29 Mayıs 1964 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 15

29 Mayıs 1964 tarihli Akis Dergisi Sayfa 15
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

reket'i de, Makarios ve çetecilerinin beş sınıfı silâh altına almak yolun- daki kararlarıdır. Bilindiği gibi. Kıb- rıs Anayasası gereğince Kıbrıs ancak 2000 kişilik bir ordu bulundurabilir. Bunun yüzde yetmişi rum, yüzde otu- zu da türk gönüllülerden kurulacak- tır. Oysa Makarios bu orduyu hiçbir zaman kurmadığı gibi, iki topluluk a- rasında çatışma başlayınca 5.000 rumu da "Milli Muhafız Teşkilâtı" adı al- tında silâhlandırmıştır. Şimdi de, res- mi rum çevreleri tarafından açıklan- dığına göre beş sınıf silâh altına alı- nacak, başka bir deyişle, Kıbrısta Zo- runlu askerlik düzeni (o kurulacaktır. Bu, şimdiye kadar zaten çiğnene çiğ- nene ortada sağlam hiçbir tarafı kal- mamış Kıbrıs Anayasasına rumlar ta- rafından vurulan yeni bir tekmeden başka birşey değildir. Türk (hükümetinin bu hafta İngil- tere ve Yunanistana verdiği notanın kaçırılan türkler ve Anayasa ihlalleri konusunda son ve kesin bir ihtar ol- duğuna şüphe edilmemelidir, Bunu Türkiye tarafından o girişilen olağan bir diplomatik (o teşebbüs diye kabul etmek, bütün dünyayı, hiç de beklen- medik bazı durumlarla karşı karşıya bırakabilir. Bu bakımdan, hem Kıb- rıs rumlarının, hem de Birleşmiş Mil- letler sorumlularının biran önce dav- ranarak, tutsak türklerin serbest bı- rakılmasını sağlamaları ve Anayasayı ihlâle bir son vermeleri gerekir. Aksi halde, doğacak “olayların Ne karşılaşı- Bu hafta içinde Kıbrıs konusunda dikkati çeken bir başka gelişme de Mısırı ziyaret etmekte olan (Sovyet Başbakanı Krutçefin Mısır lideri Na- sırla yaptığı görüşmeler sonunda ya- e bildiride Adanın durumuy- a ilgili olarak söylenen sözlerdir. İşin Ee bakılırsa, bunlar, hiç kimseyi bağlamayan birtakım yuvarlak sözler olmaktan ileri gitmemektedir. Fakat hem Mısırın, hem de Sovyetler Bir- liğinin Otutumlarını açıklamak ba- kımından oldukça ilgi çekicidir. Bildiride söylendiğine göre, Sovyet- ler Birliği ve Mısır liderleri, "em- peryalist kuvvetlerin Kibrisin içişle- rine karışmak için giriştikleri devamlı teşebbüsleri endişe ile okarşılamakta- dırlar. Bildirinin bir başka yerinde de. Krutçef ile Nasırın "halkların güven- liğine karşı yöneltilmiş bir emperya- list tehdidi olan bütün yabancı üs- lerin kaldırılmasını gerekli buldukla- rı" belirtilmekte ve "bu üsler, emper- YURTTA OLUP BİTENLER yalistler tarafından Oo milli kurtuluş hareketlerini engellemek ve dünya ba- rışını tehdit etmek için, kullanılmak- tadır" denilmektedir. Bu sözlerin ışı- ğı altında, Nasırla krutçefin Kıbrıs- ta herşeyden çok ingiliz üsleriyle il- gili oldukları anlaşılıyor. Gerçekten bugün, Güney Arabistandaki üsler dı- şında, İngilterenin Orta Doğudaki son dayanağı Kıbrıstaki üsleridir. Bu üs- ler, İsraile karşı girişilecek her hare- kette Nasırı dikkatli olmaya yönelten en kuvvetli Batı kozlarıdır. Sovyetler Birliğine gelince, bunların Moskovayı Akdenizdeki Polaris denizaltıları ka- dar rahatsız etmediğine şüphe yok. fa- kat herhalde ortadan kaldırıldıkları gün Sovyetler biraz daha rahat nefes alacaklardır. Bununla beraber, Moskovanın, Tür- yiyenin Kıbrısla ilgili endişeleri için- de ingiliz üslerinin biç mi hiç yer al- madığım anlaması zamanı gelip de geçmiştir. Türkiyenin endişesi Ada- daki İngiliz üslerinin geleceği değil, A- dadaki türklerin can ve mal güvenli- kadar hassas olan Sovyetler Birliği- nin Türkiyenin aynı i olmasını da anlayışla karşılaması ge- rekir. (AKİS — 966) AKİS/15

Bu sayıdan diğer sayfalar: