nin de ifade ettikleri gibi bu konuda bakanlık diğer batı ülkelerine, hattâ Yunanistana göre amatör kalmakta- Yağma Hasanın böreği Bugün Türkiyenin Ma ölçülerle bir tek; doğru dürüst basın e yoktur. Basın ataşeleri içinde muhiti en ge- niş olanlar, mahalli gazetelerin üçün- batılı bir tek bulduğu -parasını gene devlet öde- mektedir- bir tercüman o vasıtasıyla topladığı kupürleri merkeze gönder- mekle yetinmektedir. Bir ciddi Ba- kan bu bakanlığa gelse de dünya ka- dar dövize mal olan basın ataşeleri- ni, muavinlerini şöyle bir elekten ge- çirse saçları diken diken olur ve bi- raz vazife duygusuna, sorumluluğu- na sahipse bunların tümünü geri a* lır. Zaten basın ataşelerinin bu pe- rişan bakanlıkta bırakılması ve bir hariciye memuruna çiliğin yaptığı gibi sa memur" sıfatının verilip işin için- den çıkılmaması devletin başına bü- yük dert açmaktadır. Basın ataşesi inidiye gönderilenler s1 - rasında öyleleri vardır ki değil ya- bancı basına Türkiyenin bir görüşü- nü anlatmak, dünyada meselâ bir Müşterek Pazarın bulunduğunu dahi bilmemektedir. Bu adam kendisine sual yabancı gazetelere Tür- gazetelerindi çıkan Türkiye daki saçmalıklara niçin şaşmalı? una rağmen Bas Yayın ve Turizm ia mi en büyük faa- liyetini şimdilik dış tayinler teşkil etmektedir. Bu tayinler tamamen keyfi olmakta ve ataşeliklere piyan- go daha çok ikinci kata -bu katta Karasapan ve Bakanlığının 2 numa- ralı adamı olan Altemur Kılıcın oda- ları .bulunmaktadır- kanadı atmış o- lanlara vurmaktadır. "Bu kotta lunan müşavir yardımcılarıyla kalem mensunları bakanlığın en ta lihli simaları olarak (o gösterilmekte- bilgisi (o basın formasvonu ve tanıtma kabiliyeti gi- bi bir basın ataşesinde mutlaka bu- lunması gereken vasufların bir ara lanması nedeniyle dış görev almak isteyenler bir yolunu bulun ikinci kat me çalışmaktadırlar Bu konudaki rekabet (oaylardanberi Altemur ç çok geç olacaktır! Kılı Yarın değişmeyen bir tempo içinde devam etmektedir. Hasbelkader ikinci kata yerleşenler kısa bir süre sonra dış göreve tayin kâğıdını ceplerine koy- makta, bu sefer de boşalan bu yeni masa için ikinci bir yarış başlamak- tadır. Nitekim son bir yıl içinde ya- pılan tayinlerin, seyahatlerin büyük bir 'çoğunluğunu ikinci kat sakinleri veya bu kata yakın olan kodaman- lar paylaşmışlardır. Özel Kalem Müdürü Vedat Tanır Basın Yaym ve Turizm Genel Müdür Yardımcısı Murat Özgeç, Özel Kalem Müdürü Kemal Bağlum ve Altemur Kılıç ile yardımcısı Cahit (o Güçbilmez ikinci katin nimetlerinden faydalananlar a- rasındadır. Dış seyahatleri" başlıca gayesi, ekseriya bir otomobil edin- mek olmaktadır Parmak ısırtan olay Bu tayinler komedisi ile ilgili ola- rak cereyan etmiş bir hâdise var- Saltanatını dahi Bundan bir adlarında iki da, çok düşük not almalarına rağmen 0 vermeye utanıldığından veril- miştir- Altemur Kılıcın becerikliliği sayesinde -tam dış görevden ümitle- BASIN rini kestikleri bir Birada- kendilerini Atina ve Kıbrısta bulmuşlardır. O lay hayli gerilere uzanmaktadır. Gü nal ve Cambazoğluna, Karasapanın Bakanlığından evvel birer dış görev vaad edilmiş, fakat araya giren ak- silikler sebebiyle bu söz bir türlü tutulamamıştır. Bu arada Bakanlar değişmiş ve Altemur Kılıç d vir olmuştur. İki emekli sıralarda bir lisan imtihanına gir- not alamamışlar- tiyle kısa zamanda bir hal çaresi bir. lundu. Bulunan formüle göre usulsüz lük İddiasıyla imtihanlar ' yenilene» çekti. Bu konuda iki kafadara mev- zuat da yardım ediyordu. Zira yö- netmeliğe göre ancak yazılılarda bar sarı gösterenler sözlü imtihana tâ- bi tutulabiliyorlardı. Oysa gerek Gü- nal ve gerek Cambazoğlu yazılıları kazanamamışlardı. Bu maddeye da- yanılarak Genel Müdür Nejat Sönme zin.de onayı alındıktan sonra imti- hanların yenilenmesi meselesi sağ- lam kazığa bağlanmış oldu. Birinci" den hemen iki ay sonra yapılan ve mümeyyiz arak Altemur Kılıçın da katıldığı ikinci imtihan Günal ve Cambazoğlu için havli başarılı oldu. Her ikisi de bu kısa zaman içinde İngilizceyi mükemmel grenmişler- di! İmtihanda bülbüller gibi konuş- muşlar, en Zor tercümelerin içinden kolaylıkla sıyrılmışlardı! Böylece bir Kaç gün içinde Cahit Günalın Atina ve Hicret Cambazoğlunun da Kibiisi tayinleri çıkarıldı. Ancak bu izahı güç meseleye kimsenin aklı er- memiş, hemen herkesin zihninde bir istifham belirmişti'. "Acaba keramet Altemur Kılıçta mıydı?" Haftanın başlarında bu konuyla ilgili olarak sorulan bir soruya 16r lıç: "— Vallahi kardeşim benim va- ziyetimin ne kadar kritik olduğunu biliyorsunuz. Subay düşmanı olarak tanıyorum Bunu silmem lâzım. Tahit tayinlerde semmatinin de rolü labilir (Oşeklinde cevap verdi. Şimdi' Teşkilât Kanunu (Meclise geldiğinde, bilhassa genç ve aydın milletvekilleri dosyalarla çıkmaya ve bakanlıkta dönen ma- nevraları, müessesenin perişanlığını bir bir anlatmaya hazırlanmaktadır lar. Kirli çamaşırlar ortaya döküldü- günde devletin milyonlarının, * hem de döviz olarak nasıl heba edildiği- nin hazin manzarası gözler oOÖnüne serilecektir. AKİS/19