Hadiselere Bakış Görülmemiş bir usül İstanbul Dördüncü Sulh Ceza Mahkemesi eliyle aldığımız tekziptir. Derginizin 28 Mart 1963 tarih ve 456 sayılı nüshasının 18 nda yayınlanan “Görülmemiş sul" u neti m ğıdaki açıklamanın yapılmasına karar verilmişti": Sermayesinin yansından fazlası kamu hukuku tü- zel kişilerine ait bulunan bankaların dergilere reklâm vermeleri gerçekten güç bir hale gelmiştir. Çünkü: 1 — Dergilere verilen reklâmlarla, bu reklâmları veren müesseselere bir fayda sağlamak maksadı, kötü bir alışkanlıkla kenara itilmiş, yalnız şu veya bu der- giye yardım etmek fikri ön plâna gelmiştir. Bu gerçe- lâm veren müesseseler, bu usulü kendi işlerine müdaha- le sayarak direnmektedirler. 4 — Dergisinin durumuna değil, kılıcının kestiğine güvenen bazı kimseler, kapı kapı dolaşmak, çeşitli yol- lara başvurmak bahasına, alışılmış usulün devamını İstemektedirler. vunduğumuz usulün nasıl işlediğini ço irimeğ a İçin. şimdilik şukadarını söylemekte fayda a) Söz konusu banka reklâmlarının yayınla dergi adedi 48 dir. b) Bir yılda bu 46 dergide yayınlanan reklâmlar- BASIN-YAYIN kanlığı Teşkilât Kanunu dan 96 20 si verilmiştir. e) Yine bir yılda bu 46 dergiye verilen reklâm tu- tarının 90 36 sı yalnız 2 dergiye gitm Basın İlân Kurumunun tarafsız bir pan çalıştığı, hiçbir mevkuteye hiç bir sebeple kasıtlı muamele yap madiği bütün basın tarafından kabul edilmiştir. Bu gerçeği, sayın derginizde de, misalleriyle İzaha hazırız. unu da belirtelim ki, Basın Hân Kurumunun bu tarzda çalışması, idarecilerin şahsiyetleriyle değil, 195 sayılı kanunun getirdiği sistemin (oÖzelliğiyle sağlan- maktadır. Kurumun başındaki şahıs, Akis'i cezalandır- mak istese de yapamaz. 195 sayılı kanon, bu kabil ni- yetlere ve hareketlere karşı, nereden gelirse gelsin, basını teminat altına almıştır. yalnız bir dergiye, 9 80 i de 45 dergiye “Basın İlân Kurumu, Türk basınını yabancı ilânlar- dan mahrum etmiştir." iddiası, Türkiye Büyük Millet Meclisinde Maliye Bakanlığı yetkilileri tarafından res- mi kayıtlara dayanılarak yalanlanmıştır. Böyle ciddi meseleler üzerine ciddiyetle eğilmek isteyenler, yaz- madan önce lütfen tahkik ederler. Genel Müdürün, sayın Ahmet Yıldız'ın arkadaşı ol- ması sebebile yapılan tarizi, başyazarı aynı tarz tariz- lere dajma muhatap olan Akis dergisi için garip bul' duğumuzu ifade etmek isteriz. Davalarında haklı olmayanların haklı görünmek için başvurdukları bu kolay usulün, makbul bir usul olmadığını bilhassa Akis dergisinin bilmesi gerektiğine inanmaktayız. Saygılarımızla, Basın İlân Kurumu Genel Müdürlüğü kanlığın başına, yahut yüksek kade- melerine yerleşenlerin kifayetsizliği yüzünden bu önemli müessese her- kesin içinden yediği bir çiftlik hali- ne gelmiştir. Çiftlikteki büyük vur- üzerinde (gunu dış memleketlere tayinler ve Teşkilât Devletin malı deniz... Bitirdiğimiz haftanın o baslarında Salı sabahı, Basın - Yayın- ve Turizm Bakanlığı özel Kaleminden Ankaradaki bütün gazete büroları tek tek aranarak Bakan Celâl Tev- fik Karasapanın Gazeteciler oCemi- yetinde yapacağı basın toplantısının saatinde bir değişiklik olduğu ve top- lantının öğleden sonra saat 15.30 a bırakıldığı bildirildi. Bu değişiklik başka bir toplantı ile ilgiliydi. O sabah Karasapan ve bakanlığın milletvekili at 18 e kadar devam eden toplantı- da. Basın - Yayın ve Turizm Ba- AKIS/18 son rötuşlar yapıldı. Kanun Birinci Koalisyon asın ayın ve Turizm Bakanı Kâmuran “ Evliyaoğlu zama- nında hazırlanmış, ancak Bütçe Ko- misyonunda ul edilmeyerek ge- rekli değişiklikler yapılmak o üzere CHP Konya Milletvekili Rüştü ö- za, CHP tamir Milletvekili Necip Mirkelâmoğlu. Siirt Y.T.P. Milletve- kili Adil Yasa, A.P. Aydın Millet- vekili İsmet Sezginden müteşekkil bir alt komisyona sunulmuştu. Hükü- Komisyon çalışmalarını ancak o Salı günü tamamladı birlikte neticeye vardı. Büyük Meclise sunulacak ve orada tartışması yapılıp münâsip şekilde kanunlaşacaktır. Ama gerçek şudur ki bu kanun çok geç kalmış ve Ba- ya seyahatler teşkil etmektedir ve bilhassa son zamanlarda ölçüler öy- lesine kaçırılmıştır ki devletin malı- nın bu kadar insafsızca yenmesi kar şısında kendini bilen bir kimsenin yüzünün kızarmamasına imkân yok- tur. -, Bir Teşkilât Kanununun olmayışı dış tayinleri dejenere ettiği gibi. üc- ret kifayetsizliği sebebiyle merkezde de kalifiye eleman bulunamaz olmuş- tur. Turizm konusunda ise bakan- lık, yıllardanberi manlılığı üzerinden bir türlü silkip atamamıştır. Oysa artık büyük ka- zanç getiren bir endüstri olduğu bü- --- bul ilen n erekli hamlelere girişilmesi manı gelmiştir. Bazı bakanlık etkiler