sahi,şim di neredeler Orhon M. Arıbumu Türk filmciliği son beş yıldır diğer birçok işlerden daha kazançlı bir duruma gelmiştir. Yerli filmlerde oy- nayıp da tutulan oyuncuların çoğu bugün ev bark ve otomobil sahibi ol- muştur. Bırakın başrollerde oynıyan- ları, ikinci ve hattâ üçüncü derecede- ki rollere çıkanlar dahi yerli filmci- liğin hızlı gelişmesi sonunda refaha kavuşmuş durumdadırlar. Bugüne kadar mesleğin çilesini çeken, emek- lerini, sıhhatlerini, her şeylerini sine- ma için feda eden bir grup vardır ki, yerli filmciliğin bugünkü lak devresinde (o bunların sönmüş, yerlerini yeni yetişen genç- ler almıştır. Şimdiki yerli filmciler, bu işten dünyanın parasını kazanır- larken, yıllarca emek ve didinmeden sonra berikilerin yanlarına kalan, sa- dece bir yığın borç olmuştur. Bundan dört-beş yıl öncesine ka- dar türk sinemasında aktör, burnudur. Aynı zamanda iyi bir şair olan Arıburnu. birçok filmde başrolü oynamış, rejisörlük yapmış değeri, bir aktördür. Çevirdiği filmlerde al- dığı rollerle binlerce kalbi fetheder Arıburnu, türk sinemasına birçok ba- şarılı eser katmıştır. Ama ne yazık ki bugün, Anburnu adı da, gelişen filmciliğimizin nimetlerinden nasibi- ni alamıyanlâr arasındadır. Orhon M. Arıburnu asker bir a leye mensuptur. Albay Murat Arıbur nun oğlu olan Orhon, 1920 yılında İstanbulda doğdu. Babasının asker ol ması sebebiyle ilk tahsilini Anadolu nun muhtelif şehirlerinde yapan Or hon, babasının arzusuna uyarak Kon ya Askeri Ortaokuluna girdi. e Ora- dan Maltepe Askeri Lisesine, sonra da Bursa Işıklar Lisesine geçti. Fa- kat, babasının arzusuna rağmen, Or- honun askerlikte gözü yoktu. Küçük- lüğünden beri edebiyata ve bu arada Sinemaya karşı büyük ilgi duyuyor- du. Erzurumda, küçücük bir çocuk - ken, fizik kitaplarına bakarak iptidai bir sinema makinesi yaptı ve temin et- tiği 15 metrelik bir filmi bu maki- ne ile gösterdi. Sonradan bu filmr. üzerindeki resimleri kazıyarak ken- disi yeni resimler çizdi. Bu, belki de Türkiyedeki ilk "hareket eden resim- filmidir. Sonunda askeri liseyi (oterkeden Orhon, 1938 yılında Haydarpaşa Li- sesini bitirdi. İlk şiirlerini o zamanki muhtelif edebiyat dergilerinde yayın- latmaya başladı. Sonradan Orhan Va- li, Sait Faik ve Behçet Necatigil ile tanışarak onlarla" dostluk kurdu. Arı- burnunun şiir yazdığı sıralarda, yeni şiir alayla karşılanıyordu. Orhon M. Arıburnu adı da, yeni şiirin edebi- yatımıza girmesine hizmeti odoku- nanlar arasındadır. rhon M. Arıburnu, Hukuk Fakül- tesini bitirmeden, vatani hizmeti nı yapmak üzere askere gitti, O sı- rada Hatayda evlendi. Askerlik bitin- ce tekrar İstanbula döndü. Bir yan- dan Edebiyat Fakültesine devam e- derken, bir yandan da Belediyede ve muhtelif yerlerde çalışmaya başladı. Bu sıralarda muntazaman şiir ve hi- kâye yazıyor, senaryolar üzerinde ça- lışıyordu. Sinemaya intisabı, oasker- ken tanıştığı rejisör Şadan Kamil va- sıtasiyle oldu. 1945 yılında, o zaman- lar büyük bir firma olan Atlas Fil- min çevirdiği "Seven Ne Yapmaz?" filminde başrolü alarak Türk Sine- ma dünyasından içeriye adımını at- tı. Bundan sonra filmler birbirini ko- valadı ve Orhon M. Arıburnu kısa samanda Türk Sinemasının en çok sevilen aktörü oldu. Bu filmlerden Orhon M. Arıburnu Tatlı hatıralar AKİS/29