YURTTA OLUP BİTENLER kilerle birleştirilmesi o muhtemeldir. Tanıkların bir muazzam kafile olma- yacağı görülmektedir. Tanıklar din- lenildikten sonra savunmalar yapıla- cak ve hüküm verilecektir. Bir aya kalmadan bu safhaya gelinebileceği anlaşılmaktadır. Hüküm, kabili tem- yizdir. Askeri Yargıtay Ağustosa kadar nihai kararı verecektir. İdam hükümleri Meclisin tasdikinden geç- tikten sonra infaz olunacaktır. Sıkı Yönetim 21 Haziranda sona ermektedir. Bu durum karşısında Hü- kümet bir veya en çok iki aylık bir uzatma talebiyle Meclisin karşısına gelecektir. Meclisteki hava, bunun ta- bii bulunduğunu ve kabulü için Zor- luk olmayacağını göstermektedir. Aldatılmış gençler Haftanın ortasında Perşembe günü Jandarma Subay Okulunun bah- çesini dolduran göğsü kartvizitti ka- labalığın bir kısmını götüren otobüs kalktığında, içindekilerin "kafasından "Keşke öbür tarafa (o gidebilseydik" isteği geçti. Zira ikinci otobüs o gün başlıyacak olan Harb Okulu öğrenci- lerinin duruşmalarını izliyecek olan- lara tahsis edilmişti. İlk otobüs kalk- tığında okulun bahçesindeki kalaba' lığın büyük kısmını orta yaşlı ha- nımların teşkil ettiğini görenler du- rumu anlamakta gecikmediler. Pek çoğu gözü yaşlı olan kadınların genç Harbiyelilerin anneleri veya çok ya- Kınları olduğu belliydi. e Gözlerinde yaş olmayanlara gelince, ağlamamak için kendilerini zorladıkları anlaşılı- yordu. Ama onların da tahammülü Harb Okulunu şehirden ayıran ince asfalt yola kadar sürdü. Otobüs bir hüzün kervanı şeklinde Harb Oku- luna vasıl oldu. Duruşma Spor Salonunda yapıla- caktı. Salon ona göre hazırlanmıştı. Dinleyici yerleri diğer duruşma salo- nu gibi mahduttu. Tamamı tamamına 1459 Harb Okulu öğrencisinin sığdı- rılacağı salonda, sanıklar yanyana o- turmuşlar, hattâ salonun girişine bi- le sarkmışlardı. Hepsi resmi giyin- mişti. Traşlıydı ve salonda ciddi bir sessizlik hüküm sürüyordu. Saat 9.30 da mahkeme heyeti yerini aldı. Onu, üç kişiden mürek- kep Savcılar grupu takip etti. Mah- keme Heyeti Başkanı Tuğgeneral Nihat Günaşan, Duruşma Hâkimi Yüzbaşı Mehmet Karaaslan diğer üye de Kurmay Albay Haydar Topcandı. Savcı triosuna gelince üç yüzba- şıdan ibaretti. Hâkim yüzbaşı Talât Önen, Hâkim Yüzbaşı Nejat Özben ve Hâkim Yüzbaşı Sami Gerçek 2 numaralı Sıkı Yönetim Mahkemesi- nin savcılarını teşkil ediyorlardı. Yüzbaşı Mehmet Karaaslan duruş- malara başlandığını söylediğinde sa- at 9.30 u henüz bir dakika geçmek- teydi. Sanıklarla dolu salonda hüvi- AKİS/16 Esneyen sanık ve nöbetçisi Mehmetçik Kafaya şimdi dank etti yetlerin tesbitine geçileceğinin belir- tildiğinde, dinleyiciler de, sanıklar da bir kaç saniye duraladılar. Zira beher sanığın mikrofonun başına gelip, adı- nı, soyadını ve nüfus kütüğüne yazılı olduğu yeri söylemesi bir dakika sür- se 1459 dakikalık bir zaman ki- yordu ki bu da aşağı yukarı 24 sa- atten biraz fazla tutuyordu Ancak duruşma hâkimi Karaaslan, işin ko- layını buldu ve: "— Teker teker hüviyet tesbitine İmkân yoktur. Ben elimdeki karar- nameden sanıkların isimlerini okuya- cağım, burada olup olmadıklarını ve kararnamede yanlışlık varsa düzelt- melerini istiyeceğim" dedi. öğrencisi ayağa kalkıyor, duğunu belirtiyor ve kararnamede yanlışlık varsa bir hayli isim ve so- yadı yanlışlığı mevcuttu- onları dü- zeltiyordu. Saat 9.40 da başlanan bu işem tam iki saat devam etti ve 11.40 da son isim. okunduğunda 5 sa- nığın hasta olduklarından duruşma- ya gelmediği anlaşıldı. Sıra savcıda.. undan sonra iddia makamına söz verildi. Ancak daha evvel sanık avukatlarından henüz cübbesini al-