Harbiye İçin... u millet, Ordusuz yaşamayacaktır. Ordu ise, elbette ki Mehmetçik demektir. Ama., Mehmetçikten önce Subay demektir, Türk Silâhlı Kuvvetlerine (o subayını yetiştiren Harp Okula öğrencilerinin bir yıl içinde iki defa millet hayatına kasıt sayesini güden bir teşebbü- se âlet olmuş bulunmaları memleketi çok ciddi bir meseleyle karşı karşıya getirmektedir: Harp Okulu ne olacaktır? Bu sualin cevabı, bir devirde yapıldığı gibi “Tenkil!, Tenkil!." diye haykırmak değildir. Şeref dolu bi onun bugünkü temsilcileri mazilerine hiyanet diye tenkil edilmez. Nitekim, aynı ocağın yetiştirdiği yüksek komutanlar, orta kademe ve gençlerin büyük bir ekseriyeti tehlike çanlarının millet için çaldığı her an, 22 Şubatta da, 21 Mayısta da Harbiyeli ruhuna bağlı kalmışlar, maceracıları dağıtmışlardır. Ama bu, istikbal bakımından meselenin ciddiyetini eksiltmemek- tedir. Harp Okulunu mutlaka önemle ele almak lüzu- mu vardır. Türk Ordusunun yeni subayları da, tıpkı kendilerinden öncekiler gibi bu milletin, bu memleketin ananelerine bağlı, demokratik rejimin lüzumuna ve faziletine inanmış olarak, üste el kaldırılmayacağını ve ona silâh çekilmeyeceğini bilerek yetişmelidirler. Bu ise., bir eğitim meselesidir. Yarının subaylarının, Harp Okulu sıralarına kadar gelmişken, yaşları ve tahsil durumları itibariyle bir takım âdi maceracılara, en aşağı kalitede demagogla- ra, hırsları yüzlerinden akan muhterislere hiç sebepsiz kanabileceklerini sanmak hatadır. Bunu, o maceracı- lar derecesinde âdi kötü politikacıların yaptıkları tah- riklerle izah etmek de kabil değildir. Tahrikler, teca- vüzler hem inandırmak isteyenlerin, ama hem de inan- mak isteyenlerin birbirlerini de, kendilerini de kandır- mak için kullandıkları vasıtadan, âletten ibarettir. Or- tada, kökü daha derin bir sebep vardır ve bu, o gençle- re verilen terbiye, zihniyet ve kültür ile inançlardır. Harp Okulunun eğitim sistemi mutlaka değiştirilmeli- dir ve Harp Okulu demokratik nizama bağlı bir ocak haline getirilmelidir. Bunun yolu vardır, bunun çaresi vardır Bu eğitim sistemi bir haftalık aktüalite mecmuası- nın sütunlarında ne incelenebilir, ne düşünülebilir, hat- tâ ne bunun bir işareti verilebilir. Burada söylenilmek istenen şudur: Böyle bir mesele karşımızdadır. o Türk Silâhlı Kuvvetlerinin yüksek idarecileri dâvayı ele al- mak zorundadırlar. Türk Ordusuna subay yetiştiren bir ocak ne maceracılara, ne de kendi haline bırakıla- bilir. Bir eğitim sistemi yerli ve yabancı mütehassıs- lardan faydalanılmak suretiyle tesbit edilmelidir. İkin- ci Dünya Harbinden sonra Orduya getirilen yenilikler Harp Okulunun sıralanma kadar uzatılmalı, o sıralar- da okuyanlara yeni dünya görüşü, yeni hayat felsefesi verilmesi usulü bulunmalıdır Talât Aydemiri tanıyanlar çapı bu olan bir talih- sizin bırakınız bir çok Harbiyeliyi, bir tek Harbiyeliyi dahi nasıl olup ta kandırabildiğine, onlar üzerinde böy- le bir hâkimiyet kurabildiğine şaşmaktadırlar. Kera- met Aydemirde sanılırsa şaşmak için sebep vardır. Ama keramet Aydemirde değildir. Keramet, eğitim sistemindedir ve hastalığı tedavi etmek için köke inil- mesinde, hem süratle, bilgiyle, ihtisasla köke inilme- sinde zaruret vardır. 27 Mayısın toplam hayatımızın hemen bütün cephelerine getirdiği dalgalanmaların 27 Mayıs hareketinin ortasında bulunan Harp Okulu üze- rindeki tesirlerini hiçe saymak, görmemek, o gereğini yapmamak basiretsizliğin ta kendisi olur. Harp Okulu öğrencileri Harp Okulu önünde Yeni devrin eşiği AKİS/11