Papandreu, dikkat et! Yunanistanda, kolaylıkla beklenileceği gibi, ihtiyar de- magog Papandreu aleyhinde çok şiddetli bir kampanya açılmıştır. Âlemdarlığını muhalefet gazetelerinin yaptığı bu kampanyada Papandreu, Yunanistanı berbat bir du- ruma getirmiş olmakla itham olunmakta ve istifası is- tenmektedir. Yunanlıların bunda haklı olmadıklarını söylemek im- kânı yoktur. Tarihe "Kıbrıs Fatihi" olarak geçeceği hül- yası içindeki Papandreu, memleketine en büyük fenalık- lardan birini yapan adam sıfatıyla damgalanmak üzere- dir. Zira ihtiyar demagog, gerçekçilikten tamamile uzak politikasıyla Yunanistanı bir büyük harp felâketi tehli- kesiyle karşı karşıya bırakmıştır. (e Neticenin bu olacağı kendisine ihtar edilmiştir, fakat gözleri dönmüş olduğun- dan Papandreu bunu anlamamıştır. Aksine, küçük kur- nazlıklarla büyük hedeflerine varabileceğini sanmıştır. Bugün memleketinde, milletine karşı son derece sı- kıntılı olan Papandreu ne yapacaktır? Yapacağı en akıl- lıca şey sorumluluk mevkiini terketmek ve gerçekten so- rumluluk duygusu taşıyan bir liderin Yunanistanın ida- resini eline almasıdır. Yunanistan için siyasetin bir temel taşı olan türk dostluğu o zaman daha kolaylıkla tekrar sajda Türkiyeye itidal ve meselenin le barışçı yollarla halledilmesi tekrar tav siye ediliyordu. Erkin, Büyük Elçiye, Kıbrısta türklere karşı girişilmiş olan tecavüzleri bir kere lr izah o etti, Türk Hükümetinin duruma omüdaha- le etmek niyetinde olam "bildirdi kararı daha çok bir kararı niteliğindeydi ve bu müdahale- nin ne şekilde olacağı tesbit mişti. Öğleden sonra toplanan venlik Kurulunda meselenin bu yönü görüşüldü. Bu ikinci kanlardan başka Millet kurulabilir, geçen günler birer acı hatıra olarak maziye gömülür. Türkiye buna hazırdır, bunu daima arzulamış- tır, bunu arzulamakta devam etmektedir. Bizim elimiz Yunanistana uzatılmış kalmıştır. Zira Türkiyede herkes, bilhassa bugün Türkiyeyi idare edenler, türk-yunan dost- luğunun önemini gayet iyi takdir etmektedirler. Bir so- rumsuz papazın bu dostluğu bozma teşebbüslerine Papand- reunun alet olması bütün türkleri müteessir etmiştir. Şim- di, yalnız kalmış Yunanistan bu hatanın bedelini öde- mektedir. Gerçekçi bir politikaya, bütün hayâllerini ve söylediği bütün saçma lâfları unutarak Papandreunun kendisi dö- nebilir mi? Bu, elbette ki komşu memleketin bir iç poli- tika meselesidir ve kendilerini kimin idare edeceğini yu- nanlılar bizzat kararlaştıracaklardır. Her halde, aksi bir adım attığı veya kısır oyalayıcılık taktiğinde devam et- tiği takdirde Papandreunun Yunanistanı mutlaka ateşe atacağını, Türkiyenin şantaja ve blöfe boyun eğmeyece- ğini, vakti geldiğinde darbeyi tereddütsüz indireceğinde, dünyanın ise haksızlıktan yana olmayacağını yunanlılar geçirdikleri bu tecrübeden anlamış olmalıdırlar. Gerçek arzusu komşusuyla dost geçinmek olan Türki- ye, gözlerini Atinaya çevirmiştir. prensip — kanı Turgut Sunalp, Kara Kuvvet- leri Komutanı Ali Keskiner, Hava edilme- (Kuvvetleri (Komutanı İrfan o Tansel Gü- o ve Deniz Kuvvetleri Komutanı Nec- det Uran ile bazı Harekât (Dairesi toplantıya Ba- subayları da katıldılar. Amerikalıla- Meclisi Dış- rın deyimiyle bir "Staff" niteliğinde Görüşme son derece anlayışlı olmuş. Büyük Elçi böyle bir müdahelenin A merika tarafından önleneceğine dair en küçük bir imada dahi bulunmamış- ı. Büyük Elçiye, bir hava müdahalesi kaçınılmaz hal aldığı takdirde bunun sadece askeri hedefleri ogözeteceği te- min olundu. Esasen, bir muhribine ateş açılması sebebiyle Kuzey Viet-nam mı bombalayan Amerikanın binlerce türkün ölüm tehlikesiyle karşı karşı- ya kaldığı bir sırada Türkiyenin mü- i ngelliyeceği Oo düşünüle- mezdi. Erkin Büyük Elçi ile görüşme- sini Bakanlara naklettikten sonra zi- hinlerdeki istifhamlar hemen hemen tamamiyle çözülmüştü. ( Geriye bir problem kalıyordu: (o Yunanistanın tepkisi... Bakanlar (Kurulunda LU konunun tartışılması pek uzun sür- medi. Çünkü İnönü elini masaya vu- rarak : "Kararı oya koyuyorum" o demiş ve tartışmaya son vermişti. Bir anda oval masanın etrafını çeviren bütün Bakanların elleri havaya kalktı. Ba- kanlar oylamaya evet derken, aslında muhtemel bir Türk-Yunan savaşına da evet diyorlardı... Nush ile uslanmıyani göbahki toplantıda alman müdaha- AKİS/12 işleri-Komisyonu Başkanı Nihat Erim, Orgeneral Harekât Dairesi Baş- Genel Kurmay (Başkanı Cevdet Sunay, Ali Keskiner Türk gücü olan bu toplantıda, bir gün önceki ke- şif uçuşlarında alınmış olan fotoğ- raflar tekrar incelendi, son durum bir kere daha gözden geçinii ve özellik- le Papaz için çok acı bir sürpriz olan hava müdahalesine karar verildi. Ancak kararın Amerikaya da bil dirilmesi gerekiyordu. Bu defa Erkin, Hare'i Dışişleri Bakanlığına (o çağırdı ve Güvenlik Kurulunun aldığı kararı kendisine açıkladı. Bakanla Büyük Elçi arasında yapılan bu ikinci Ogö- rüşmede birincisinden pek farklı ol- madı. Hare herhangi bir mukavemet göstermedi ve sadece "Adadan nan haberleri biraz mübalâğalı gör- düğünü ve bu sebeple daha barışçı yol ların aranmasının faydalı olacağını" söylemekle yetindi. Ancak (o kendisine fotoğraflar ei bir şey söyle- ahaleyi oengelliye- cek en küçük bir mani kalmamıştı. Toplantıdan saat tam 17 de ayrılan Tansel, 34 jete Erenköy o civarındaki hedefleri obombalama emrini verdi. Hareket daha önceden plânlanmış ve ilk uçuşa katılacak olan pilotlar ose- çilmiş olduğundan havacılar rın hepsi de Kıbrısa gitmek istiyor- lardı. Bu sebeple harekâta katılacak