YURTTA OLUP BİTENLER lan ve AP Grupu Basın Sözcülüğünü yapan Turhan Bilgin memnuniyetini gazetecilere şu sözlerle belirtti: — AP hakkında birşey mi yaz- mak istiyorsunuz-? Ne yazarsanız ya- zın.. Ancak yazınızın sonuna şunu İ- lâve etmeyi kl Devamı ge- lecek sayıda! Y.T.P- Bekleyen derviş.. Y.T.P. li yeni senatör Turhan Ka- panlı bu haftanın başında bir ga- zetecinin: 1— Grupunuzdaki çatlak sesleri durdurmak için bir hareket yapma- yacak mısınız?" seklindeki o sualine şöyle cevap verdi: — Bu bir zaman meselesidir. Hükümet güven oyu bakımından ip üzerinde durmaktadır. Ama yedi- sekiz kişilik bir iltihak herşeyi hal- leder" diye cevap verdi. Bu sözler bir bakıma, Y.T.P. için- de sessiz de olsa dönen dolapların . Uzun süredir sesi sedası dının gerçekten bazı sancılar içinde olduğu bilinmektedir. Herseyden evvel, politikalarını C. H.P. ye yüklenmekle idare ettirmek taraflısı olan bir küçük grup, şimdi- lik sinmişse bile faaliyetine su al- tında devam etmektedir. Ata Bodur, Tahsin Türkay ve Nihat Diler gibi milletvekillerinin Y.T.P. Grupunda çıkardıkları sesler fazla sansasyon yapmasa dahi, zihinleri karıştırmak- ta ve melanet erbabma ümit ver- mektedir. Öte yandan, Doğu vilâyet- leri milletvekillerinin bazıları Ali- canın liderliğinden memnun değil- Bu milletvekilleri lideri faz- la hareketsiz bulmakta, üstelik ken- di başına bazı meseleleri o halletme yoluna, gitmesini hazmemektedirler. Azizoğlunun birinci derecede isim o- larak görüldüğü bu grup, işin tuhafı, Azizoğlüna da fazlaca itibar etme- mekte ve onu da yeterli bulmamak- tadır. Y.T.P. içindeki memnuniyetsizli- ğin bir başka sebebi yeni transfer- lerin faaliyetidir. Yeni gelenler par- tiye sahip çıkmaya kalkışmışlardır. Kamuran Evliyaoğlu, Burhan ve Or- han Apaydın ile Turhan Kapanlının çemberi Cevdet Perinin iltihakıyla büyücek bir faaliyet göstermekte ve liderin etrafındaki perdeyi kalınlaş- tırmaktadır. Bütün bunların yanında. Sadık Perinçekin durumu parti içinde ol- dukça enteresandır. Perincek, Koa- lisyon ortaklarının karşısında, ama AKİS/16 A.P. nin de karşısında bir tutumun öncüsüdür. Bu grup, D.P. nin miras- çılığı meselesinde son derece titizdir. Hatası da buradadır. İşte, perde arkasındaki bütün bu çekişmeler zayıf YT.P. teşkilâtına büyük dedikodular halinde intikal et- mekte ve teşkilâtta büyük çapta kay naşmalara sebep olmaktadır. İstanbul da fırtına İlk karışıklık İstanbul il teşkilâtın- da başgösterdi. Geçtiğimiz hafta pazar günü Y.T.P. nin, Ali Fuat Baş- gilden kiraladığı Deniz Hanım ikinci katını tamamen kaplıyan İstanbul İl Merkezinin toplantı salonunu ağ- zına kadar dolduran partililere D. P.inin ateşli taraftarlarından Eyüp- Tayşıra göre İsmet İnönünün tak- tiği de bağ bekçisininkinden farklı değildi. Y.T.P. ve C.K.H.P. yi yanı- na almış, A.P. yi tepeliyordu. Sıra mutlaka diğerlerine gelecekti. Eyüp- lü Y.T.P. li de, A.P. nin beceziksiz idarecileri gibi son olayları, bir C.H. P. taktiği olarak görüyor, Hüküme- ti kanunları tatbik etmemekle suç- luyordu. Şükrü Tayşira göre hayran olduğu devrin idarecileri gibi davra- nılmalıydı. Gene devlet kuvvetleri, i- le Gençlik karşı karşıya gelmeli, ge- ne coplar ve tabancalar işlemeli, fa- kat Gençliğin sesi kısılmalı ve yü- rüyüşler durdurulmalıydı. Eski D.P. li. anlaşılıyordu ki geçen hiç bir o- laydan ders almamıştı. Gençliğin se- Alican ve Y.T.P. li Süreyya Ağaoğlu Bir yastıkta lü Şükrü Taysir teker teker baktı bir an konuşmasını kesti ve beyaz saçlarını oOiki eliyle karıştırdıktan — İsmet Paşa aşiret mi idare e- ide yoksa hükümet mi?" dedi. Bundan önceki bir toplantıda yap tığı sert konuşma sonunda Fahrettin Kerim Gökayı kaçırtan ateşli D.P. hayranı Şükrü Tayşır bu sözleri söy ledikten sonra bir de hikâye anlat- tı. Anlattığı hikâye şu idi: "Bir bağ bekçisi üzüm çalmaya gelen üç muh- telif dine mensup şahısla başedebil- mek için önce ikisini yanına alıp ü- çüncüyü tepeliyor ve sonunda üçü- nün de hakkından geliyordu." Şükrü kocatsın! sinin zorla, kaba kuvvetle susturu- lamıyacağını görmemişti. Türkiyede yaşıyan ve Türkiyede dün denecek kadar yakın zamanlarda olup biten- lerden bihaber olan bu Y.T.P. li Gençliğin susturulmaması karşısında Hükümeti vazifesini yapmamış .gibi görüyor ve bu yolda partisini de, İs- met Paşaya ayak uydurmakla suç- luyordu. Y.T.P. İstanbul il İdare Kurulu- nun her ayın ilk pazar günü ilçeler teşkilâtı ile yaptığı mutad aylık; top lantılarının sonuncusunda yükselen tek çatlak ses bu oldu. İl Başkanı Süreyya Ağaoğlu kardeşini ziyaret etmek için Kayseriye gittiği için İ- "