3 Kasım 1962 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 20

YABANCI Ai müşahitlerin fıkrince Krut- çefin Küba ile Türkiyedeki üsle- rin aynı zamanda sökülmesi teklifi Orta Doğu ve Akdenizde komünist baskısını arttıracak, Yunanistanı da artan bir tazyikle karşı karşıya bi- rakacaktır." Hanson Baldwin tarafından ya- zılan makalede, Türkiyedeki üsler şebekesinin NATO'nun güney kanadı- nın köşebendi olduğu belirtilmekte- "Bu bölgedeki Amerikan askeri arasında 15 jüpiter füze , muazzam bir radar arama sistemi ve bir miktar hava üssü var- dır. Bu üsleri kullanan uçaklar atom başlığı taşıyabilmekte ve menzilleri de Moskovaya erişebilmektedir." Ma- kalede, Washington makamlarınca bu teklifin dünya etrafındaki Batı ittifakım zayıflatmağa matuf bir te- şebbüs olarak telâkki edildiği bildi- rilmektedir. Gazeteye Washington bürosundan gelen bir habere göre Amerikan ma- kamları Sovyet teklifinin esasının u- zun süredenberi mevcut bulunan Sov- yet hedefine doğru bir hamle olduğu- nu belirtmişlerdir.. "Bu hedef, diğer memleketlerin piyon olacağı bir seri dünya uzlaşmalarıyla Amerikanın an- laşmalarım ve batı ittifaklarım azar azar parçalamaktır." Bu makamlar, Amerika üslerinin Batıya karşı Rus füzelerinin kullanılacağına dair teh- didlerden sonra kurulduğunu ve bu hareketle Kübaya gizlice Sovyet fü- ze tesisleri kurulmasının müsavi tu- tulmasının şayan-ı teessüf olduğunu ifade etmişlerdir. B.B.C. y kere Türkiyenin ve Kübanın Mm ile buralara kurulmuş olan üslerin durumları birbirleri | ile mukayese edilemez. Türkiyedeki üs- ler bütün dünyanın gözü önünde, a - lenen ve bir gayeye -savunma- hiz- met etmek için kurulmuştur. Zaten Amerikalıları da en Çok kız- dıran, Rusyanın bunları bir şantaj vasıtası olarak kullanmaya kalkma- sıdır. Durup dururken çoktanberi bi- linen bir hakikatin ortaya atılması Amerikalıları üzmektedir. Diğer taraftan Türkiye ile ya şimdiye kadar hakikaten AKİS/20 Rus- olduk- GÖZÜYLE TÜRKİYE ça iyi münasebetlerini idame ettir- mişlerdir. Küba ile Amerika için ise durum hiç de böyle değildir. Rusyanın bu teklifi, Amerika için kabulüne pek imkân olmayan bir hu- sustur. Amerika bunu kabul ederse bir çok müttefikleri moral bakımın- dan nasıl bir duruma geleceklerdir? Rusyanın şantajını kabul etmiş bir Amerika onlar için nasıl büyük müt- tefik olur? Sonuç olarak Rus tekli- finin duruma bir müsbet yenilik ge- tirmediğini söyleyebiliriz. Durum hâ- lâ eskisi gibi gergin. İngiltere de A- merikayı destekliyor Observer ğımsız ingiliz gazetesi Kübada hatalı olan şeyin nükleer silâh- ların siyasi münakaşaya üstün gel- meline müsaade edilmesi olduğunu ve bunda baş suçun Rusyaya düştü- günü yazmaktadır. Rusların hangi esbab-ı mucibeyle olursa olsun bu te- sisleri inşa etmelerinin tahrikçi bir hareket olduğunu belirtmektedir. A- merikanın da hal-i hazırdaki duru- mun sorumluluğunun bir kısmını ta- şıdığını, Krutçefin Kübada üsler te- sis ederek soğuk harbin yazılı o ol- mayan kaidelerini ihlal etmesine mu- kabil Başkan Kennedy'nin Küba ih- tilâlini, reddetmekle zaten bu siyasi kaideleri ihlâl etmiş bulunduğunu bil- dirmektedir. "Marksist ve hatta ko- münist bir Küba Amerika için haki- ki bir tehlike . olamazdı. Amerikan halkı sonunda Castro'yu müsamaha i- le karşılasaydı, bir komünizm taci- Ziyle karşılaşmazlardı. Meselâ Rus- ya Mareşal Tito'nun Rusya karşısında bağımsızlığını kabul etmiş, bu da ha- kiki Sulh İçinde Birarada Yaşamanın bir tezahürü olmuştu Gazete bundan sonra Türkiyeye geçmektedir. "Geçen hafta Amerika sözcüsü, Türkiyedeki amerikan füze- lerinin durumuyla Kübadaki Rus fü- zelerinin durumunun tamamen fark- lı olduğunu, zira Türkiyenin Rusya tarafından tehdid edildiğini, oysa ki Kübanın Amerika tarafından hiçbir tehlikeye maruz bulunmadığını söy- lemiştir. İki durum arasında fark vardır. nükleer maktır." Gazete "Dünyanın rahat bir soluk kudretini azaltmağa çalış- alması için silâhlanma yarışının dur- durulması lâzımdır ve şimdiki oObu buhran silâhsızlanmaya (başlamak için mükemmel bir fırsattır" demekte ve Krutçefin Kübaya mukabil Tür- kiyeyi derpiş eden teklifine atıfta bu lunmaktadır. Bizim Radyo Arikan Harp Bakanlığının Tür- kiyedeki üslerine "hazır ol" emri vermesi, memleketimizde harp hava- sı yarattı. Kennedy'nin nutku üzerine İnönü Ortak Hükümetinin Ordumuza "Hazır ol" emri. vermesinden korkan halk dehşet içinde. Böyle bir durum- da bütün halka, sağ duyusu ve va- tan sevgisi olan bütün yurtdaşlara düşen iş, bu tehlikeyi önlemek için harekete geçmek, Hükümeti bu kor- kunç kararından vazgeçmeye Zzorla- maktır. Oysa Meclisteki partiler ve bazı teşkilâtlar, bunun tam aksini yaptı- lar. Bu hükümetin, Amerikanın sal- dırı harbine yardım etme kararını desteklediler. Hükümetin büyük çuna katıldılar. Milletçe bir karşısındayız. Şimdiye kadar mızı insafsızca sömüren gerici ida- reciler şimdi de hayatımızla, yurdun geleceği ile oynuyor, vatanı bir atom harbinin ilk anda yok olması yolun- da Amerikan komutanlarının eline teslim ediyorlar. Gerici idarecilerin yurdumuzun ge- leceği ile oynadığı bir sırada eli kolu bağlı duramayız. Savunmamızla ilgi- li olmayan bir harbe ortak olamayız. Tarih ve halkımız önünde büyük s0- Turdun güvenliğini, mak için, bağımsız, politikaya dönmek zamanı tir. Barışı ve güvenliğimizi korumak için milletçe harekete geçmek 70- rundayız. Bütün yurtseverlerimiz, aydınla- rımız, gençlik, ordu ve işçi gibi teş- kilâtlı kuvvetlerimiz, büyük bir so- rumluluk altındadır. Amerikan em- peryalizminin boyunduruğunda ölü- me "Hayır" demek için vakit (geç değildir. Sesimizi bütün dünyadaki barış savaşçılarının seslerine katalım. Yurdun güvenliğini, barışı ve bütün bunların garantisi olan bağımsızlık, tarafsızlık politikasını ogerçekleştir- mek için milletçe harekete geçelim.