SOSYAL Ziyaretler Bir bayram ziyareti e muhakkak surette ihti Yarlık değil, çalışma fonksiyonla rının kaybolmasıdır. İnsan yedi yaşın- da da güçsüz olabilir, yetmiş yaşında da...» Dr. Refik Aybars, bu sözleri söy- ledikten sonra Önündeki makete eğil- di re merakla kendisini dinleyenlere maket hakkında izahat vermeğe baş- ladı. Olay Şeker bayramının ilk günü Başkentte, İtfaiye Meydanındaki Güç- süzler Yurdunda i, o Konuşmayı işbasına gelen Belediye Meclisi üyele- rinden ibaretti. Üyeler o gün, başta Güçsüzler Yurdu olmak üzere, Beledi- yeye bağlı Belediye hastahanesi, Te- mizlik işleri, İtfaiye ve Zabıta müdür- lüklerini ziyarete gitmişlerdi. Beledi- ye tarafından «Kimsesizleri, Yaşlıları, Güçsüzleri Barındırma ve Dinlendirme Yurdu Yaptırma Derneği'ne hibe edi- len Keçiörendeki büyük arazi üzerine bu yıl inşa edilmeye bağlanacak olan Güçsüzler Yurdu gerçekten memleke- tin çok büyük bir ihtiyacını karşılıya- caktır. Memleketimizde 500 biri kim- sesiz, iş yapamıyacak durumda güç- süz vardır ve bunların ancak 100 bini himaye görmektedir. Keçiörendeki site ise 1500 güçsüzü, modern bir şekilde, rehabilitasyon imkânları ile beraber, barındıracak, ücretli ve ücretsiz oya- rakları bulunan ihtiyarlık, hasta hane- si ve yaşlanmış ihtiyarların konforlu ve rahat bir hayat sürmelerini Bağlı- yacak olan ikişer kişilik, 18 daireli apartıman binası ve çalışma atölyeleri, camisi, diğer tesisleriyle (o güçsüzlere gerçek bir yuva olacaktır- Belediye- nin hibe eltiği geniş arazinin bir kıs-; mı Milh Eğitim Bakanlığına verile- cek, burada bir ilkokul ile bir çocuk bahçesinin ' yapılması o sağlanacaktır.; Böylece, ihtiyarların dünyadan tecrit edilmemesi prensibi de, en modem bir anlayış içinde, uygulanmış olacaktır. Geleceği parlak bir kurum ernek bugün, inşaata obağlıyacak kadar tüylenmiştir ve. iki milyona yakın parası vardır. Fakat inşaatı bi- tirebilmek için, daha çok yardıma ih- tiyacı olacaktır. Güçsüzler Yurdunun,, kendisini bu işe adamış bulunan Baş- tabibi, Göğüs Hastalıkları (omütehas- sısı Dr. Refik Aybars, halkın bu yar- dımı yapacağından emin bulunmakta- dır. Çünkü yurt, İtfaiye Meydanında- HAYAT ki bugünkü nüvesi ile bütün yurttaş- ların sevgi ve güven duygusunu kaza- nabilmiş ve bugün ihtiyacının bir kıs- mını, yapılan bağışlarla karşılama du- rumuna gelmiştir. Derneh, site inşaatı- nı bitirdikten sonra, siteyi gine Bele- diyeye devredecek ve Yurt Belediye yardımı ve döner sermaye ile idare edilecektir. Yurdun büyük bir modem siteye nakli ve güçsüzlerin, bütün imkânla- rından faydalanılarak rehabilitasyon merkezlerinde çalıştırılmaları gerçek- ten güçsüzlere bambaşka bir (o hayat kapısı açacaktır. Ama bayramın bi- rinci günü İtfaiye Meydanındaki Yur- du gezen Belediye Meclisi üyeleri, asıl meselenin idare olduğunu bir kere da- pat etti. Kolları ve kafası çok iyi ir liyordu, fakat mefluçtu, yataktan kal- kamıyordu. Bayramda güçsüzlere pek çok ya- kınları, ziyaretçi olarak, gelmişlerdi. Genç bir karı-koca, Yurttan ayrılırlar- ken yurdun idealist hemşiresi Lütfiye. Akın kendilerini selâmladı ve; «— Onu merak etmeyin. Sizin ba- banız, emin olun ki bizim de babamız- dır» dedi. Törenler Halide Edip Günü G enç kadın, dinleyicilerine (o baktı, sonra kelimelerin üzerinde dura- rak : «— Onu, bugün burada, yalnızca (büyük bir romancı ve edebiyat tari- himizin değerli bir elemanı olarak de- gil, herşeyden önce, kadınlığın yılmaz bir savunucusu, bir hürriyet ve istik- Halide Edip Adıvar son günlerinde Bir rüsgârdı, geldi geçti ha, yatkından müşahede etmek fırsatı- nı buldular. Bu 30 yataklı küçük Yurt gerçekten mutlu, neşeli, huzurlu bir yerdi ve güçsüzler insana hüzün vermi- yor, aksine, teselli kaynağı oluyorlar- dı. Güçsüzlerin kimisi üyelerle Kıbrıs dâvasını tartıştı, kimisi yazdığı ro- manı, yaptığı işi gösterdi. Bir güç- süz, Büyük Millet Meclisindeki | İş Kanunu Tasarısını (omerakla izledi- ğini bildirdi. Kendisi emekli bir fikir işçisi idi ve eline geçen paranın yakın- da iki misli olacağını umut edyor, ge- lecek için projeler kuruyordu. o Bir güçsüz, yattığı yerde yaptığı küçük radyoyu üyelere dinletti ve onlara hiç de güçsüz olmadığını, ancak böyle bir şefkat yuvasına muhtaç olduğunu is- lâl âşığı, bir milli mücadele kahrama- nı, bir büyük idealist olarak anıyoruz» diye sözlerine başladı. Olay, geride bıraktığımız o hafta içinde Sanatseverler Kulübünde, Üni- versiteli Kadınlar Derneğinin tertiple- miş olduğu Halide Edip Adıvarı an- ma töreninde geçti. Konuşan genç ka- dın, Ankara Maarif Kolejinin edebi- yat öğretmenlerinden Semiramis Yazı- cı idi. Sanatseverler Kulübü, erken saatlerden itibaren tıklım tiklini odol- muştu. Ankaralı hanımlar, siyah çar- şafı içinde bile kadınlığın sesini topla- ma duyurabilmiş olan, İstiklâl Sava- şına katılan, kitleleri sürükleyen o ve İstanbul hükümeti tarafından, bu özel- likleri için, idama mahküm edilmiş bu- AKİS/23