24 Ağustos 1963 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 28

24 Ağustos 1963 tarihli Akis Dergisi Sayfa 28
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

1 Kitap okudum Adı : "Saat Sekizi Geç Vurdu". Türü : Şiir Şairi : Arif Damar. Kitap : 32 sayfa, 200 kuruş. Baskı : İstanbul Matbaası, İstanbul 1962 İçindekiler : Arif Damar 1960, 61 ve 62 yıllarında yazdığı şiirleri "Saat Se- kizi Geç Vurdu" adlı kitapta bir araya getirmiş. İyi kâğıtlı, temiz dizgili te- miz baskılı kitapta Damarın büyüklü - küçüklü onaltı şiiri var. Kitap düzeni oldukça değişik. Damar, sayfa numara larını yazıyla yazmayı uygun görmüş ve kitabın adıyla sayfa numaralarını karşılıklı sayfalarda çapraz koymuş: Beğendiğim : Arif Damar iyi şair, güçlü şair. Bu gücünü, bundan Önce çıkardığı "Günden Güne", "İstanbul Bulutu" ve "Kedi Aklı" adlı eserleriy- le de ispat- etmiştir. "İstanbul Bulu- tu" nun ödül kazandığım sanatsever- ler bilirler. "Saat Sekizi Geç Vurdu" yor. Şiirini hayatıyla, yılların, çilele- rin yoğurduğu kişiliğiyle kurduğu için, Damarın ortaya koyduğu örnekler, o- kuyanı tâ içinden sarsıyor, sarıyor. A- rif Damarda özenti yok, Damar, o güzel diliyle kayaya yazar gibi yazıyor şiirle rini. İşte, kitaba adım veren şiirinden bir parça: "Kime ne desem. - Boya- na kendimi dinliyordum eski yağmur- ları dinliyordum - Düşünmeden bili- yordum deniz ılıdı - Dökülen çelik ka- tı Yürüyenler yanyana - Çok köprülü sular gibi git git bitmedi - Boyuna kendimi dinliyordum eski yağmurları dinliyordum". Damarın "Saat Sekizi Geç Vurdu" adlı kitabına aldığı şiirlerin hepsi bir- birinden güzel. "Soğuk Demirci" güzel. "Hürlüğün Üstüne Sürdüler Beni" gü- zel, Sürekli Su" güzel, "Ağıt" güzel "Dar Açı" güzel... Hangisi kötü ki? çünkü Damar, ondokuz yasında bir hevesli değil, şiirin çilesini (| yıllardır çekmiş bir sanatçıdır. Beğenmediğim : Damarın bu son şiir kitabında beğenmediğim bir taraf yok. : Sanatseverler, şiirseverler, türkçeyle nasıl güzel, güçlü şiir yazı- labildiğini merak edenler, Arif Dama- -ın "Saat Sekizi Geç Vurdu" adlı ese- rini mutlaka okumalıdırlar. H. K. AKİS/28 AKİSÇİLER SİZİN İÇİN GÖRDÜLER, DİNLEDİLER, SEÇTİLER Sinema ginemanın ölü devresi sona ermek üzere. Ağustos ayı sonunda film Şirketleri yeni vizyon filmlerini dağıt- mağa o bağlıyacaklar. Gazetelerde çeşitli şirketlerin film listeleri arz-ı endam etmeğe başladı bile.. Sinema sayfamızda bu konuda geniş bilgi verilmekte, gelecek sezon- da seyredeceğimiz filmlerden söz e- dilmektedir. Ankara ve İstanbul sinemaları, temcit pilavlarını seyircilerine sun- mağa devam etmektedirler. o Fakat havaların son derece sıcak gitmesi seyircinin o sinemaya olan ilgisini a- labildiğine o azaltmıştır. Şimdi, için- de "Air Condition” cihazı olan . si- nemalar revançta. Aşağıda o Ankara sinemalarındaki filmlerden bazı ör- nekler o bulacaksınız. Evvela Öpüşelim : Haftanın en çeki- lir komedisi. "Evvelâ (o Öpüşelim'dir. Debby Reynolds ve Gleen Ford'un se- vimli bir kurdelâsıdır. Amerikalı o bir çavuşun başına gelenler ve sevimli eşi- nin yaramazlıkları anlatılmaktadır. Filmin hissi yönü de var. Eğer buram buram - terlemekten (o çekinmezseniz, salık verilir. Kızıl Saçta Casus : Ankaranın en büyük sineması sayılan Büyük Sinemada oy- nayan bir macera filmi. Yvone (Ode Carlo ile yakışıklı aktör Rock Hud- son'un vasat bir kurdelası. Maamafih, eğer işiniz yoksa ve ikinci film olan Jean Russel'in "Paris Çılgınları" nı görmediyseniz, serin serin o eğlenebi- lirsiniz. Maceralar Beldesi : Ölmeyen artist- lerden biri de, hiç şüphesiz ki Clark Gable'dir "Maceralar Beldesi" Hoily- wood'un bu çapkın bakışlı o artistinin eski bir kurdelası. Susan Hayward ile Afrikanın vahşi beldelerinde geçen bir aşk macerası ama, Gable ismine la- yık bir film. Yanında oynayan saçma sapan "Marko Polo" ya dayanabilirsi - niz hiç durmayın. Kitaplar Godot'yu Beklerken t Samuel Beckett" in, bir zamanlar pek beğenilen ve ha- lâ unutulmamış olan bu güzel oyunu- nu Ferit Edgü büyük bir titizlikle türkçeye çevirmiştir. 1063 de İstanbul - da, Çan Yayınları arasında çıkan "Godot'yu Beklerken", tiyatroseverle- re ve tiyatro çevresinden uzakta bu- lunan aydınlara salık verilir. Köroğlu : Bugün Türkiyenin neresine gitseniz, size bir Köroğlu hikâyesi an- latırlar. Hattâ Köroğlunu kendi böl- gelerine malederek... Sivasta bir Kör- oğlu vardır. Çukurovada bir Köroğlu vardır. Karsta bir Köroğlu o vardır. Çünkü halk, beğendiği davranışı, ka- rakteri, zekâyı Köroğlu adında sem- bolleştirmiştir. Bu bakımdan herkes gibi. yaşayıp ölmüş olan Köroğlu, gi- degide bir masal kahramanı olup çık- mıştır. Ferruh Arsunar, Güney illerimizde Köroğlu hakkında söylenenleri derle- miş, meydana getirtiği 272 sayfalık ki- taba birtakım notlar da ekleyerek, 30 lira fiyatla satışa çıkarmıştır. (Kitap Ankarada. 1963 yılında, Türkiye İş Bankası Kültür-Yayınları serisinden çıkmıştır. Kitaba Dr. Hamit Zübeyir Koşay da bir önsöz yazmıştır. Köroğlu konusunda daha geniş bu- gi edinmek isteyenlere salık verilir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: