Sahi, şim di neredeler Arslan Nihad Bekdik veZeki Rıza Sporel Mesidiyeköyünün yaz kış rüzgârlı Gayrettepe semtinde oldukça bü- yük bir apartman vardır. Apartmanın kapısının üzerinde "Beril Ap" yaz- maktadır. Bu apartmanın dairelerin- den birinde, bundan üç hafta öncesi- ne kadar, hafiften yaşlanmış olması- na rağmen o zZarafetinden hiç birşey kaybetmemiş bir kadınla, biri kız, öte- ki erkek, iki yetişkin çocuğu oturur- du. Fakat üç hafta önce bir gün, bu evde, her zamanki sessizliğin yerini sevinç çığlıkları aldı. Sanki bir anda herşey değişmiş ve Faruk Nafiz Çam- lıbelin bir şiirinde dediği gibi o"Bir mucizenin lütfuna ermiş" cesine ke- der yerini sevince bırakmıştı. Zira evin erkeği, uzun bir yokluktan son- ra tekrar yuvaya dönüyor ve mucize böylece gerçekleşiyordu. Daima rüzgârlı Gayrettepe semtin- deki bu sevimli apartman dairesine ge len adamın adı Arslan Nihad Bek- diktir. Eski yılların futbolseverlerinin hafızalarında hâlâ canlılığını muhafa za eden hatıraların adamı, talihsiz Arslan Nihad ve Zeki Rıza futbol sahalarında Ortadaki AKİS/32 hakem: Burhan Felek bir devrin macerasına istemiyerek ka- rışmış ve son af kanunu ile cezaevin- den çıkarak ailesine kavuşmuştur. As- lında Arslan Nihad Bekdik, DP'nin İs- tanbul Milletvekili olmaktan çok, Ga- latasaray Kulübünün acar ve aman- vermez santrhafı olarak hatırlanmak- ta ve bilinmektedir. İyi giyinişi, oki- barlığı, sevimliliğiyle tanınan ve de- niz sporlarına düşkünlüğü bilinen bu centilmen adamın, nasıl olup da bir zamanlar, Demokrat Parti adını taşı- yan siyasi teşekküle girerek, millet- vekili olduğu birçoklarının kafasında hâlâ bir istifham halinde yatmakta- dır. Bununla beraber, talihsiz DP tec - rübesinden sonra Arslan Nihad Bek- dik, siyasetin artık lâfını bile etme- meye kararlıdır. Şimdi, o milletvekili olmadan önceki eski işine, yani tica- ret hayatına dönmüştür ve Galatada, Kürekçilerde, Güllaç Hanındaki müte- vazi yazıhanesinde ithalât-ihracat ve taahhüt işleri yapmaktadır. rslan Nihad Bekdik, bir futbolcu olarak ilk şöhretini 1921 yılında kazanmıştır. Türkiyenin her alanda şöhretli insanlarını yetiştirmiş olan Galatasaray Lisesinde öğrenci olduğu yıllarda fulbola başlıyan Bekdik, kısa zamanda dikkati çekmiştir. Galata- saray Kulübünde santrhaf oynayan Nihad "Arslan" lâkabının takılması bu yıllara tesadüf eder. Nihad yıldızı- nın parlamaya başladığı bu yıllarla, Taksim Stadının külüstür tahta tri- bünlerinde taraftarlarının kendisini, "Haydi Arslan Nihad" diye alkışlama- larını unutulmaz bir hatıra hâlâ muhafaza etmektedir. Nihad Bekdik, teşci sıfatı olarak kul- lanılan "Arslan" kelimesini obu hatı- ranın tesirile -lâkap diye benimse- mekte tereddüt etmemiştir. Galatasa- ray Lisesinde 6 yıl okuduktan sonra Deniz Kolejine -eski adıyla Bahriye Mektebi- kaydolan Bekdik, burada da futbolu bırakmamıştır. Bahriye Mek- iri burnuna rağmen yakışıklılığı, git- tikçe parlıyan şöhreti ve gıcır gıcır bahriyeli üniformasıyla Beyoğlunda bir çok genç kadının kalbini hoplat- mıştır. Denizi ve denizciliği çok sev- mesine rağmen, üsteğmen iken Ordu- dan istifa eden Arslan Nihad Bekdik,