Güvenlik Off (Kapaktaki Tehlike) Kisük Opel bir anda, halk selinin arasında kayboldu. Çılgınca te- zahürat yapanlar «Arabayı kaldıra- lum! Arabayı kaldıralım!» diye bağı- rıyorlardı. Otomobilin camlarına el- ler vuruluyor, içerdeki bembeyaz saçlı adamla utangaç tebessüm eden zarif kadına öpücükler gönderiliyor- du. Şoför Halil Efendinin «Yapmayın. Kıracaksınız, yolda kalacağız» o fer- yatlarını duyan bile yoktu. o Takip arabası geride kaybolmuştu. Koşup gelen polisler yolu açmaya Gl lardı. «Yaşa, babamız!» sesleri her tarafı Mi Ekimdi. Hipodromdan gülme olan küçük ope ımızı bir plakanın üstünde 0003 numarası- nı taşıyordu. Bembeyaz saçlı > alam İnönüydü. Başbakan, bu mutadın çok üstünde sevgi gösterisinin arasından çıkıp Çankayadaki evinin yolunu tuttu hafta Başkentte Cumhuriyet Bayramı çok canlı kutlandı. İran Şahının bulunması törenlere renk üzerine çöken düşünceli ve dalgın ta- vir, ancak Cumhuriyet Bayramının Raymond Hare Başarı sevinci HAFTANIN İÇİNDEN Haydicanım, sen de !,, Metin TOKER ğâhların tahrip kudretinin bugünkü seviyede olduğu bir sırada bir harp tehlikesi geçiştirilince, hadisenin hemen akabinde bir şaşkınlığın, ferahlamadan doğan bir afallamanın dünyada belirlemesi imkânı yok- tur. Bu, beşeridir. Böyle bir ortam içinde herkesin ve bu arada bizim bazı müttefiklerimizin zihinlerinde bir kaç noktanın altının çizilmesinde fayda olabilir. Türkiye, kendi topraklarında füze üssü ve atom başlıklı mermi bu- lunmasına aşık değildir. Ama bunlar Türkiyede, bunların benzerleri Kü- baya rai e bulunmamaktadır. Türkiye, savunmasını NATO çerçevesi içinde n bir memlekettir. NATO Sovyetlerin Avrupada giriştikleri azm klar üzerine, bir tecavüz karşısında üyelerinin kendi- lerini savunabilmeleri için Türkiyede füze rampaları kurulmasına strate- jik sebeplerden lüzum görmüştür. Sağlam bir müttefik olarak Türkiye, topraklarını açmıştır. Rusya Kübaya sonradan koyduğu silâhları kaldır- sın veya aman bir Dünya Harbi çıkmasın diye Türkiyenin telaşa, endi- şeye, dehşete düşüp "Bunları başımdan alın!" diye feryat etmesini bek- leyenler kıyamete kadar bekleyebilirler. Füzeler topraklarımıza NATO ser gelmiştir, NATO kararı gereğince gider. Başka yoldan değil! yada barış ve silâhsızlanma, Türkiyenin her zaman ve herkes- ten çok azil hususlardır. Bunların sağlanması için elinden gelen her ii yapmaya Türkiye daima hazır olmuştur. Konjonktür değiştiğin- de NATO'nun stratejisinde de değişiklik olacağı tabiidir. Atlatılan teh- eli sonra gözler açılır, iyi niyet hakim olur, Batı ve Doğu Blokları arasında yeni anlaşmalara varılır. NATO Konseyi, Türkiyenin iştirakiyle toplanır, durumu görüşür. Türkiyedeki üslerin kaldırılmasının TO sine varılır. NATO üyelerinin ve Türkiyenin savunması o kıymette, kuv- vette başka tertiplere bağlanır. Üslere "Güle güle" deriz. Bunların deva- mı hayati addedilir. Üsler kalır. Bu bizimle Rusya arasında, hatta Ame- rika ile Rusya arasımda bir mesele değildir. Bu, Batı Bloku ile Doğu sto- kunun yeni münasebetlerine göre tanzim edilecek bir husustur. Türkiye- nin görüşü bu olduğu içindir ki Ankarada, göz korkutmak için zamanı müsait sananların bir kaç denemesi Başbakanın ve Dışişleri Bakanının hiç bir gürültüye pabuç bırakılmayacağını ziyadesiyle açık şekilde be- lirtmeleriyle boşa çıkarılmıştır. Eğer bu denemelerin bir tek faydası ol- muşsa, o da şudur: Bize "Dost olalım, geçmişi unutalım. Bizim o zaman- ki şeflerimiz hata ettiler. Ama e tasfiye oldular" şarkıları abe ler, ilk fırsatta Türkiyeyi ortaya atmaya hala teşnedirler. f ler tasfiye de olsa, zihinlerin arkasın daki fildiler aynı süratle ERİ olmuyor. Bu, bizim için bir kıymetli tecrübedir. Bir ikinci tecrübe, Amerikanın ödlek olmadığının ve kulaklara fi- sıldandağı gibi zengin amerikalıların tehlike çanının kendileri için oçal- dığı ilk anda bizi ortada bırakmalarının bahis konusu e meydana çıkmasıdır. "Canım, siz Türkiyedeki li çekin, biz Kübadakileri çekelim, olsun bit tsin" tarzında vyet teklifi Nİ ton tarafından derhal ve üzerinde hiç düşünülmeden reddedilmiştir. ürkiyenin politikası, Türkiyenin istiklalinin ve bütünlüğünün en- sağlam. şekilde teminat altına alınması esası üzerine bina edilmiştir. e Bi- zim nazarımızda bu teminat, Türkiyede bir hareketin nükleer harp ma- nasına geleceği hususunda kimsede en ufak şüphenin bulunmamasında- dır. Son krizde Türkiye ile Küba arasında paralel kurulması gayretle- rinin hiç bir ciddi çevrede iltifat görmemesi, bu gerçeği bir defa daha gözler önüne sermiştir. Türkiye bir sağlam müttefiktir ve öyle görülüyor ki Türkiyenin sağlam müttefikleri vardır, AKİS/9