24 Ağustos 1963 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 33

24 Ağustos 1963 tarihli Akis Dergisi Sayfa 33
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

yoruz tabii. Fakat asıl önemli olan, mânevi kazancımızdır." Kulüp liderleri haftaca bir gün kulüp başkan ve koordinatörleri ile toplanmakta ve haftanın olaylarını konuşmakta, direktif almaktadırlar- Kulüpler, okul yaşındaki ve okul ya- şından küçük çocuklar içindir. Ço- cuklar her ay, 1-1,5 lira arasında de- ğişen sembolik bir aidat ödemektedir. ler. Moda Ayakkabı derdi Türkiyede önemli birçok derdin ya” nında bir de ayakkabı derdi var- dır. e Geçimi güçleştiren iki önemli faktörden biri kiraların yüksekliği, di- geri ayakkabıların fiyatıdır. Ekonomik bakımdan dengeli toplumlarda kira- lar, özellikle ayakkabı fiyatları, asga- ri kazanç güçlerini oaşmamaktadır. Bizde ise kiralar, genel olarak kazan- cin yarısından fazlasını alıp götür- mektedir. Dengeli toplumlarda sağ- lam ve iyi bir ayakabı kazancın elli veya altmışta biriyle elde edilirken» bizde bazen bu kazancın üçte biri, nihayet onda biriyle bir çift ayakka- bı alınabilmektedir. Orta halli aile- lerin yıkımına, aylık bütçedeki ayak- kabı masrafı sebep olmaktadır. İstanbul Ünivarritesi İktisat Fa- kültesi İşletme İktisadı o Araştırma Bürosu tarafından yurdumuzda ilk defa olarak kadın ayakkabıları hak- kında bir anket düzenlenmiştir- Ev kadınlarına yedi grupta sorulacak o- lan soruların cevabı tahminen iki ay içinde sonuca bağlanacak ve böylece kadınların hangi ayakkabılara iltifat ettikleri, bilimsel usüllerle meydana çıkarılmış olacaktır. Araştırma Büro- sunun amacı, tüketicinin piyasada ne cins mal aradığını tespit etmek ,ve üretimi bu yola yöneltmektir. Fakat şurasını da unutmamak gerekir ki. ailenin istediği, aile bütçesinin kal- dırdığı tip ayakkabı ile gönlün iste- diği, herkesin beğendiği, moda ayak» kabı arasında bocalama olacak ve böyle bir anket kendi amacına ulaş- makla beraber, ekonomik bakımdan büyük birşey ifade etmiyecektir. Ekonomik bir dâva A vakkabı derdi, o herşeyden önce ekonomik bir derttir. Bunu iki yol- dan ele almak gerekir : Fiyatları ve özellikle kaliteyi kontrol, ailede sağ- lam ve ucuz ayakkabı kullanma zih- niyetinin yerleşmesi için telkin... Bu ikinci faktörün birinciyi de etkileye- ceği muhakkaktır. Çünkü Oo ayakka- bı 'bir ihtiyaç, vazgeçilmez bir ihtiyaç maddesidir. Aylığını ücretini, hafta- lığını alan vatandaş bakkala uğra- madan, cüzdanının şişkinliğine göre bir ayakkabıcı dükkânına veya pa- sajlardaki, köşebaşlarındakl (o ayakka- bı işportacılarına koşar. Aybaşların- da bu işportacıların yanına sokulmak bile meseledir, öylesine kalabalık olur. Bu bakımdan, birçok ayakkabıcılar satışlarım bir yandan da bu isporta- cılarda yürütürlerç Bu sayede hem halkın mecburen önem verdiği "ucuz- luk" psikolojisinden faydalanır, dük- kânda ayni fiyata sattıkları malları işportada daha çabuk tüketirler, hem de bazen, fiyatları düşürmek yoluna gider, fakat mağazadaki "kibar müş- teri" yi gene aynı fiyatlarla tutarlar- KADIN — MODA Kısacası, mağazanın -İtibarım korur- lar!.. İlgili makamların, ayakkabı fiyat- larını, (o kaliteyi kontrol meselesini muhakkak surette ele almaları gerek- mektedir- "Çok ucuz" damgası ile 60 - 65 liraya satılan bir ayakkabının bir saat içinde yırtıldığı ve 120 veya 130 liraya satılan bir "kibar" ayak- kabının da aynı akıbete uğradığı çok defa görülmektedir. Ayakkabıyı geri çevirdiğinizde, işportacı dudak bü- küp, "ucuz mal, ağabey" diye maze- ret beyan etmektedir. Şık mağazanın sahibi ise, size kibarca, iyi bir tamir- ci salık verip, işçilerden şikâyet et- mekte ve iş ahlâkının fazlasıyla bo- zulduğundan, zararına (çalıştığından dert yanmaktadır. Tabii müşteri de, "kibar" olduğu için, fazla konuşma- dan tamircinin yolunu boylamakta- dır- AKİS/33

Bu sayıdan diğer sayfalar: