YURTTA OLUP BİTENLER gelmemiştir. Hele haftanın ortaların- da, bir ara çalım satmaya kalkışan A.P. İmdi durumunu açıkça kabul edip te bir hükümet kurmak için gerekli ço- gunluğa sahip olmadığını bildirince hal tam kendiliğinden ortaya çıktı. Bu satırlar yazılırken Üçüncü Koa- Koalisyon Bininci Koalisyondan hem daha kuvvetli oldu, hem daha u- sun sürdü. o Üçüncü Koalisyon İkinci Koalisyondan daha kuvvetli olacak, da- ha uzun sürecektir. Bu da, normal ge- nel seçim zamanı demektir!" Bu fikir, Türkiyede 1961 karamsar- zete ayrı bir çözüm yolu gösteriyor, meseleyi başka tarafa çekiyordu. Bo- zulan Koalisyon, gazeteleri, "fil ile kör- ler" hikâyesindeki duruma getirmişti Yorumlar ve haberler, okuyanları çile- den çıkaracak kadar birbirini tutmu- yordu. Halbuki o sabah, e . İ- nönünün yaptığı bazı temaslar so cunda iş, âyan beyan ortaya çakmışiı. İnönü, Amerika dönüşü, ortakların Koalisyondan çekilmeleri meselesine el attı. Pazartesi günü Başbakanlıkta Dinçer ve Alicanla yaptığı görüşmeler bu konu üzerinde oldu. Dinçer Alican- dan sonra Başbakanla görüştü. Gö- çındığını belirtti oOAncak bu konuda, Parti Grupunda tamı tamına bir muta bakata varılmamış olduğunu da sözle- rine İlâveden çekinmedi. Söyledikleri- nin büyük kısmı kendi fikriydi. Bu Te- kirde dan arkadaşları çoğunluktaydı ama, bunun aksini söyleyenler de yok değildi. Nitekim Alican, Başbakanın yanın- dan ayrıldıktan sonra, hemen kendi ma kamına gitti. Raif Aybar, Alicanı bekli yordu. Daha sonra Hayri Mumcuoğlu ve Fahrettin Kerim Gökay da geldiler. YTP li Bakanlar, aralarında durumu müzakere ettiler. Zira Cumhurbaşka- nının YTP liderini ertesi gün çağıra- Cumhurbaşkanı Gürsel Başbakan İsmet İnönü içindir lığının, yerini 1963 iyimserliğine bırak- tığının delilini teşkil etmektedir, Bu, Parlamentonun açıldığı tarihten bu ya- na milletçe kaydettiğimiz en önemli i- lerlemedir. Hükümet Kuyuya atılan ta Herşey, haftanın başında Pazartesi günü başladı. Gazetelerini ellerine Alanlar - hele birkaç gazete birden a- lanlar - şaşkına döndüler. Zira her ga- AKİS/8 Jki el bir baş rüşme son derece samimi ve açık oldu. İnönü Dinçere, kararlarının kesin olup olmadığım sordu. Dinçer, Grupun ka- rarman kesinliğini, bundan sonraki bir ortaklığa, gerektiğinde, o katılabilecek- lerini, sadece bazı ufak tefek şartları- nın bulunduğunu belirtti. İnönü Din- çeri dinledi ve sonra kendisini ayni açık kalplilikle uğurladı. İnönü ile Alican arasındaki görüş- me de aşağı yukarı aynı şekilde cere- yan etti. Alican sadece, bir dahaki hü- kümette YTP nin görev almaktan ka- ile birlikte cağı ve fikrini soracağı aşikârdı. İnönü istifasını o gün öğleden sonra suna- caktı Konu, yeni bir koalisyonda görev alınıp alınmaması idi. Alicanın aksi- ne Gökay, yeni bir koalisyonda görev alma taraflısıydı ve Grupta konuştu- m gibi fikrini savundu. Gökay, YTP Hükümette kalmasından sayısız im umuyordu. Mumcuoğlu iki taraflı düşünmekte, Aybar ise katiyetle oOGenel Başkanını tutmaktaydı.