Çimento İşin doğrusu "rürkiye Çimento Sanayiine uygulanan fiyat sisteminin dünyanın hiç bir yerinde olmaması bir yana, memleke- timizde de başka herhangi bir mamu- le uygulanmaması, son günlerde gerek resmi sektör, gerekse özel teşebbüse ait fabrikaların bu sistemi değiştirmek için kat'i bir teşebbüse geçmelerine yol açtı. Memleketimizde 1958 yılında alınan 4 Ocak kararları ile fiyat dondurma- larına son verildiği halde, sadece çi- mento sisteminde narh sisteminin tatbikine bugüne kadar devam edil- mektedir. 1958'de takdir edilmiş bugünkü fia- tın piyasa rayicine uyup uymaması bir yana, ayrıca tatbik edilmekte olan prim sistemi de işleri allak bullak etmek- ten başka bir sonuç sağlamamıştır. imento fiyatlarının ve uygulan- makta olan prim sisteminin ne oldu- gunu anlayabilmek için bu işin 7-8 yıllık bir tarihçesini kısaca gözden ge- çirmek lâzımdır. Her telden 957 - 58 senelerinde gerek kamu sek- törü, gerekse özel sektöre mensup çimento fabrikalarının ( birleşerek bir çimento müstahsilleri birliği kurmala- rı uygun görüldü. Bu birliğe dahil fab- rikalardan kâr Be ton başına 8 ira prim vermekteydi. ( Biriken bu primler de, zarar Gi fabrikalara da- gıtılmaktaydı. e 1962'ye kadar devam eden bu sistem, bu tarihte bir deği- şikliğe uğradı. Fabrikaların satış fiyat- ları. 140 lirada donduruluyor ve her fabrika ton başına 8 lira prim ver- mek mecburiyetinde (o tutulduğu için fiyat hakikat halde 132 liraya geliyor- du. Bu 132 liraya eğer fabrika ziyan etmekteyse alınan primlerden bu za- rar kapatılıyor ve ayrıca 10 lira kâr veriliyordu. Böylece her fabrikanın is- tediği kadar maliyetlerini yükselterek yani kitabına uydurarak zarar edebil- mesi imkân dahiline girebilmekteydi. Aslında 1958 yılında tespit edilmiş o- lan 140 lira fiyat da bugünün şartla- rına uymamaktadır. Vk meselâ 1958 yılında çıkarılan ir kararnameyle yıl kullanılan 0.10 kömürü 102 li- ra idi. Görünüşte bu fiyatta bir de- gişiklik yoktur. Fakat 1958 de 102 lira- ya yerilen kömürün rutubet derecesi yüzde 3 tü. Sonradan çıkarılan bir ka- rarnameyle rutubet nispeti Il e yük- ŞALE Mİ seltildi ve yüzde 11 den düşük rütu- betli kömür verilirse, her yüzde | için ei 1 fiyat farkı alınacağı belirtil- “Ayrıca 1958 kararamesiyle külden prim alınmazdı. Rutubeti arttıran ka- rarnameye yüzde | noksan küle yüzde 5 fazla fiyat alınacağı kaydı konuldu böylece halâ 1958 fiyatıyla, yani 102 liradan satılıyormuş gibi görülen kö- mürün hakiki fiyatı 125-130 liraya çıkmıştır. Kömürde inkâr edilemiyecek bu fiyat yüksekliğinin yanında, başta işçi ücretleri olmak üzere bir çok mas- raflarda artışlar olmuştur ki, bunların hesaplanamaması yüzünden 1958 tari- hindeki fiyatların realiteyle ilgisi kal- mamıştır. Yeni bir prim sistemi mi? B' hiç bir baza dayanmayan fiyat- ların yanında, asıl prim sisteminin serbest piyasa şartlarına ouymaması, memleketin pir fabrikasında ve dola- ısıyla o bö e binlerce ton stok birikirken başka bir bölgesinde çimen- to sıkıntısı çekilmesine, bu zahiri dar- I üzünden de gene binlerce ton çimento ithal edilip çok kıymetli dö- vizlerin kaybına veya kliring anlaş- malı memleketlerden Ri değerde ve ziyadesiyle muhtaç olduğumuz mal- ların getirilememesine yol açmıştır. 140 liralık fiyattan 8 lira prim çı- karılınca, reel fiyat 132 liraya inmekte, buna her fabrikanın zararı ile 10 lira kâr bindiği için her bölgede başka baş ka fiyatlara satılabilecek çimento stok ları meydana çıkmaktadır. u durumda meselâ Niğdede elde edilen çimento İstanbula nakledilecek olsa, İstanbuldaki karaborsa fiyatının da üstünde bir fiyatla satışa çıkarmak mecburiyeti doğmaktadır. Bu sistemin başka bakımlardan, uy- gulanmasında aksaklıklar mevcuttur. Evvelâ, 440 sayılı iktisadi devlet te- şekküllerinin reorganizasyonu ile ilgi- li kanun bu tesisleri birer kâr mües- sesesi olarak mütalâa etmekte, bun- lar zarar ederse, zararlarının bütçe- den ödeneceği ve fiyat farklarını baş- ka yerden alamıyacakları belirtilmek- tedir. Ayrıca bu tesislerin mamulleri için fiyat empoze edilemiyeceği de ka- nunda açıkça ifade olunmaktadır. Bu durumda ne 140 ri a ne her fabrikanın verdiği 8 er lira primin, ne de zararlarıyla birlikte aldıkları Kâr- ların 440 sayılı kanuna uyar tarafı kal- mamaktadır. Yel üfürür su götürü Ör“: yandan dim on ay önce Res- mi Gazetede (yayınlanan plânın 1964 uygulamasıyla ilgili metinde çi- mento işlerinin düzene konulması ge- rektiği belirtilmekteydi. Nihayet Ha- ziranda Yüksek Plânlama Kurulu çi- mento işlerinde uygulanması gereken bir sistemi kabul etti. da bulunan ilgili Bakanlara ve bu a- rada Sanayi Bakanına rağmen, Sa- nayi Bakanlığı nedense bu sistemi bir türlü yürürlüğe koymağa (o yanaşma- maktadır. Bu durumda çimento fabrikaları arasında kurdurulmuş olan müstahsil- ler Birliği bir protokol o hazırlayarak 1962 yılında yayınlanan ve K/1164 sa- yılı karara ekli tebliğin yürürlükten kaldırılması konusunda prensip kara rına varıldığına göre, çimento sana- AKİS21