GEN Ç Lİ K M.T.T. B. Bir birliğin hikâyesi Mili Türk Talebe Birliği, geçtiğimiz içinde parlak bir tören ve e gösterilerle 47. yılım idrak et- önü öğrenci lokalinde yapılan kirlema törenine, hemen hemen İs- tanbulun bütün tanınmış kişileri gel- diler ve 1916 yılında kurulan bu tale- be teşekkülünün -bir takım durakla- malar hariç - tam kırkyedi yıl ayakta dimdik durmada gösterdiği oOazim ve heyecanı alkışladılar. Önceleri Türk Talebe Birliği ola- rak meydana getirilen bu ilerici teşek- külde, kuruluşundan beri birçok ilim adamı, siyasetçi ve gazeteci görev al- mış ve zaman zaman siyasi mülâha- zalarla kapatılan Birliğin daha güç- lü meydana çıkmasını sağlamışlardır. M.T.T.B., ayrı bir teşekkül olan Tür- kiye Milli Talebe Federasyonu - T.M.T.F. - ile "birleşme" teşebbüsü- nün de öncülüğünü yapmıştır. Bu ara- da, Birliğin ve gençliğin liderliğini yapmış olan İlhami Sançar, İbrahim Öktem, Kâzım İsmail Gürkan ve Tev- fik İleri gibi isimler zamanlarında hizmet edenlerin arasında daima gö- rülmüştür Ancak, her geçen gün, her geçen yıl biraz daha ileriye atılan M.T.T.B eller, sırasında kendilerine hizmet e- denlerin de hatalı hareketleri görül- düğünde, karşılarına çıkmaktan çekin- memişlerdir. Günlerden birgün, politikayı mes- lek haline getiren Tevfik İleri, bir ilde. D.P.'nin demagoji politikasına uyarak, tamamen gerici mahiyette bir konuş- ma yaptı. M.T.T.B. nin o zamanki yö- neticileri, kendi o saflarından geçen. Milli Eğitim Bakam olmuş İlerinin bu gerici davranışını protesto etmekte gecikmediler ve "Atatürk devrimlerin- den taviz Verilemez" diyerek, karşısı- na odikiliverdiler. Devrin iktidarı gençliğin bu galeyanım önlemek için Samet Ağaoğlunu İstanbula gönderdi ve M.T.T.R yöneticileri ile Vilâyette görüşmesini istedi. Ağaoğlu gençlere: "— Bu memlekette irtica var mı- dır?" sorusuyla konuşmasına başladı. gün önce gazetelere gön- derdikleri bildiride Tevfik İlerinin ko- nuşmasını ve davranışım protesto e- denler, Vilâyette, polis kordonu altın- da da, inandıkları fikirleri savunmak- tan çekinmediler ve: "— Evet, bir memlekette bir Bakan ki gittiği İle yeşil bayrakla karşılanış AKİS/16 benimseyip irtica var- ve o Bakan bu durumu alkışlar.. oo memlekette diye karşılık verdiler. Zamanın yönetim kurulu, araların- da devrin Bayındırlık Bakanı Kemal Zeytinoğlunun kardeşi Erol Zeytinoğ- lu da olmak üzere, Adliyeye verildiler ve sembolik mahiyette üçer lira pars cezasına mahküm edildiler Birliğin çalışmaları Geneliğin inanç ve hislerinin tercü- manı olan M.T.T.B., ölçüsün- de, unutulmayacak hamleler ve eser- ler meydana getirmesini de bilmiştir. Kâmuran Evliyaoğlunun obaşkan bu- lunduğu sıralarda obaşlanan İstanbul Üniversitesi bahçesindeki Atatürk heykelinin yapımı, Nejat Çermanın başkanlığı sırasında gerçekleşti. o Yine Çermamn başkanlığı sırasında, M.T.T.B. ile T.M.T.F, nin tek bir te- şekkül haline getirilmesi çalışmalarına rildiği bugünlerde okendilerini de bir çatı altında temsil ettirmek istemek- tedirler. Bu konuda çeşitli misaller de verebilmektedirler ve "Üniversite muh tardır. Üniversite senatosu vardır. Ama bu senato sadece öğretim üyelerinin talep ve isteklerini karar altına alır. Kim için? Çoğu zaman öğrenci için. A- ma öğrencinin hakkını savunacak kim- se yok" demektedirler. Sonra, uzun se neler ihmâl edilmiş dertlerine ve ihti- yaçlarına temas etmekte, iki ayrı te- şekkül ve bunlara bağlı cemiyet ve ler neklerin hemen hemen kendi başlarına buyruk oldukları, iktisadi bir dayanışma nin mevcut olmadığı ve bunun sonu- cu da Üniversiteliye pek bir şey yapı- lamadığı fikirlerini savunmaktadırlar. Yine demektedirler ki, "Bugün, memur dan işçiye, tüccardan küçük esnafa, he- men helkesin bir hak sahibi olması yo- lunda çalışılmakta ve son birkaç senedir bu yolda kanunlar çıkmaktadır. Ya Üniversite gençliği? Bugün pek çok hocanın kitabı yoktur. Mahdut sayıda notu vardır. Onu da bulmak güçtür M.T.T.B. Başkanı Yüksel Çengel 40 yılda. girişildi. Ancak, o devrin iktidarı tara- fından bir takım siyasi mülâhazalar- la, bir süre için çalışamaz hale getiri- len Birlik; kongre kararım gerçekleş- tirmek fırsatını seneler boyunca elde edemedi 1956 yılında ileri sürülen birleşme fikri, 47. yılım idrak ettiği bugünlerde M i sarfedilmeye başlanmıştır. o Üniversite gençliğinin ,her türlü eğilim ve arzusu- nu temsil eden teşekküller, pek çok yerde garantiler alındığı, hakların ?e- 40 savaştan veya çok pahalıya mal olmaktadır. A- ma Üniversiteli bundan o sorumludur. Hattâ, notu ve kitabı olmayan ders- ten bile!.. (oOEğer birteşirsek, bizim de savunucumuz istedikleri çalış- tek temsilcimiz ve tek olacak. Siyasi partiler bizi yöne çekmiye çalışmayacaklar, salar da netice alamayacaklar.. Kuruluşunun 47. yıldönümünde de birleşme yönünde duyulan arzunun, 48 yıldönümüne kadar gerçekleşmesi- tö- rene katılanların hemen çoğunun or- tak dileğiydi.