RAD YO idare Paralar, paralar 'Türkiye yine önemli olaylarla karşı- karşıyadır ve Türkiye Radyo ve Te- levizyon Genel Müdürlüğü teşkilâtı henüz kurulmamıştır. Kıbrıs olayları her gün bir parça daha gelişirken Tür- kiye Radyoları da hâlâ eski teşkilâtın imkânlarının sınırları içinde dinleyi- cilerine gerek haberlerle saçma sapan programlarla uyutmaktadır. Bir mem- leketin önemli olaylarla çalkalanma- sıyla o memleketin radyo teşkilâtının kurulamamış olmasındaki ilişki nedir? Türkiye gibi bir memlekette radyo ların yalnız özel durumlarda oynadık- ları roller değil; memleketin kalkın- masında, dinleyicinin çeşitli konular- da düşünce sahibi olmasında yarattık- ları etki bugüne kadar pek anlaşılma- mıştır. Son yıllardaki çeşitli tecrübe- ler radyonun kamu oyu üstündeki et- kisini adamakıllı meydana çıkarmış ve memleketin niçin en kısa zamanda tam teşkilâtlı obir radyo kuruluşuna sahip olmasının gerektiğini bir kere daha belirtmiştir. Bugünlerde de rad- yonun önemini açıkça ortaya koyan bir başka olayla karşılaşmış bulunuyoruz. Bu olay Kıbrıs meselesinin en son saf- hasıdır. Kıbrısı Türk jetleri ateşe tu- tarken, halkın uzun bir süreden beri beklediği müdahale hakkımız en so- nunda kullanılırken radyolar heyeca- hâlâ bir teşkilâta sahip olamamaları- dır. Radyolarımızın teşkilâtlanmasın- dan sorumlu olanlar bu görevi yerine getirebilmek için çabalamaktadır. Kar şılarına çıkan anlayışsızlık, mali im- kânsızlık gibi meselelerle (o uğraşma- nın kolay olmadığını herkes anlamış bulunmaktadır. Bununla beraber şu- rası da anlaşılmıştır ki, çeşitli çabalar, meseleler ve gayretler içinde çırpınan bir Türkiyede radyonun rolü ve önemi son derece büyüktür ve Türkiyenin en kısa zamanda gerçekten (yeterli bir radyo teşkilâtına sahip olması gerek- lidir. Türkiye eğer böyle bir teşkilâ- ta sahip olsaydı gerek yurt içindeki, gerekse yurt dışındaki dinleyicilerini hem daha iyi bir şekilde aydınlata- cak, hem de Türk tezini daha açık şe- kilde çevreye aksettirebilecekti. Radyo birçok tenkitlere rağmen bu görevini son Kıbrıs olayları sırasında yapama- mıştır. Üstelik bu konuda bir başıboş- luk içinde geveleyip durmuştur. Hâlâ eski imkânlarla çalışan, hâlâ hizipler- den kurtulamamış olan bir teşkilâtın birdenbire çıkan önemli olaylar sebe- biyle artan yükü hesaba katılırsa mese- le anlaşılır. İşin esası he bu sebeplerden hem radyoların biran önce yepyeni bir teşkilâta sa- hip olmaları, hem de bu teşkilâtın en anlayışlı şekilde oOkurulması şarttır. Radyo teşkilâtının anlayışlı şekilde ku- rulması ne demektir? Bugün yabancı radyolardaki personelin hiç olmazsa geçimlerini sağlayacak ücretleri var- dır. Bu personelin sayılan programla- rı yeterli şekilde hazırlayabilecek, ha- berleri gerektiği şekilde takip edebi- lecek kadar yüksektir. Olayların çok- luğu ve önemi bu personeli ne kadar sıkıştırırsa sıkıştırsın düzenli bir iş ümü yapılması gerekli olan göre- vin yerine getirilmesini sağlar. Birden- bire çıkan olaylar, bir kişinin üstüne binbir işi yüklemesine sebep olmuş- tur. Gerektiği zaman gerekli yerler i- çin para kolayca harcanabilir. Para- nın hesabı daima tutulmaktadır ama laylıklar düşünülmüştür. İşte anlayış budur, Türkiye Radyolarının teşkilâtı- nın da bu anlayışlar göz önünde bu- lundurular a ilerisi için faydalar sağlayacaktır. Bugüne kadar yapılan kuruluş fa- aliyeti göstermiştir ki teşkilâtın artan bütçesi ve masrafı çeşitli itirazlara yol açmaktadır. Türkiye Radyo - Televiz- n Kurumu yöneticileri gerektiği şe- kilde çalışabilmek için yeni teşkilâtın kuruluşunda gözetilmesi gereken nok- taları tesbit etmişlerdir. Bunların ba- şında yeterli elemanın bulunması veya yetiştirilmesi gerici muhakkaktır. Ye terli elei ulabilmek veya eleman yetiştirmek için i ise en başta paraya ih tiyaç v Hem masrafları karşıla- abilmek, hem de yetişmiş elemanı abiler için bu para işidir. Bu anlayış elbette yalnız para hu- susunda olmamalıdır. Radyonun yalnız önemli zamanlarda değil, her zaman oynadığı rol göz önünde tutulur ve o- na göre hareket edilirse, önemli olay- ların cereyan ettiği Türkiyede dinle- yici sabah akşam, saçma sapan prog- ramları dinlemekten kurtulur. AKİS/29