DÜNYADA OLUP BİTENLER Küba Yılan hikâyesi (Kapaktaki Tahterevalli) eçtiğimiz hafta içinde Küba ile G ilgili haberlerin ağırlık merke- zi, bu mesele ortaya çıktığından be- ri ilk defa olarak Havana oldu. Ön- ce Washington'da, sonra Moskova- da, Beyaz Sarayla Kremlin arasında konuşulan Küba olayı bir ara New York'taki Birleşmiş Milletler binası- na da uğradıktan sonra nihayet Kü- banın başkenti Havanaya geldi. Havana görüşmelerinin konusu, daha önce Krutçefle Kennedy arasın da varılan anlaşmanın esasları dahi- linde Kübadaki nükleer füze üsleri- nin kaldırılıp kaldırılmadığının han- gi yolla, kontrol edileceği idi. Kont- rolün tarafsız bir organ tarafından yapılması gerektiğinde Birleşik Ame rika ile Sovyet Rusya kolayca an - laftı. Fakat Castro kendi toprakla- rında yapılacak böyle bir kontrolü "haysiyet kırıcı" buluyordu. Gerçi Amerikan uçakları tarafından yapı- lan kontrollerle Kübadaki üslerin sö külmekte olduğu anlaşılmıştı. mesele bununla bitmiyordu. Sökülen üslerin Küba dışına çıkarıldığı tes- bit edilmeliydi. Bu görüşmeleri yapanlar Sovyet Başbakan Yardımcısı Anastas Miko yan ile Küba Başbakanı Fidel Cast- ro idi. Bu, ilk bakışta iki taraf ara- sında istişari mahiyette bir toplan- tı gibi görünüyorduysa da, aslın- da Sovyetlerin, Kübadaki nükleer roketlerin kaldırılması konusunda Krutçefin öne sürdüğü kontrol prog- ramını oCastro'ya kabul ettirmeğe çalışmasından başka bir şey değil- di. Bu iş için Sovyetlerin ikna gü- cü ve pazarlıkçılığı ile şöhret yapan Mikoyanı seçmiş olmaları meseleye verdikleri önemi ifade ediyordu. Bu arada işin Sovyetler tarafından ciddi gösterecek bir men görüşmeleri keserek geri dön- meyeceğini bildirdi. Küba başkentinde bu görüşmele- açıklama yapılmadı. ovyet üslerinin tasfiyesinin kontro- lü ile ilgili olduğuna hiç şüphe yok- tur. Çözüm yolu ir yandan bu görüşmeler devam e- derken öte yandan da Kübalılar bir taarruza karşı süratle hazırlanmak- tadır. Sivil Savunma hazırlıkları yü- rütülürken, istihsal ve dağıtım mer- kezlerinin etrafı da özel (omuhafız birlikleri ile çevrilmektedir. Havana radyosu sistemli olarak vatanperver lik duygularını harekete getirici ya- yın yapmaktadır Birleşmiş Milletler -Genel Sekre- ter Yardımcısı U Thant geçen haf- ta yaptığı konuşmasında Küba kri- zinin bütün taraflar için tatmin edi- ci şekilde halledileceğinden emin Vel duğunu bildirdi. . Bunun ne zam olacağını söylemedi, o fakat taraflar bir anlaşmaya vardıkları zaman bu tasvip etmek üzere Gü- venlik Konseyini toplantıya çağıra- cağını ekledi. U Thant'ın bu konuş- masından önce Milletlerarası (o Kızıl Haç teşkilâtı Kübaya giden Sovyet gemilerinin silâh taşıyıp taşımadık- larının kontrolü konusunda hizmete hazır olduğunu bildirmişti. Zaten bu konuda - Kübaya gelen gemilerin mil letlerarası bir organ tarafından kon- rolü konusunda - büyük bir ihtilâf yoktur. Küba da kendi kara suları dışında yapılacak bir kontrole itiraz etmeyeceğini U Thant'a bildirmiştir. Asıl meseleyi teşkil eden Kübada ki üslerin kontrolü konusunda müs- bet istikamette önemli bir gelişme sağlanamamıştır. Amerikanın bu konu da fedakârlık yapmayacağı muhak- kak gibidir. £ Bütün mesele Sovyet Rusyanın Castro'yu ikna kaabiliye- tine kalmıştır. Zira bu arada Ameri- ka içinde de ilgi çekici gelişmeler olmuştur. Bir müddet fince Cumhu- riyetçi senatörlerden o ikisi Başkan Kennedy'den füze üsleri geri çekil- diği takdirde Kübayı istilâ etmeye- ceğine dair verdiği sözü geri alma- sını istemiştir. Bu talebin sadece iki Cumhuriyetçiye ait olduğunu farzet- mek çok hatalıdır. Kübanın millet - lerarası kontrolü önleyici davranış- ları Amerikadaki istilâ taraftarları- nı teşvik edecek ve belki de Kennedy nin vahim bir hata işleyerek bu yola girmesine sebep olacaktır. Mamafih, olayların bu istikamette gelişmesi sebep olmadığı o söylene- için fazla ilir. Önümüzdeki günlerde, Küba ,m selesinin. milletlerarası politika arşiv- lerine mi intikal edeceği, yoksa dün- ya sulhunü tehdit eden bir çıban ba- şı olarak tekrar mı alevleneceği bel 11 olacaktır. A. B.D. Seçimler GS m ii Seni bir gün Beyaz Cumhuri- yetçi melanie Leslie Arends, Kü- ba buhranı ile ilgili bir toplantıdan 1 bir dostuna şunları söyle- di y önceki tahminimi ha- lynn değil mi? Küba işi dola yısıyla ayağımızın altından halıyı çe eceğini (o söylemiştim. İşte yapıyor" Leslie Arends'in bahsettiği Kennedy idi. Başkanın Küba konusunda aldı- Talihsiz R. Nixon seçim öncesinde Şans bir kere dönünce...