lerde ne çeşit politik yatarımların ilti- fat gördüğü artık hemen herkes tara- ından bilinmektedir. Mızrak ve çuval... ncak bütün bu yalanmalar AP den tasarıya (yöneltilmekte olan ten- kidlerin, sadece (oyaldızını teşkil et- mektedir. Asıl gaye tasarının 27 Mayıs, devrimler, Atatürk ve din istismarı ile ilgili maddelerinin kanunlaşmasını önlemektir. Ancak bu konuların Millet Meclisinde kürsüden açık açık söylen- mesinin yaratacağı havadan çekinen AP yöneticileri bir uzlaştırma komis- yonu kurulmasını pek çıkar yol olarak görmüşler ve hissettirmeden görüşme- leri bu yöne e istemişlerdir. AP liler bu konuda — Koridorda bir meseleyi 5-6 CHP li milletvekili ile konuştuğumuz zaman hiç bir hadise çıkmıyor, üstelik onlar da bize hak veriyorlar ama aynı şeyle- ri kürsüden, hem de daha hafif bir şekilde ifade ettiğimiz zaman olmadık müdahalelerle karşılaşıyoruz" demek- tedirler. Ancak Türkiyede dinin siyasete â- let edildiği, 27 Mayısa karşı olmanın bir siyasi yatırım olduğu, Atatürk ve devrimlere gizlice de olsa dil uzatıl- dığı hemen herkesin bildiği gerçekler- dir ve bunların mutlaka önlenmesi ge- rekmektedir. Bu sebeple tasarının 133. maddesinde bir siyasi parinin bu çe- şit faaliyetlerin mihrakı haline geldiği tesbit edildiği takdirde kapatılabilece- gine hükmolunmaktadır. Ancak bu ka- rar keyfi değildir, bir takım formalite- lere ve Anayasa Mahkmesinin takdi- rine bırakılmıştır. İşte AP li yönetici- lerin eteklerini tutuşturan madde de budur. Zira onlara göre mihrak keli- mesi tamamen takdire bağlı bir mef- humdur ve bu takdir de Anayasa Mah- kemesine bırakılmıştır. Bir parti için- den kısa fasılalarla 15-20 üye çıkıp 27 Mayısın da. Atatürkün de onun dev- riklerinin de aleyhinde konuşabilir, bu konuşmalar için de en müsait ortam AP toplantılarıdır. O halde AP kanun dışı faaliyetlerin bir mihrakı olarak mı kabul edilecektir? Burada AP liler maddenin karşısına olmadık bir gerek- çe ile çıkmakta ve "bu madde ile ceza- ların şahsiliği prensibi zedelenmekte, birkaç şahıs yüzünden partiler kapa- tılarak, hükmi şahıslar da cezalandı- rılmaktadır" demektedirler. Tabii bu sözlerin de gerçekle hiç bir ilgisi yok- tur. Sadece küçük bir kelime oyunudur. Haftanın Oo başlarında Salı sabahı saat 9'dan 10,30'a kadar devam eden son bir toplantıdan sonra uzlaştırma komisyonu çalışmalarına son verildi. Şimdi merakla beklenen husus, ta- sarı ile ilgili görüşmelere ne zaman başlanacağıdır. Bütçe müzakereleri | Marta kadar devam edecek ve ondan sonra da Parlâmento 10 günlük bir tatile girecektir. Daha sonra ise Sena- to seçimleri için kura çekilecek, CHP il kongreleri başlayacaktır. Gerek CHP ve gerekse AP çevrelerinde, tasarının en erken Senato seçimlerinden sonra ele alınabileceği tahmin edilmektedir. Zaten AP nin de isteği bundan başka bir şey değildir. AP Genel Başkanı Ragıp Gümüşpalanın demeci, Grup Başkan Vekili Ali Naili Erdemin rad- yodaki Siyasi Partiler Kanunu ile il- gili bir açık oturtma davet edildiği halde (ogelmeyişi, (Millet Meclisinde başvurulan oyunlar bu amaca 'erişmek için kullanılan taktiğin çeşitli yönle- rini teşkil etmektedir. Taktik kısa bir süre için de olsa başarıyla sonuçlan- mıştır. Bütçe Kim dinliyor?.. Haftanın başlarında Salı akşamı Fe- rit Melen, Millet Meclisi kürsüsün- den bir takım orakkamlar sıralıyor. Türkiyenin 1964 yılı bütçesini izah e- diyordu. Elindeki bir tomar kâğıt hay- Melen Mecliste konuşuyor "Dert çok, hemdert yok" YURTTA OLUP BİTENLER li incelmiş, konuşmasının sonlarına gelmişti. Sözlerin anlaşılması için he- celerin üzerine basarak kelimeleri a- gır ağır telâffuz ediyordu. Bu arada sa lona tembel adımlarla bir kaç millet- vekili giriyor, 8-10 kişilik başka grup- lar kahve içmek üzere koridorlara a- çılan kapılara doğru yürüyorlardı. Me- lenden sonra YIP Grupu adına söz alan Orhan Apaydın yaptığı hayli gü- zel ve akademik bir konuşmayla ha- vayı biraz olsun canlandırmayı başa- rabildi. (Ama Sirmenin beklenmedik kararıyla verilen yemek tatili, da esasen arada bir görünen milletve- killeri adedinin büsbütün azalmasına sebep oldu. Saatler 21,45 i gösterdiği sırada sadece 57 - bu rakkama Başkan- lık Divanı üyeleri de danildir - millet- vekili kalmıştı. Bunların 34'ü CHP'li, 8i AP li, 7'si YIP li, 2'si MP li ve l'i de CKMPli idi. 5 tane de müstakil mil- letvekili vardı. Apaydının konuşmasın- dan sonra Başkan Fuat Sirmen MP Grupu adına konuşacak olan Zekâi Dormanı kürsüye çağırdı. Ama üzerle- ri tomar tomar kâğıtlarla dolu, boş sı- ralardan hiç bir cevap alamadı. Dena sonra AP li İhsan Gürsanı aradı. kat ö da yoktu. Her iki Mi de konuşmalarının güme gitmemesi için sabahı beklemeyi tercih etmişlerdi. Sirmen çaresiz CHP adına konuşacak olan Çanakkale Milletvekili Şefik İ- nana söz verdi. Birkaç dakika sonra, Gürsanın bu ani gaybubetinin sebebi- ni bir AP milletvekili: "— Ne yapsın adamcağız, bu bütçe konuşması için tam bir e hazırlan- maktaydı" diyerek izah ett İşte 1964 yılı bütçe görüşmeleri böy- partilerin tutumları biliniyordu ve hiç kimsede en ufak bir merak hissi yok- tu. Bütçe, İkinci Koalisyon Hüküme- tindeki ortaklık sebebiyle gerek YTP ve gerekse de CKMP nin damgalarını taşımaktadır ve bu sebeple bu iki par- tiden bütçenin hiç değilse kalın çizgi- lerinde, büyük (oçapta bir muhalefet beklemek yersizdir. AP ve Bölükbaşı- nın MP si ise müzmin muhalefetin ge- rektirdiği şekilde aynı paralelde yer alacaklardır. Şimdilik merak edilen tek husus vergi reform kanunlarının ne zaman Millet Meclisine getirileceğidir. Zira bütçenin kabulü her şeyden çok kesin gelir tahminlerine ihtiyaç göstermek- tedir. AKİS/15