Al kolunu ir kahraman subay, 20-21 Mayıs gecesi milletin minnet ve şükra- nım kazandı. İsmi artık herkes ta- rafından bilinen Ali Elverdi, bir kaç kişiyle birlikte, İsyanın ilk gani- men olan Radyoevini bastı, fonu zaptetti, Ankarada cereyan edenin bir soytarılıktan ibaret bu- lunduğunu memlekete ve dünyaya ilân etti. Daha sonra, kalabalık Har- biyeliler tarafından esir edilip Harp Okuluna götürüldüğünde zerrece fü- turunu bozmadı, kendisini tehdit e- denlere ertesi sabah hesaplaşacak- larını söyledi. Talât Aydemirle ide- al arkadaşlarına akıbetlerinin ne o- lacağını haykırdı. Gerçekten de er- tesi sabah gidip tekrar Radyoevini aldı, görevini tamamladı. Kazandığı şan ve şeref, kendisine ve ailesine e- bediyen gurur verecektir. Şimdi, bir gün Ali Elverdi kalksa da. memleketine bu hizmeti yapmış olduğundan dolayı kendisinde İmti- yaz sahibi olma hakkı tevehhüm el- se, bir takım cuntalar kurma heve- sine kapılsa, talebe teşekküllerinin içine girse, şahsını bir sembel hali- ne sokmaya çalışsa ve devletin yeni baştan organizasyonu için şemalar çizmeye koyulsa kıymet ve itibarın- Politikacılar Rüzgârın getirdiği (Geşenlerde Londrada cereyan eden ir olay bu hafta, başkentte CHP içinde bir dalgalanma yaptı. Olay, Londradaki basiretsiz Büyük Elçimiz Nejat Kavurun Milli Savunma Bakanı İlhami Sancara karşı takındığı kaba tavırdır. Kavur, kendisinin şahsi ha- misi durumundaki Dışişleri Bakam Feridun Cemal Erkini adam yerine koymuş, ondan başka hiç kimseyi, Milli Savunma Bakam dahil adam yerine koymamıştır. Tabii Sancar bu- nu bir güzel giyinmiş, ve haklı ola- rak mesele yapmışta. Gerçi patavat- sız Elçi sonradan kırdığı potu anla- mış ve yaltaklanıp durmuştur ama, Sancar kendisine yüz vermemiş batta hakaret etmiştir. Hâdise duyulduğun- kiyenin kendisini Saint James Kura- lımda temsil ettirmekte olduğu hay- ret sebebi oldu. Bu yüzdendir ki, meselenin Grupa gelmesini önlemek isteyen CHP Grup Yönetim Kurulu haftanın ortasında AKİS/18 dan geriye bir şey kalır mı? Ali Elverdi zaten bir semboldür: Türk milletinin ve ordusunun demokra- tik rejime (o bağlılığının o sembolü- dür, o gece radyoda, gırtlağının bütün kuvvetiyle ve heyecan dolu sesiyle bunu haykırmıştır. Bir gün o idealini unutursa, karşısında va- ziyet aldığı cephenin fikirlerini be- nimserse, haksızlığa uğradığı, kıy- metinin bilinmediği mucip sebebiy- le vatanı ihya etme misyonuna sa- hip çıkarsa 20-21 Mayıs gecesi Ol- tettiğl insanların durumuna düşer. Düşer ve bu sefer onun karşısına başka Ali Elverdiler çıkar, o ise lanetlenip kalır. Ali Elverdi bunu yapacak adam değildir. Ali Elverdi bir misal ola- rak bu satırların konusudur. Ama, bugün Mamakta yargılanmakta o- lan ve onların suç ortağı bulunan kimselere bakınız: Hemen hepsi, bir tarihte memlekete hizmet et- miş, demokratik rejimin kurulma- sında emeği geçmiş olduğu inancı içinde bunun diyeti (peşindedirler. İdealist olarak, bir dâvaya inanmış şekilde ortaya atılmışlardır. e Za- man olmuştur, kelleleri (koltukta çalışmışlardır. . Ama sanmaktadır- Erkini çağırarak bilgi almak istedi. Fakat Erkin bu davete hasta olduğu- nu bahane ederek icabet etmedi. Da- ha önce Başbakanı evinde ziyareti tercih etti ve kendi açısından duru- mu anlattı. O akşam bu, Erkinin isti- fa ettiğine dair söylentilerin çıkması lar ki o durumdaki tek kimsedir- ler ve bütün keramet kendilerinde- dir. Mücadele başarıya ulaştığında memleketin hâkimi olmak, memle- ketin idaresinde birinci (o derecede söz sahibi bulunmak hakkım pek tabu görmüşlerdir. Bu gerçekleş- meyince, kendilerinden başka her- kes dâvaya ihanet etmiş duruma düşmüştür. Bir kendileri, adamdır- lar. Diğerleri, haindirler. Bu yüz- dendir ki, bir zamanlar hayranı ol- dukları kimseleri çamurlara bula- maktan çekinmemişlerdir, memektedirler. Böylece, larına bir meşru mazeret buldukla- rına kendilerini ve başkalarım 1- nandırmak istemektedirler. Halbu- ki ortaya koydukları, çaplarını küçüklüğünden başka bir şey değil- dir. Yarabbi, herkes memlekete yap- tığı hizmetin bedelini bizzat tayin edip bunun nn için, elde silâh sokağa fırlar: Mamakta yanı aman ve onla- rın suç ortaklan bir Ali Elverdinin bugün mazhar olduğu engin sevgi- ye, bir de kendilerini çevreleyen lâ- net hâlesine baksalar ve ders alsa- lar; ya yol açtı. Söylentiler çıktığında bu- nun aslı yoktu. Ancak Erkinin özel hayat ve şahsi hislerle resmi işleri birbirine karıştırdığına dair şikâyet artmıştır ve bizim Londrada Kavur anlayışında bir elçiyle temsil edilme- memiz hususunda bir ittifak vardı. Sanık avukatları birarada Abesi savunacaklar