duğu seferlerin türk toprakları üze- rinden geçmesi kararlaştırıldı, o Aras nehri üzerinde müştereken bir köprü inşa edildi, türk-sovyet (o demiryolları nakliyat anlaşması gerçekleştirildi ve nihayet diplomatik temaslara başlan- giç teşkil etmek üzere 1963 yılı Mayıs ayında bir türk parlâmento o heyeti Moskovayı ziyaret etti. Bir ziyaretin anatomisi Dışişleri Bakanı Feridun Cemal Er- kin, haftanın sonunda Kremimde görüşmelerin niteliğini : "— görüşmelere politik açıdan ba ira Türkiyenin, komü- nist ya da tarafsız bloka kaymıyaca- ğı kesin olarak bilindiğine göre, gö- rüşmelerin sağlıyacağı fayda, iyi kom- şuluk münasebetlerinin kurulması şek ünde olacaktır. Bir süreden beri, bü- tün batı ülkeleri tansiyonu yumuşat- mak üzere faaliyet halindedir ve Tür kiye de bu faaliyete katılacaktır" di- yerek izah etmektedir. Şimdilik Başkentte ve özellikle Ha riciyede hakim olan kanaat bu yumu- şamanın daha çok iktisadi, ticari ve kültürel sahalarda kurulacak yakın. taşmalarla, sağlanacağıdır. Gerçekten Sovyet Büyük Elçisi Rijof Erkine sık sık ticari münasebetlerin çok zayıf ol duğundan yakınmakta ve,iki ülke ara sındaki ticaret hacminin geliştirilmesi için çareler aranmasını istemektedir. Zaten ruslar türklerle omünasebetle- rinde, dalma Rusya-İran münasebet- lerini model diye sunmaktadırlar. Rijof ayrıca kültürel (o temaslarla ilgili olarak münasebetlerin daha sı- kı olmasını istemektedir. Hatta bun- dan kısa bir süre önce bir kokteylde mi Bakanın ki artist öndermeliiz kültü- rel tema olmaz ki" demiştir. Ancak Kremlin görüşmelerinin a- ğırlık merkezini iktisadi, ticari ve kül- türel temaslar teşkil etmekte beraber. ele alınacak konular sadece bunlar- dan ibaret değildir ve bu teknik mese- leler Dışişleri Bakanı ile birlikte Mos kovaya gidecek olan Genel Sekreter Yardımcısı tev Subaşı tarafından teknisyenler se- viyesinde yapılacak olan görüşmeler- de söz konusu edilecektir. Asıl önemli olan politik konular Erkinin yanacağı yüksek kademede te maşlarda ele alınacaktır. Gerçi Dış. İşleri Bakanının bu seyahati ile ilgili Halük Bayülken ile Sovyet Rusya Büyük Elçisi Rijof gayriresmi de olsa bir program düzenlemiş bulun- maktadırlar. Bu brograma göre beş AKİS, 30 EKİM 1964 gün devam edecek Rusya ziyaretinde Erkin Sovyet Dışişleri Bakanı Gromy- ko, Devlet Başkam Mikoyan, Başba- kan Kosigin ve Komünist Parti |. Sekreteri - Rusyanın bugün | numa- ralı adamı olan- Brejnef ile görüşe- cektir. Erkin bu görüşmelerde de iktisadi, ticari ve kültürel yakınlaşmaların ele alınacağını söylemiş, ayrıca siyasi ko- nuların da görüşülmesinin muhtemel olduğunu ileri sürerek: amafih siyasi sahada da tek lifleri varsa dinleriz" demiştir. Karşılıklı menfaatler Erkine göre siyasi nitelikteki görüş- melerin gündemi, üç maddeden i- baret olacaktır: Barış içinde bir ara- da yaşama ve dolayısiyle dünya siya- seti, türk-sovyet münasebetleri, Kıb- s Bunlardan birincisi her diploma- tik temasta gündemlerin klasik mad- desi olmak bakımından büyük bir ö- nem taşımamaktadır. İkinci ve üçüncü YURTTA OLUP BİTENLER Rusyanın da, kendi güvenliğinin öte- sinde, bizim Amerikayla münasebet- lerimize karışmaması Oo gerektiği bir başka gerçektir. Şüphesiz Moskovada her rus tekli- rası geldiğinde direnebileceği fikri ar- tık yerleşmeye başlamıştır. Hatta da- ha ileri gidilerek tarafsız bloka kay- makta olan bir Türkiyeden bile bah- sedilmektedir. Nitekim Dışişleri Ba- kam, haftanın başlarında görüştüğü bir AKİS'çiye: Görüştüğüm garp süferasında, garp dünyasından ayrılacağımız en- dişesi var" demiştir. Erkin Kıbrıs ile ilgili temaslarım ise daha çok bundan bir süre önce Kıbrıslı ramlarla Kremlin yöneticile- ri arasında yapılan bir anlaşmaya is. tinad ettirecek, bu anlaşmanın gerçek mahiyetini öğrenmeye gayret edecek- tir. Dışişleri Bakanı Moskova görüş- " melerinden sonra yayınlanan rus-rum Sovyet Büyük Elçisi Bijof Dostluk, dostluk içindir maddeler ise birbiri ile yakından ilgi- lidir. Türk-sovyet o münasebetlerinde eriyen buzların elbette ki komünist blokun Kıbrıs olaylarına karşı tutu. raunda olumlu bir etkisi olacaktır. Sovyet yöneticilerinin Kıbrıs mese- lesinde Türkiyenin yanında yer al- mak karşılığı Erkinden bir şey iste- yip İstemeyecekleri şimdilik meçhul- dür. Bu arada kokteyllerde, elde içki kadehleri, türk hariciyecilerine fısıl- dananlara bakılırsa. Rusya, Türkiye- den NATO'dan çekilmek gibi imkân- sız şeyler talep etmemektedir. Ameri- kanın bizim Rusya ile münasebetleri- mize karışma hakkının almaması gibi müşterek bildirisini oldukça ileri bul- maktadır ve bu hususu müteaddit de- falar, Sovyet Büyük Elçisi Rijofa tek- rarlamıştır. Gerçi Rijof, Bakana bildi- riyi yeniden ve iyice okumasını, bu takdirde metnin ramlara alt olduğu, nun anlaşılabileceğini söylemiştir ama gene de ortada bir anlaşma mevcut, tur ve buna göre rusların, Makârlosa vermeyi taahhüd ettikleri silahların, türklere ve Türkiyeye tevcih edileceği bir gerçektir. Bu konuda Sovyetlerin yavaşça ( fısıldadıkları tek "Excuse" ise tatminkâr olmaktan uzaktır : — Vereceğimiz silah onların üsteli lerinden çok daha az.