SOSYAL HAYAT Prenses Süreyya İstanbulda Hilton önünde "Allah önce bahirlerinin zilleriyle çınladı. Verilen haber, Beyoğlu muhabirlerinin gün- lerce Maximillan Schell'in ağzından haberini alamadıkları eski İran İm- paroteriçesi Süreyyanın İstanbul gel- diğini bildiriyordu. Bu haber üzerine Beyoğlu muhabirleri soluğu Hilton o- telinin kapısında aldılar. O sırada Sü- reyya, yaranda Maximlllian Schell'in kızkardeşi olduğu halde, eski bir taksi ile Hiltona geldi. Hiltonun kapısında gazete (o fotoğrafçılarına ve muhabirleri görünce' Süreyya o sa- gırdı ve şoföre, derhal geri dönmesini emretti. Böylece gazetecilerle Prenses arasında beş-on dakika süren bir ko- valamaca başladı. Süreyyanın taksisi Açıkhava Tiyatrosu önünde bir iki tur attıktan sonra tekrar Hiltona döndü. Fakat Süreyya (gazetecilerin elinden kurtulamadı. Kapıda Sürey- yanın fotoğrafını çekmek isteyen ga- zetecilere Maimillian Scbell'in sekre- teri Miss İnge bazı yakışıksız muame- lelerde hulundu. Bu, sonradan cere- yan edecek olan üzücü hadiselerin başlangıcını teşkil etti. Süreyya Hil- tonun asansörü ile Maximillişn Schell' in daha önceden ayırdığı 337-339 nu- maralı köse dairesine giderken fo- toğrafçılardan birkaçı da Oo asansöre daldılar. Süreyyanın, fotoğrafçıların elinden kurtulup dairesine (o çekil- AKİS/20 kıskançlığı yarattı!" mesi on dakika kadar sürdü. Bu sırada, tenis oynamakta olan Maximlllian Schell de da- iresine gelmiş ve Süreyya ile buluş- muştu. Gazeteciler gene tatmin ola- madıklarından, bu defa Maximillian Schell'in dairesinin kapısında obekle- meye başladılar. Maximillian o Schell, elinde tenis raketi olduğu halde dışarı çıktı ve gazetecilerle görüştü. Kendi- sinin bir kıza âşık Olduğunu yazan Hür- riyet muhabirine benzettiği (Milliyet muhabiri ile de kısa süren bir müna- kaşa yaptı. Ama sonra, durumu kavra- yınca kendisinden özür diledi. Kapının önünde gazeteciler, Maximilllan'dan, Prenses Süreyyanın kendileriyle (o gö- rüşmesini rica ettiler. Bu görüşmeyi temin edeceğini söyleyen Maximillian Schell, gazetecilerden aşağıda obekle- melerini rica etti. Nitekim çok geç- meden — saat 19,30 da — önce Maxt- millian Schell, arkadan da roff'da gazetecilerle görüştüler. önce roofa gelen Maximillian Schell, gazetecilere : "—İtalyan gazetecilerinden odaha iyi olduğunuzu gösterin" diyerek, Sü- reyyayı fazla sıkıştırmamalarını rica etti. Gerçekten Süreyya, fotoğrafçılara istedikleri gibi poz verdi. Daha önce makyajsız ve çok yorgun olduğu için gazetecilerden kaçtığı da böylece Öğ- renilmiş oldu. Süreyya gazetecilere İs- tanbula on gün için dinlenmeye o ve bu arada Maximillian ile bir senaryo üzerinde görüşmeyi' geldiğini açıkla- dı. Bu kısa süren toplantıdan sonra gazetecilerin hepsi dağıldı. Yemek yerine, karakol! çe ile Maximillian Schell, roof taki toplantıdan sonra artık gaze- tecilerin elinden kurtulduklarına ina- nıyor ve kendilerini çok rahat hisse- diyorlardı. Bu rahatlığın tesiriyle Ma- ximlilian ,Scheli sevgilisi Süreyya ile larına gelmiyen bir hâdise oldu ve ge- ceyi karakolda geçirdiler. Süreyya, Maximillian ve kızkardeşi Hiltondan bir taksiye atlayıp Boğaza yollandıkları lirada, kendilerim oHil- tonda gizlice takip etmekte olan Hür- riyetin foto muhabirinin o kiraladığı ikinci bir taksi de arkalarından geli- yordu. Maximillian Arnavutköy oya- kınlarına kadar, takip edildiğinin hiç farkında değildi. Ancak ikide bir ya- nıp sönen ve flâş ışığına benzeyen ışık dikkatini çekiyordu. Nitekim dönüp baktığında, kendilerini eden takside tanıdık bir çehrenin eği- lip saklandığını gördü. Önce aldırma- dı, yoluna devam etti. Bu arada kolu- nu Süreyyanın zuna atmış, iki sevgili birbirlerine iyice yaklaşmışlar- dı. Bir ara Süreyyanın omuzundan tek- rar arkaya bakan Maxlmillian Schell, Hürriyet muhabirini gördü ve hemen arabasını durdurdu. İşte bundan son- radır ki bütün dünya basınına yayı- lan müessif olaylar başladı. Schell'in hızla kendi arabasına doğru geldiğini gören Özkan Şahin, kapısını kilitlemiş- ti. Özkanın kapısının kilitli olduğunu gören aktör, şöförün kapısından tak- siye hücum etti ve Özkanın elinden mücadeledir Karşılıklı yumruklar atıldı, çağırıldı. Münakaşaya Maximillian'ın kız kardeşi de gelmişti, o da kavgaya karıştı. Halk, olay yerine toplandı. Fa- kat hiç kimse, müessif olayı bastırmak için bir gayret göstermiyor, o misafir artist ile gazeteci kendi aralarında dö- vüşüyorlardı. Sonunda taraflar ayrıl- dılar ve herkes, kendi otomobiline bin- di. Bu sırada Özkan Şahin, bütün ba- sın alemince bilinen ocentilmenliğine yakışmayan bir hareket yaptı: Olayı, mesleğin bir cilvesi deyip kapatmak varken, bir inzibat eri vasıtasıyla mi- safir aktörün ve Süreyyanın otomobi-