 yılından bu yana partiler arasında daima çekişmeye, o itişmeye sebap olmakta ve çok zaman turlar turları takip etmektedir. İşin başında bazı çevreler bunu "Türkiyede demok- ratik rejimin yürümeyeceğinin delili" olarak göstermeye çalışmışlardır ama bunun bütün "Meclisli memleketler" de âdet olduğu çabuk görülmüş ve tak tik yürümemiştir. Ama gene de bir ko- ca Meclisin günlerle bir avare kasnak gibi boş dönmesi demokratik rejime fazla itibar getirmemektedir. Buna rağmen, bu haftanın orta- sında yapılan o toplantılarda partiler Başkanlık Divanı üzerinde mutabaka- ta varamamışlardır. Bunun bir sebe- bi, 1961'den bu yana küçük partilerin erimiş olması ve çok fire vermiş bu- lunmasıdır. Onlar daha da ufalırlar- ken iki büyük parti, CHP ile AP daha da büyümüşlerdir. Şimdi AP kendisi- ne aslan payını istemekte ve Başkan. lık Divanını daha ziyade CHP ile pay- laşmaya talip olmaktadır. Bundan do- layı Meclisin de, Senatonun da yeni "feza turları"nâ çıkması kimseyi şa- şırtmayacaktır. Fakat Meclis açıldığında asıl dikkat le takip edilecek tutum AP'nin tutu- mu olacaktır. Yeni dönemde AP bu- günkü iktidarı devirip idareyi ele al- maya mı çalışacaktır, yoksa muhale- fette beklemeyi mi tercih edecektir? Bu konuda AP henüz bir karar ver- miş değildir. Kararsızlık havası Ana Muhalefet Partisinin dramı Ka- sım başında Mecliste kendisini gös AP'liler Grup toplantısında Taktik ama we taktik AKİS, 30 EKİM 1964