SİNEMA Filmler Juda Ren-Hur'un serüvenleri ollywood'un adı saygıya değer eski peri rejisörlerinden William Wy- grusunu söylemek gerekirse- bir albayın askerlik Oo sonrası hoşça geçirmek (amacıyla düzenlediği mografyasına gerçekte hiç birşey kat- mış değildir. Aylarca süren çalışma- lar» filme, yapım boyunca dökülüp harcanan milyonlarca dolar - ve nasıl olunup da on şu kadar sayıda verilen Oscar Armağanları - "Ben-Hur" için yine de kurtarıcı olmamıştır. Konusu- nu tarihsel geçmişten alan spectacle'- lerde de herhangi birşey söylemek, - el- bette ki - bir rejisör için zordur ama, bunu usta Wyler'den çok sonra sine- maya gelmiş yeni kuşaktan bir Stan- ley Kubrick "Spartacus"de yapar ve üstesinden gelirse, "Ben-Hur", Wyler için bir çeşit yüzkarası olur. Nitekim f berlediği için - hüzün vericidir. William Wyler'i (oHollywood sine- masında ikili olarak incelemek gerek- tir: Savaş öncesi William Wyler'i, sa- vaş sonrası William Wyler'i. Gerçek usta Wyler, savaş sonrasının Wyler'- idir. "The Best Years of Our Lives-/ Hayatımızın En Güzel Yılları", rejisö- rün filmografisinde başköşeyi alır. Sa- vaşı yakından görmüş, savaşa girmiş çıkmış bir Wyler, dönüş yılında çevir- diği "Hayatımızın En Güzel Yılları'n- da, savaşı ve savaşın toplum üzerin- deki etkisini ele almaktadır. o Çeşitli katlardan gelme, savaşın birleştirdiği bir takım insanlar, savaşın sona er- mesiyle sivil hayata dönerler. Wyler'in hikâyesi, bu dönüşle başlamaktadır. Bütün yıkıcı etkiler, bu savaş sonra- sında sivil hayata dönen insanlarda görülür, savaşın getirdiği (o değişmeler, zorlamalar, gerçekçi bir (ogözlemcilik süzgecinden geçirilir. | Wyler, savaşa karşıdır, barıştan yanadır. Ayni barış- çı davranışıyla şiddete kargı çıkışım daha sonraki filmlerinde -örneğin "The Desparade Hours-Ümitsiz Saat- lerde ve "Ftriendiy o Persuasion-Kan Dökmeyeceksin"de - de sürdürür. Savaş sonrası Wyler'i, hem söyleyeceği sözü olan ve hem de ne söylediğini bilen - "Ben-Hur" hariç - bir rejisördür. AKİS/32 Milyonların filmi ha önce de -sessiz sinemada ve sinemanın başlangıç yıllarında da - filme çeşitli defalarda alınan "Ben- Hur", seyirci yığınlarını ouyutucu bir nitelik taşımaktadır. Çıkış noktası, bu tür filmlerin babası sayılan Cedi De Mille'in çıkış noktasının aynısıdır. Renk, geniş perde sistemi, kalabalık bir oyuncu kadrosu, binlerce figüran ve şehvet sömürgeciliği! Wyler'i, bu yolun yolcusu Cecil B. De Mille'den ayıran tek nokta, filmi "Ben-Hur'"de şehvet sömürgeciliğine oyer vermeme- sindedir ki, bu da filme lehine kayde- dilecek yine tek puvandır. Olaylar, Romanın Kudüsü boyun- duruk altına aldığı yıllarda başlar. Ro- malılar yahudi topraklarına girerler. Garip bir rastlantı, iki eski arkadaşı -Romalı Messela (Stephen Boyd) ile yahudi Juda Ben-Hur'ü (Charlton Heston) - karşı karşıya.getirir. (o Biri işgalci, öbürü işgal edilendir. Bunun yanı sıra, alttan alta dinsel çekişme de sürdürülmektedir, Wyler'in suyun yü- züne çıkardığı asıl çekişme, Juda Ben- Hur ile Messela'nın kişiliklerinde veril- mektedir. Romaya, Romanın sömür- geci, baskıcı ve şiddet taraftarı yönü- ne sıkısıkıya bağlı Messela'ya, da İsaca bir tutumdaki çıkartılmaktadır. A- sil sınıfa mensup Ben-Hur, sömürge- cilerle savaşan vatandaşlarından ya- na değildir ama, onları ele vermesi is- tendiğinde bunu da yapmaz. Hem on- lardan yana değildir, hem de onları ele vermeyi reddeder. Niçin? Wyler ile senaryocusu Thunberg işin burasını a- çıklamazlar, nedenini ortaya koymaz- lar. İlk çatışma - Messela ile Ben-Hur arasında - bu ele verip vermeme yüzün- den olur. Messela, işgalcilere has bir davranışla, oeski çocukluk arkadaşını ezmeye kalkar. Bir başka pamuk İp- liğine bağlanmış rastlantı, Messela'yı dileğine kavuşturur. Yeni Romalı va- linin Kudüse gelişi sırasında oBen- Hur'ün kızkardeşi - Caty O'Donnell - geçiş yolu üzerinde bir kazaya sebebi- yet verir ve Messela da bunu fırsat sayar. Ben-Hur'ü, kızkardeşini ve an- nesini -Martha Scott- yakalatıp zin- dana attırır, eski arkadaşım da sürgü- ne göndertip, sonradan gemilerde prangaya vurdurtur. Senaryocu ve rejisör, daha önceden filmle gerekli unsur olan aşkı da ha- zırlarlar. Bu, prens Ben-Hur ile Kö- lesinin kızı Esther -Haya Harareet- arasında başlayacak, oluşacak ve sür- dürülecektir. Bir çilekeş kahraman A nnesi ile kızkardeşinin (o yakalanıp zindana atılması ve kendisinin de sonra prens Ben-Hur'ün çilesi, bir türlü dol- mak bilmez. Bu arada bir konsülün -'Jack Hawkins- ilgisini çeker, deniz savaşlarına girer, konsülün hayatım