24 Ağustos 1963 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 11

24 Ağustos 1963 tarihli Akis Dergisi Sayfa 11
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Sadece bir madde, YIP tün pek faz- la ısrar ettiği bir noktayı da ii ediyordu: o Ortakların, bazı oÖ mevkilere yaptıkları (o tayinlerde or- taklarına sorması meselesinde oo kıs- men mutabakata varılmıştı. Buna rağmen, konu gene bir kaç dikenli muallakta kalmadı değil... Pazar günü bir parça uyuyup din- lendikten sonra Aybar Alicana gitti. YTP lideriyle evinde (o yaptığı görüş- mede Devlet Bakanı durumu liderine izah etti. YIP Genel Başkanının va- siyetten memnun olup (olmadığını çok eski arkadaşı olmasına rağmen Aybar bile anlıyamadı. Bu mesaiden en fazla yorgun çı- kan . babacan tavırlı Adalet (Bakanı oldu. Zira Yörükü o pazar bir küçük gezi bekliyordu. Adalet Bakam CKMP nin Konya il kongresine (davetliydi Hasan Dincerle beraber yola koyuldu. Geceki müzakereleri Dincere yol bo- yunca anlattı. Bir saat kadar da oto- mobilde tatlı tatlı kestirdi. CHP yi temsilen Komisyon çalış- malarına katılan Pirinççioğlu Başba- kan İnönüye durumu anlatmaya gi- derken beraberinde Feyzioğlu Ve Sa- tır da bulunuyordu. Başbakanın ya- rımda ise o sıralarda Tekel Bakanı Orhan Öztrak vardı. Pirinççioğlu du- rumu Başbakana anlattı. Beraberce işin üzerine bir kere daha eğildiler. Genel Sekreter Satırın ve Feyzioğlu- nun fikri soruldu. Öztrak ta kendisi için doğru olanları söyledi. İşte, bitmiş gözüyle bakılan misyon çalışmalarına bu o temaslar- dan sonra adeta yeniden başlanıldı. Aslında iş, dışarıdan görüldüğü gibi değildi. Gerçi Başbakan İnönü bu ko- nuda Başbakanlıktan çıkarken o ken- disine sual sorarı bir gazeteciye: "“—Konuşm çalışıyorlar" YIP köşelerinden vazgeçmemekte 1s- rar etmekteydi. Komisyonun ertesi günü bir araya gelen üyeleri Aybarın başka bir tek lifiyle (o karşılaştılar. YIP li Bakan büyük protokolün yeniden gözden ge- çirilmesini ve muhtıralarının bu pro- tokol a dercini rica ediyordu! Diğer iki kanat buna itiraz ettiler. Yeni bir protokol hazırlamak hem zamana ih- tiyacı olan bir şevdi, hem de lüzum- suzdu. İhtilaflı noktalar üzerinde ye- niden oturulur, konuşulur ve küçü bir protokol eki ortaya çıkarılırdı. Av- bar iki arkadaşının teklif ne uydu. Masanın başına gene oturdu ve kar- şılıklı talepler yeniden ortaya dökül- dü. Bu defa gece yarısından sonraya kadar çalışıldı. Kulağa Küpe... Hayrülhalef ! Bir zamanlar o başımızda bir Süper mürşit vardı. O, bitti. Şimdi, Ekrem Alican o ortaya çıktı. Hayır, hayır! Onun derdinin İrgatla filan alakası yok. Tut- turmuş, “Süper Başbakan Yar- dımcısı olanağım" diye... Hani Allah kendisini, bir Su- per, Constellation hızıyla Koalis- yondan uçup gitmekten o koru- sun! Aybar Başbakan (Yardımcılarının görevlerinin Oo kesin olarak (o belirtil- mesini ve herkesin işini bilmesini ta- lep ediyordu. Bu doğrudan doğruya Alicanın. talebiydi. YIP lideri Feyzi- oğluyla açıktan yapamadığı o müca- deleyi protokol sayfalan arasında de- vam ettirmeyi arzuluyordu. Konu bu defa 'ciddi olarak tartışıldı. Aybar gö- revlerin dışına çıkılmakla işlerin oka- rıştığını, meselâ Feyzioğlunun Plân- lama Dairesiyle ilgili meselelere faz- la karışmaması gerektiğini söyledi. İki partinin temsilcisi ekseriya kafa sallıyarak YTP li Bakanı o dinlediler Abdülhak Kemal Yörük "Ortadaki Adam" YURTTA OLUP BİTENLER ve neticede bunu protokola yuvarlak kelimelerle almanın zararsız (olacağı kanaatına varmış bulunacaklar ki Aybarin talebine peki dediler. Elbette herkes kendi işini yapmalı, herkes görevini bilmeliydi. (o Elbette (o Alica- nın işlerine kimse (o karışmamalıydı. Esasen karışan görüşen de yoktu. Ali- can hele bir iş yapmaya niyet etsey- di... Çapanoğlu B" gün sonra, taraflar gene meşhur masalarının başına oturdular. —Ko- misyon Başbakanlıkta çalışmaktadır. Ama bu defa, üzerinde anlaşmaya va- rılan noktalarla anlaşmazlık onokta- lan açıkça belli olmuştu ve gayretler, anlaşmazlık o noktalarım anlaşma noktalan haline getirmek ( istikame- tinde oldu. Buna muvaffak ooluna- madı. T. P. nin, bazı "Üçlü, Kararna- me" tayinlerini "oturup pazarlık ko- nusu" yapmak teklifi başta, prensip olarak reddedilmişti. Buna rağmen C.H , Sadece iyiniyetini göstermek için, görülecek bu çeşit tayinler için istişare usulünü kabul etti. (o Ancak. önemli olanla önemsiz bulunan nasıl tayin edilecekti? Bunun üzerinde bir çalışma cereyan etti. Fakat asıl ihtilaf, İçişleri Ba kanının üzerinde C.K. M. P. kesin ini alınca, iki rapor hazırlamaktan başka çıkar yol kalmadı. Şimdi Liderler, eğer bir li- derler Toplantısına lüzum kalırsa kü- lahlarını önlerine koyup o düşünecek- lerdir: Koalisyon bu haliyle (odevam edecek raidir, etmeyecek midir? Sıkı Yönettin Davul kimin boynunda? ye nin Sıkı Yönetimin iki ay süre ile uzatılması ile ilgili birleşik: toplantısına, gizli celse yapıp yapma- mak konusunda karar vermek için ara verildiği ve gazetecilerin muhitten u- zaklaştırıldığı bir sırada İstanbul mil- letvekili o Suphi Baykam bir gazeteci dostuna şöyle dedi: "— Yahu, anlayamadığım bir nok- ta var: Hükümet sadece biz miyiz, yok- sa Koalisyonda başka: ortaklarımız da var mı?" Sonra, İzah'etti: "— Celse açıldığından beri dikkat ediyorum. Sıkı Yönetimin uzatılmadı Koalisyonun müşterek karan olduğu halde ortaklarımızdan bir tek millet- vekili veya Hükümet üyesi ağzım açıp bir tek lâf etmiyor Sözde, yalan değil, yanlış vardır. Zi- ra Koalisyon ortaklarının sözcüleri o AKİS/11

Bu sayıdan diğer sayfalar: