Sahi simdi neredeler Uzun boylu, esmer, keskin hatlı, sempatik bir sporcu, tam onbir yıl, 7 metre genişliğinde ve 3.5 met" re yüksekliğinde, beyaz boyalı üç direğin ortasında, Türkiyenin muh- telif stadlarını dolduran futbol me- raklılarından sadece şu sesi duydu: "Ko-va Os-mar, ko-va Os-man!" "Kova", spor edebiyatımızda, çok gol yiyen kaleciler için kullanılan bir sıfattır. "Kova" sıfatını (o lâkap olarak alan ve Türk spor tarihine bu takımından biri olan Galatasarayın kalesini 1938 yılından 1949 yılına ka- dar korumuş bir futbolcudur. Bugün Türkiyede, genç kuşaklar bile, Ko- va Osmanı bütün özellikleriyle tanır- lar. Türk sporunun meşhur Kova Os- manı 1916 yılında Kadıköyde doğdu. Babası, sarraflıkla uğraşan efendidir. Sonradan "İncili" Türk futbol tarihinin şöhretli futbol cularından ve hâlen Almanyada ya- şıyan meşhur Bekirin annesidir. Osman, ilk tahsilini Kadıköy Ga- li Osman Paşa okulunda yaptı. Da- ha küçücükken, Kadıköyün Kuşdili çayırında idman yapan, maç yapan ağabeylerini gıpta ile seyreden Os- manın futbol ile ilgisi bu yıllarda, burada başladı. Fultbol ile gerçek il" gisi ise, meşhur Futbolcu (o Bekirin Almanyadan Türkiyeye geldiği sıra- da, kendisini idmana götürmesiyie başladı. Osman bu idmanda, ilk defa, futbolcuların soyunma odalarını, iç dünyalarını, heyecanlarını gördü ve bilhassa kaleci Arslanyanın kurta- rışlarına hayran oldu. Osmanın bun- dan sonra, mahallesinde, arkadaşları arasında yapılan oyunlarda (o seçtiği tek yer kale oldu. Büyük futbolcu- lara özenerek, annesine kaleci diz- liği diktiren Osman, ortaokulda sınıf Osman İncili (Kova Osman) takımının da kaleciliğini yaptı.. İlk derli toplu maçı, Kadıköy Ortaokulu ile Lise takımları arasında yapılan müsabakadır. Bu oyunda Osman or- taokul takımının kalesini korudu. Bu maçı takip eden günlerde Osman, ka- lecilikte büyük bir süratle inkişaf et- ti. Kuşdilinde, yazları kurulan spor kulübünde, önce ikinci, sonra da bi- rinci takımın kaleciliğini yaptı. Ay- nı kulüpte sağaçık oynayan bir ar- kadaşı, Osmanı 1933 yılında İstanbul Spor Kulübüne getirdi. Osmanı he- men genç takıma aldılar. O sıralar- da Gündüz ve Eşfak da Galatasara- yın genç takımında oynuyorlardı. Os- man 1934 yılına kadar bu takımda kaldı. Aynı yıl yapılan bir Karade- niz seyahatinde de, İstanbul Spor Kulübünün birinci takımı kalecisi ol- du ve 1936 yılına kadar aynı yerde kaldı., 1936 yılı yeni yani parlamaya başlıyan Osman için talihsiz bir yıl oldu. Babası Ölmüş, ailenin bütün yü- kü omuzlarına yüklenmişti. Bu yüz- den Osman, hem tahsilini, hem de İstanbul Spor Kulübünü (bırakmak mecburiyetinde kaldı. Ankaraya, An kara Gücü takımının kalecisi olmaya gitti. Ankarada başarılı maçlar çıka- ran Osman, Ankara Muhtelitinde de yer aldı. Ankara ve İstanbul muh- telitleri maçlarından birinde, halen Yataklı Vagonlar Müdürü bulunan Mithat Ertuğ, kendisini Galatasaray Kulübüne getirdi. Fakat, Osmana, ilk sene Galatasarayda kimse yüz ver- medi. O da buna gücenerek eşyala- rını topladı ve tekrar Ankaraya dön- lü, 1938 yılında, oynayamıyacağına dair alınan ka- rar, Galatasarayı kalecisiz bırakın- talebelerin kulüplerde Osman İncili Helâl Olsun AKİS/27