25 Mayıs 1963 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 25

25 Mayıs 1963 tarihli Akis Dergisi Sayfa 25
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

sandıklardaki mallar birbirine yapış- tı ve muazzam fire verdi. Sadece bu konuda yaş meyve ve sebze koope- ratiflerinin uğradığı zararlar çok bü- yük miktarlara varmaktaydı. Bu mi- istenildiği kadar çoğaltılma- sı kaabildir, fakat manki tevzi sisteminin iyi olduğunu söyliyecek bir çıkamıyacağı için, lâfı una uzatmaya lüzum yoktur. Tevzi sisteminin aksaklıkları imdi denilecektir ki, tevzi sistemi Ş bahis konusu değildir, sadece meselâ Umumi Mağazalar tarafından kereste ithal, edilecektir. Halbuki, 1567 sayılı Bakanlar Kurulu kararı- nın 3. maddesi. "Münhasıran Doğu bölgesi ihtiyaçlarım karşılamak mak- sadıyla ithal edilecek biçilmiş keres- tenin sevkedileceği vilâyetleri tespite ve bu madde için gerekli müsaadeyi vermeğe Tarım Bakanlığı yetkilidir" hükmünü getirmektedir. Bu demek- tir ki, Umumi Mağazalar Anonim Şir- keti tarafından ithal olunacak keres- teler Doğu bölgelerine (o sevkedilecek vs arada ihtiyaç sahiplerine dağıtıla- caktır "Dağıtılacaktır" kelimesi işin içi- ne girdi mi girmedimi, bunu bir sü- rü maddenin daha takip ne şüpheye düşmek lâzımdır. devlet sektörünün ağır gitmesi yü zünden iç tevziat ağır gidecek, bu- nun neticesinde piyasada arz tıkanık- lıkları meydana gelecek, bu tıkanık- lıklar fiyat yükselmelerine yol aça- cak, bunun neticesinde de diğer mad- delerin fiyatlarında otomatik ar- tışlar olacaktır. Bu sözleri birçok kimseler -çeşit- li tecrübelerle bildikleri (oOhalde- lü- zumsuz kehanet addedecekler ve bun- dan önceki dağıtım teşkilâtının bo- zukluğu dolayısıyla malların kara- borsaya intikâl ettiğini, yoksa şim- di kuracakları sistemin aksamasına imkân olmadığını belirteceklerdir. Oysa ki, bu konuda hesaplanma- u veya bu dağıtım teş- kilâtının iyi olup olmadığı (o hususu değil, az gelişmiş memleketlerde, tevzi işlerinin daima fiyat (o yüksel- dan da karaborsa- ya yol açacağıdır. Beş yıllık Kalkın- ma Plânının maması maksadıy- la, ihtiyaç duyulan maddelerin res- mi sektör vasıtasıyla ithal edilmesi yoluna gidildiği anlaşılmaktadır. Böylece, malların bir an önce mem- lekete getirilmesinin sağlanacağı he- saplanmaktadır. Halbuki, devlet sek- törünün özel sektörden daima daha yavaş hareket ettiği görülmüştür. Piyasadaki endişe 13 Mart tarihli Resmi Gazetede ya- melerine, arkasın yınlanan Dış Ticaret ii dair 12 sayılı ai adi z çi- mento, çilmiş kereste, ai filmaşin ve porselen sofra eşyasının Biraz huzur, lütfen!., fir diğer cephelerini bir yana bırakarak ekonomik durumu da emiz lazımdır. şekilde gözden geçirm Fasih İNAL esaslı Beş yıllık Kalkınma Plânının bu yıla ait olan birinci devresinin uygu- lanması için kesif bir çalışmaya muhtaç bulunmaktayız. Bir taraftan İk- tisadi Devlet Teşekkülleri ve resmi sektör; fite yandan özel teşebbüs, ken- di sahalarına düşen yatırımlara bir an önce başlamak mecburiyetindedir- ler. Buna paralel olarak Avrupa Ortak Pazarına katılmamız için kesif bir çalışma yapmamız, Altılara, bizim kendilerine yük olmayacağımızı, ak- sine, Türkiyenin katılmasıyla, Zenginler Klübü ismi verilen bu teşekkülün gerek ekonomik, gerekse siyasi yönden kuvvetleneceğini şekilde ispat etmemiz gerekiyor. inandırıcı bir Bu iki önemli meselenin yanında ve ların muvaffakiyetini sağlamak için bir takım ekonomik ve sosyal tedbir- lerin alınması şarttır. Plânın bilhassa özel sektör bakımından maksadıyla İcra-İflâs Kanununun İcra - İflâs Kanunu ki, makta, fakat, sonuca varılamamaktadır Men kul Kiymetler ve Kambiyo Borsaları Kanunu tâdil sermaye piyasasının, teşe yürütülebilmesini sağlamak Büyük Meclisten geçmesi lâzımdır. O belki de on yıldan beri değiştirilmesi için çalışıl- bu İzem herkes kaani olduğu halde, bir türlü müspet bir edilmedikçe külüne, Arttırma ve Eksiltme Kanunu tâdil edil- medikçe devlet sektörünün yatırımları realize etmek için gerekli müba- yaaları zamanında yapmasına imkân olamamaktadır. Ticaret ve Sanayi Odaları Birliği Kanunu, Maden Kanunu. Kira Ka- nunu...Kanunu...Kanunu... Burada bir anda saymak için aklımıza gelmeyen bir sürü kanun kuy- ruğa girmiş, Meclis kapısında veya encümenlerde, lunda sıra beklemektedir Kısa bir devre gükünei ve huzur gelir gibi olmakta, yahut Bakanlar Kuru- memleketin söz sahibi bütün ağızları, "Tamam arkadaşlar, artık kusur geldi... Bundan sonra...." falan derlerken, haydiii, gene bir karışıklık havası içine giril- mektedir. Bu sütun yazarı, kili görmemektedir. duracak kân yoktur run sağlanmasıdır. siyasi konular hakkında fikir yürütmeye kendini yet- Ama işi ekonomik açıdan ele aldığınız yürüyecek vaktimiz bile olmadığım, ancak 'n Bu memleket huzura ve sâkin kafa ile çalışmaya cidden muhtaç bir duruma gelmiş bulunmaktadır. letin isteği olarak rica ediyoruz: Biraz huzur, lütfen!... X. Kota listesine alındığı bildirilmek- tedir. Aradan tamı tamına iki ay va- kit geçiyor, 13 Mayıs 1963 Resmi Gazetede kolon kolon sirkü- lerler, tebliğler, bu maddelerin re şekilde ithal olunacağını belirtiyor. Peki ama, madem ki bu maddelerin Plânın tatbikatı için ithali öngörül- müştür, devlet sektörü (o neşredeceği iki veya üç kararnameyi iki aydan önce hazırlayamamış mıdır? Hazır- layamamışsa, öngörülen maddelerin, devlet sektörü kanalı ile ithal edilip dağıtıma tâbi tutulduğu takdirde, hangi kıstasa dayanılarak daha ça- buk ihtiyaç mahallerine ulaşacağı zannedilmektedir ? Üstelik memlekete yıllardan beri kereste ithal edilmemektedir. Bu du- rumda Umumi Mağazaların gerak Sadece İş âleminin değil, fakat bütün mil- fiyat, gerekse kalite konusunda ya- nılmayacağı ve ihtisası olmayan bu ko nuda memleketi zarara sokmayaca- gına ne cesaretle inanılmaktadır? Velhasıl devlet sektörü ile lâta girişmek konusunda alınm lan karar, 1955-1958 devresini lattığı ve o zamanki ekonomik Ma- veya sistemsizliğe- doğru bir gidiş mânasına geldiği için piyasada oldukça tatsız bir hava bulunmaktadır. Hükümetin, muayyen birkaç maddeyi devlet eliy- le ithal edeceğini ileri sürmesine rağ- men, piyasa bunun doğuracağı tepki ile kısa zamanda birçok maddenin devlet tekeline alınacağı inancına sahip bulunmaktadır. Tabii, bu inan- cın-yerinde olduğunu şimdiden iddi- aya imkân yoktur, itha- AKİS/25

Bu sayıdan diğer sayfalar: