DÜNYADA A. B.D. Çarklar dönüyor A merikanın ünlü Kongre binasının muhteşem salonlarından birinde, geçen Çarşamba günü kürsüye çıkan uzun boylu, sağlam yapılı, orta yaşlı bir adam, kendisini ayakta alkışlayan dinleyicilerin yerlerine oturmalarını sabırla bekledi ve ortalık durulduktan sonra, elindeki kâğıtlara şöyle bir gÖZ atarak : ugün burada, karşınızda olma- mak için herşeyimi feda ederdim" de- di. Bu sözler üzerine, koca salonu ön- ce bir sessizlik kapladı, sonra da baş- langıçtakinden daha az coşkun, fakat saygılı bir alkış sesi Amerika Birleşik Devletlerinin 36. Baş- ndinden öncekini ancak bu lirdi. Gerçekten, E bıraktığımla Çar- şamba günü Amerikan Senato ve Temsilciler Meelisinin ortak oturu- munda konuşan orta, yaşlı adam. A- merika Birleşik (Devletlerinin oo yeni Başkanı Lyndon Baines Johnson'dan başkası değildi. Bilindiği gibi Johnson, Kennedy vurulup hayata güzlerini yum duktan hemen sonra, daha kendisini Washington'a getirecek uçakta yemin ederek Başkanlık görevini yüklenmek zorunda kalmıştı. Kongre üyelerine söylediği sözler bu durumun kendi- sini ne kadar üzdüğünü açıkça göste- riyordu. Kennedy'nin ölümüyle Baş- kanlığa yükselmiş olmak, hiç de mut- lu bir olay sayılamazdı. Fakat kişile- rin başına ne gelirse gelsin, devlet iş- lerinin yürümesi gerekliydi ve Ameri- kan anayasası, Başkanların işbaşında ölümleri hâlinde yerlerine derhal yar- dımcılarının geçeceğini söylemekle bu devamlılığı sağlamak istiyordu. Texas'lı bir ilerici Kennedy nin ölümü üzerine yardım- cısı Johnson Başkanlığı yüklendiği zaman, ortalıkta beliren ilk duygu, Şüpheyle karışık bir endişe oldu. Gerçi Johnson politika hayatına hiç de ya- bana sayılmazdı. o Başkan yardımcısı olmadan önce uzun yıllar oTexas'ı Kongrede temsil etmiş, Özellikle 1954- 1960 yılları arasında Senatoda çoğun- luğun lideri sıfatıyla kanunların kade- ri üzerinde başlıca sözü söyleyen adam olmuştu. Eisenhower idaresi, Johnson" un onayı olmadan Kongreden tek bir kanun geçiremezdi. Böyle olmakla be- raber, acaba Johnson Başkanlık koltu- guna oturunca başarılı bir yönetici 6- OLUP BİTENLER lacak mıydı? Yorumcuların büyük ço- Doğrusunu söylemek gerekirse, Johnson hakkındaki tereddütlerin bir kısmı Başkan yardımcılığı (o sırasında kendisini ikinci plâna çekmiş olmasın- dan geliyordu. Aslında başkan yardım- cılığı satan silik bir yer olmakla be- raber, geçen seçim kampanyası sırasın- da karşılıklı rakipler olarak Kennedy ile giriştiği kırıcı tartışmaların etki- siyle olsa gerek, Johnson bu görevde büsbütün ismi duyulmaz köşelere itil- ve hattâ gerici Dixlecratlar - Güneyli Demokratlar- bile yeni Başkanın ko- nuşmasını övmekten kendilerini ala- madılar. İşin aslına bakılırsa. Başkan Jonn- son, Kongre önünde yaptığı konuşma- da ortaya kendine has yeni bir prog- ram koyuyor değildi. Zaten bu kadar beklenmedik o bir başkanlığa gelişten sonra, o kadar kısa bir süre içinde ye- ni bir program hazırlaması da bek- lenemezdi. Fakat Johnson, büyük bir Kennedy'nin ilerici progra- mım yürütmeye devam edeceğini söy- lüyordu. Bilindiği gibi Kennedy, bir yı- la yakın bir süredir, zencileri beyaz- Başkan Johnson Beyaz Sarayda ilk konuşmasını yapıyor İlk emir : mişti, Son üç yılda Texas'lı politikacı- nın en çok yaptığı iş, iyi niyet elçisi olarak yabancı ülkelere gitmek, bir de uzayla ilgili çalışmalara katılmaktı. Fakat yeni Başkanın geçen Çar- şamba günü Kongrede yaptığı konuş- ul, zihinlerde behren tereddütleri bü- yü kölçüde silip süpürdü. Kongre kür- süsünde üç yıldır Boston şivesini işit- meye alışık olan senatör ve temsilci- ler, Johnson'un Texas şiveliyle yaptı- ğı konuşmayı çok olumlu karşıladı- lar. Yeni Başkanın yaptığı konuşma her tarafta güzel bir etki yaptı. Değil yalnız Demokratlar, Kennedy'nin a- mansız baltalayıcısı o Cumhuriyetçiler Matem larla hiç değilse kanun karşısında eşit duruma geçirecek sosyal haklar, ka- nununu ve vergi reform projesini Kong- reden çıkaramıyordu. Johhson konuş- masında bu iki kanun tasarısı üzerin- de önemle duruyor, bunların en kısa zamanda kabul edilmesini istiyordu. Kennedy'nin izinde Ds politika konularına gelince, John- son yaptığı konuşmada dış politika hakkında fazla birşey söylemiyordu. Yeni Başkan, söylediklerine bakılırsa, bu bakımdan da Kennedy'nin izinden gidecek, dünyâda şerefli bir barışı kur- maya, insanlığa daha iyi günler ge- tirmeye çalışacaktı. Birleşik Devletler