Değişmeyen Yunanlılar 1 964 yılının 18 Şubatında, Kıbrısın lât, ne kurban vardır. Yunan bay- başkenti Lefkoşede Papaz Makarios rağının gölgesi altında yunanlı- bir basın toplantısı yapmış ve şöyle lar, müslümanlar, yahudiler yan- demiştir: yana, bir ve bölünme bir vata- “Ortadaki asıl mesele Türkiye, İn- nın eşit bak ve görevlerine sa- giltere ve Yunanistana Kıbrıs işleri- hip hür vatandaşlar olarak yaşaya- ne müdahale hakkı tanıyan anlaşma- ocaklardır. Yunanistan (o(müslümanla- yı feshetmektir. Herhangi bir yeni siS- ra şimdiye kadar bilmedikleri bir tem altında Kıbrıs türklerine din, €e- (hürriyet, ohayâl dahi etmedikleri gitim, dil ve kültür alanlarında temi- bir adalet teklif etmektedir ve bü- maa nim e tün bunların üstünde Yunanistan nlar niyetin — ışığını ir- m sonra azınlığın çoğunluk kararlarını, lie ar el sığ gel " Makarios yete etmesi asla bahis konusu ola- ' Venizelos 1964 maz." 1920 yılının 7 Eylülünde Yunanistanın başkenti Atinada İlan Meclisi bir toplantı yapıyordu. 10 Ağustos 1920'de Türkiye Yunanistana ne çekilmişti. Venizelos, yunanlıların meşhur hayali Büyük Yunanistan"ı kâğıt üzerinde gerçekleştirmişti. O gün, Venizelosa "Vatanın hadimi ve kurtarıcısı" vermiş olan Yunan Meclisinin Başkanı Sofulis şöyle di- Sevr Andlaşması imzalanmıştı ve yordu : "Bugün yunan bayrağının dalgalandığı yerde ne cel- dı. Karacı erlerle subaylar peyderpey indirilmeğe başlandılar. Fakat iki lay- terdeki toplar ve mühimmat indiril- medi. Karacı erlerle subaylar kışlala- ra sevkedilirken, denizciler muhripler- de kaldılar. Cumartesi, Bayramın ilk günüydü ve başlangıçta denizcilere i - zin çıkmıştı. Ancak bu emir ikinci gün kaldırıldı ve denizciler muhriplerin- de, karacılar .ise kışlalarında, ikinci bir emre kadar, alarm haline geçtiler. Bu sırada Adanada İncirlik Hava ala- nında bulunan Türk Hava Kuvvet- lerinin P-84 ve F-100 tepkili uçakları keşif uçuşlarına devam ediyorlardı. İn- cirlikteki uçaklara bir müddet sonra Diyarbakır üssündeki uçaklar da ka- tıldılar. İskenderun limanında bulunan yol- cu ve yük gemileri de limanın açığı- na alındılar. Türk bandıralı Giresun şilebi ise İstanbuldan gelen bir emir- le Deniz Kuvvetleri oOemrine verildi. Asker ve sivil mürettebat halen gemi- de birlikte bulunmaktadır. Çifte heyecan Askeri birliklerin hareketi İskende- runda ve Kıbrısta büyük heyecana vesile yerdi. İskenderundaki halkın ve Kıbrıstaki türklerin hisleri coşkunluk, sevinç ve ümittir. İskenderunda halk bir anda sokaklara döküldü ve birlik- lerimize coşkun tezahürat yaptı. Filo- muz açıktayken görülmemiş bir kala- balık rıhtımları doldurdu ve sabaha KİS'in 7 Mart 1984 tarihinden itibaren yayınlamaya pâyesini başlayacağı bir yazı serisinden alınmış olan ikinci pa- ragrafla gazetelerin 19 Şubat 1964 tarihli sayılarında çık- mış olan birinci paragraf arasında, fark vardır? Venizelosun Anadolu türkleri için düşündüğü "saadet"i, Makarios şimdi Kıbrıs türklerine sunmaktadır! Ancak, benzeyiş burada kalacak değildir. Venizelos, kendisini Anadolunun ortasında bekleyen Türk Ordusu- nu unutmuştu. Makarios, Adaya Anadolunun kenarından zihniyet olarak ne bakan Türk Ordusunu unutmuş görünüyor. kadar orada kaldı. Kıbrısta da türk- ler kendilerini tahammülü güç bir ha- yattan ve tehlikeden kurtaracak olan askeri sabırsızlıkla beklediler. Kıbrıs rumları ise derin bir endişe içindey- diler. Makarios, Kıbrıstaki rum kuv- vetlerin, silâhlı sivillerin de yardımıy la türk birliklerine karşı mümkün ci- lan mukavemeti göstermeleri için emir verdi. Hareket Güvenlik Konseyinin toplantısından önce yapılsaydı Papaz Başkan derhal feryadı basmaya hazır- lanmaktaydı. Rum çeteciler, türklerin Adaya çıkacaklarını sandıkları bölgele re sevkedildiler. Bu satırların ( yazıldığı sırada İs- kenderunda durum şudur: o Şehirde büyük bir heyecan hüküm sürmekte- dir. F-84 ve F-100'ler sık sık denizüs- tünde uçmaktadırlar, Harp Filomuz İskenderun açıklarında hazır vaziyet- te beklemektedir. 39. Tümen alarm halindedir. Sarıseki NATO iskelesinde iki layter mühimmat yüklü olarak em- re hazırdır. Türk Silâhlı Kuvvetleri bütün dallarıyla (Kıbrıslı soydaşları- mızın yardımına koşmak için alesta e- mir beklemektedir. G. Konseyi Havanda dövülen su (Kapaktaki Diplomat) (Geçen hafta Ankarada, Kıbrıstan dö- nen Amerika Dışişleri Bakan Yar- Ziyanı yok.. Venizelos gibi, o da aydır yakında. dımcısı George Ball türk devlet a- damları tarafından tebessümle karşı- landı. Ball Türkiyeden Lefkoşeye gi- derken Makariosa götürdüğü "tadil e- dilmiş anglo-amerikan O teklifleri"nin Papaz tarafından kabul edileceği ü- midini belirtmiş, buna mukabil İnönü ve Erkin kendisine "hâyâl etmemesi"ni tavsiye etmişlerdi. İnönü ve Erkin bu tavsiyeyi yapar- ken bir esaslı noktayı dikkat nazarına aldılar: Papazın hedefi ne Enosisür, ne türkleri kesmektir, ne de türkleri Adadan kaçırmaktır. Papaz, Zürih ve Londra Andlaşmalarının türklere hak- lar, Türkiyeye müdahale imkânı veren maddelerinin kaldırılmasının peşinde- azınlık gibi ele alarak onları ihya ede- cektir! Gayesi bu olduğu için de, bu yolu kendisine, açmadığını mukemme- len gördüğü her teklifi reddedecektir, hiç bir uyuşma istidadı göstermeyecek- tir. Anglo-amerikan tekliflerinin, tâ- dil edilmiş de olsa, böyle bir meziyeti yoktur. Anglo-amerikan teklifleri mev- cut hukuki statünün kabul edilmesi te - meli üzerinde oturmaktadır. Nitekim George Ball, İnönü ve Er- kinle yaptığı konuşmalarda Makarlosun kendisine red cevabı verdiğini bildirdi. Bu, Ankarada bir sürpriz sayılmadı. Şimdi, Türkiyenin müdahale hakkım kullanmasından başka çıkar yol kal- AKİS/9