YURTTA OLUP BİTENLER 8i gribi, geçirdiğimiz tehlike de "Ol- muyor.. Olmayacak.. Başka şey yap- mak lâzım" diye gerçekten üzülen iyi niyet sahiplerinin gözlerini ada- makıllı açmış ve onlara madalyonun öteki yüzünde ne bulunduğunu gös- termiştir. Talat Aydemirle ne oldukları Ha- makta her gün iyi ortaya çı- kan "idealistler"inin osultasında bir Türkiye! Mersi, değil mi? Hükümet Esrar perdesinin arkası (Kapaktaki undan sonra Bakan "İstifa etmek niyetinde de gğilim. o Görevimin başındayım" dedi mi, çok kimse bu zatın hemen ertesi çün- Bakanlıktan ayrılmak üzere bu- lunduğunu sezecek tir. Gerimizde ka- lan son bir kaç gün içinde bu cüm- leler adeta bir pa- rola manası taşıdı. tanı Celal Karasapanbu çe- şit bir demeci em- rindeki radyolarda okutmasının aka- binde kendisini Ba kanlığınındış ka- pısı önünde buldu. Aslında bu iki müs afi Bakanın ikisi de, hem Hüküme- tin Başkanı, endi partilerinin ideri ve hepsinden "Yavaş fından tutulmadıklarını mükemmelen . Verdikleri demeçler, larak baş vurulmuş birer can kur- taransimidi mesabesindeydi. Belki öyle konuşurlar, işi anlamamazlıktan gelirlerse üzerlerine düşülmeyecekti. Ama evdeki hesap çarşıya uymadı. İstifalar zincirinin ilk halkası, Ri- fat Ççten oldu ve bu, başta Başba- AKiS/8 kan, pek çok kimse için bir tatlı sürpriz teşkil etti. Rifat Öçten haya- lini çok kurduğu Uzak Doğu seya- hatinin Başbakanın emriyle kati ola- rak suya düştüğünü, PTT Genel Mü- dürüyle alâkalı kararnamenin Baş- bakan tarafından kati olarak imza- lanmayacağını hissettiğinde son ko- zunu oynadı ve İnönüye "O halde is- tifa edeceği" tehdidini kullandı. Al- dığı cevap Öçteni çok şaşırttı. Baş- bakan "Çok iyi olur" cevabını verdi. Bu cevabı vermekle de kalmadı, U- laştırma Bakanını filen istifa etmiş saydı. Öçten hata ettiğini bundan sonra anladı. Vaziyeti kurtarmak için, ken- Hatiboğlu ve Öktem Bakanlığa geliyorlar yavaş çıkacaksın ve ineceksin- disini hararetle tutan A.P. li gazete- lere "İstifa etmedim ve böyle bir ni- yetim yoktur" dedi. Ancak haftanın sonunda bir gazeteci Başbakana isti- fasını verdiğinin doğru olup olmadı- ğını sorunca hadisenin duyulmuş ol- duğunu farketti ve yolların kapalı bulunduğunu gördü. Ulaştırma Baka- nının hukuki istifam bundan sonra bu merdivenlerden!" geldi. Bir Bakan aranıyor pin, Rifat Öçtenin İstifasını derhal kabul etti ve Y.T.P. li Yar- dımcı Ekrem Alicandah bir başka U- laştırma Bakanı istedi. Alican Baş- bakanın huyunu biliyordu: Göstere- ceği adayı kabul edecekti. Ama bunun bir başka Ocak Başkanı olmamasını temenni ettiğinden de haberdardı, Y T.P. li Yardımcı anlayışlı davrandı. Ulaştırma Bakanının istifası, tah- min edileceği gibi en ziyade Y.T.P. Grupunu dalgalandırdı. Bir defa, şah- si hevesler vardı. İkincisi, iki tema- yül mevcuttu. Grupun bir kanadı, Öç- ten tipi bir Ocak Başkanı Bakan is- tiyordu. Bunlar, A. P. de olması lâzım ken yolunu şaşırıp Y.T.P. ye düşmüş müfritlerdi. Bir başka kanat ise Hükümetteki Ali- can - Aybar - Aziz oğlu - Gökay - İz- men beşlisinin tu- tumuna uyacak ve onları tamamlaya- Bayarın huzurunda arz-ı en dam etmesiyle şöh ret yapmış Sadık Perinçeki aday göy terdiler. Y.T.P. nin kuli- si, Meclisteki Mec- lis ile Senato sa- lonları arasındaki koridorda cereyan etti. Haftanın ba- şında Alican başı önüne eğik, düşün- celi orada görüldü. Sağa sola bakma- dan bir kaç grupu geçti. Y.T.P. mil- letvekillerinin ken- disine şirin görün- mek için sarfettik- il gayretleri de ırada yanına bir MERAM. Bl “Ellerini kavuştu- gazelegi sokuldu ru — Teşekkül ederim, o beyfendi.. Beni açıktan Bakan yapmışsınız" de- di. Alican, çoğu zaman kendisine ta- kılan gazetecilere her zamankinden daha neşeli cevap verdi ve "Ben ak-