ithalât Yeni kararlar BS yılık Kalkınma Plânının 1963 yılı tatbikat programı Oo çerçeve- sinde bilhassa inşaat sahasındaki fa- aliyetleri aksatmamak maksadıyla, bazı maddelerim, ithaline ait muame- lelerin' bir an önce ikmalini ve bu inalların kısa zamanda getirtilerek piyasaya arzını sağlamak için alman kararlar İş âleminde oldukça serin bir duş tesiri icra etti. Resmi Gaze- tede yayınlanan 1567 sayılı karar ve bu kararnamenin tatbikatıyla ilgili sirkülerler gereğince, Oo kereste, adi AKİS/24 A L E ve beyaz çimentonun Umumi Mağa- zalar Anonim Şirketi, blum ve kütük ile inşaat demirlerinin Türkiye De- mir ve Çelik İşletmeleri Genel Mü- dürlüğü tarafından ithal edileceği an- laşılmaktaydı. o Türkiye Demir ve Çelik İsletmeleri Genel Müdürlüğü- nün blum ve kütük ile inşaat demiri- ni ithal etmesi ve yerli mamullerle fi- yat bakımından bir paçala gitmesi nispeten kabul edilebiliyordu da, ke- reste ve -çimentonun Umumi Mağa- zalar tarafından ithalinin uygun gö- rülmesi büyük bir huzursuzluk yara- tıyordu. Hâdise, çeşitli çevrelerde it- halattan bol miktarda kâr alınması- M İ na mâni olunduğu için piyasada do- gan infial şeklinde tefsir edildi. Hal- buki meseleyi muayyen bir zümre- nin karma mâni olunduğu şeklinde almamak gerekeceği aşikârdır. Prob- lem, 5 yıllık Plânın tatbiki için en i- yi usulün veya en az aksaklığın ne şekilde sağlanabileceğini tespit şek- linde ortaya konulmalıdır. İthalâtın özel sektör eliyle mi ya- pılmasının, yoksa resmi veya resmi dairelerle mi yürütülmesinin daha faydalı olacağı meselesini bu- günün dâvası olarak almamak gere- keceği aşikârdır. İşin çok (gerilere gitmeden, sadece 7-8 yıllık tarihçe- si gözden geçirilecek olunsa, Milli Korunma Kanununun ihya edilmesiy- le kurulan tevzi ve tahsis sisteminin memlekette yarattığı ekonomik ka- rışıklığın henüz unutulmamış olduğu görülür. Karaborsayı yaratan sebepler B' yandan devlet sektörü tarafın- dan ithal edilen çeşitli mallar -ka- uçuktan cama, porselene kadar-, öte yandan gerek ithal edilen, gerekse dahilde istihsal olunan maddelerin dağıtımı için kurulan çeşitli komis- yonlar devlet içinde devlet haline gel- mişti. Karaborsaya mâm olmak için alman bu tedbirlerin ve kurulan da- irelerin ne muazzam bir karaborsa çarkı yarattığı bütün memleketin ha- tırındadır. Tevzi dairelerince dağıtı- lan mallar nasıl karaborsaya intikal ederdi, aradaki farklar kimlerin ce- bine girerdi, kimler bu yollarla zen- gin olmuşlardır, bilinmeyen o husus- lar değildir. Ancak, herkesin tereddütsüz- bil- diği bir husus vardır ki, o da kara- borsa yaratılırken bunda piyasanın rolü bir olmuşsa, tevzi dairelerinin rolü dördü, beşi bulmuştur. Tabii tev- zi dairelerinde çalışanların ballı par- maklarım yaladıkları -yaladıkları ne kelime, bal yemekten mide fesadına uğradıkları- herkesçe bilinmektedir. Bu arada, namusu ile çalışanlar bulunduğu da muhakkaktır. Ama on- lar da beceriksizlikleri yüzünden isle- ri çorbaya çevirmişler, birçok malla- rın ya pahalılık, ya kalite düşüklü- gü yüzünden müşteri bulamamasına veya organizasyonsuzluk dolayısıyla ihtiyaç sahibinin eline geçmemesine sebebiyet vermişlerdir. Bu konuda birçok misaller o ver- mek kaabildir. Meselâ yaş meyve ve sebze kooperatifleri tarafından cam ithal edilmişti. Memleket içinde faz- la sürümü olmayan cinsler getirtildi- ği için bunlara kimse talip çıkmadı,