Göle Dört köşe! di. Tam aksine tebessüm yarattı. Zira «İki şilep hikâyesi» ne Türki- yenin ve ne Amerikanın meçhulüdür. Bu mesele iki taraf arasında çoktan görüşülüp karara bağlanmıştır. Gerçekten de Eşref ve m adın- daki gemiler bundan çok önce Sov- yetlerin Karadenizdeki Novorossiski limanından Kübaya nakledilmek üze- re deklare edilmiş buğday hamulesi almışlar ve yola çıkmışlardır. Ken- nedy'nin, A.P. nin haberine masa ba- şı mesnedi teşkil eden ve Kübaya ge- mileri yük taşıyan memleketlere amerikan yardımının kesilmesi yolun- daki kararı üzerine Türk Hükümeti Ebi ndan durum Amerika Hüküme- tine duyurulmuştur. Zaten ortada bir «suihal»> in bulunmadığı. Türk kümetinin türk gemilerine mal taşımamaları yolunda yaptığı tavsiyeyle sabittir. Nitekim Ameri- kalılar Eşref ve Bingölün bir mesele teşkil | ecem Ankaraya bildir- mişlerdir Sansasyonel haberin manşetlerle mecmuanın bir muhabirine şöyle de- di : «Dün bu benim için bir meseley- di. Fakat bugün Türkiyeye yardımın AKİS/14 kesilmesi diye bir ciddi mesele yok- tur.» C.H.P. Uyanan Prens! B' ayın 29 unda, Ankarada muh- temelen Büyük Sinemada veya Muhalefet günlerinin unutulmaz A- lemdar Sinemasında C. H. P. Ku- rultayının 1400 kadar delegesi bir a- raya geldiklerinde eski parti kendi- ne bir yeni istikamet verecektir. Ön- ce devrimleri gerçekleştiren, sonra da antidemokratik gidişi bertaraf e- dip demokratik düzeni kuran C. H. P. nin o tarihten bu yana boş, mana- sız ve fikriyatsız kaldığı hiç kimse- nin meçhulü değildir. Bu Kurultayda bu boşluk giderilecek tir. Zira Genel Merkez Kurultayın karşısına bir "İkinci Hedefler Beyan- namesi" ile çıkacaktır. Beyanname şu anda, Turhan Feyzioğlunun gay- retiyle hazırlanmaktadır. Feyzioğlu- ya gayretlerinde Coşkun Kırca, Tu- ran Güneş, Emin Paksüt ve e Yetkin yardım etmektedir. C. H. nin "İlk Hedefler Beyannamesi" e mokratik düzenin 00 orta- ya koyuyordu. "İkinci Hedefler Be- yannamesi" partinin ekonomik ve sos- yal görüşlerini ilan eden omanifesti olacaktır. Manifestte C. H.P. orta- nın solunda yer almakla beraber aşı- rı sağa da, aşırı sola da bütün kuv- vetiyle kargı bulunduğunu bildirecek, anarşi idaresini takbih edecek ve de- mokratik düzenin sarsılmaz, yenilmez savunucusu olduğunu ilân edecek- tir. Genel Merkezde bir başka çalış- mada C.H. P. nin istikbaliyle ilgili olarak yapılmaktadır. Araştırma Ku- rulu geniş bir köy anketi hazırla» maktadır. Bununla Türkiyedeki köy- lerin iktisadi, sosyal durumları orta- ya konacak ve ihtiyaçların giderilme- si için yapılması gerekenler belirtile- cektir. Bu da Kurultaya yetiştirilme- ge çalışılmaktadır. Dananın ğ ınca ski partinin Başkentteki Genel E Merkezine bu hafta içinde giden- ler alışılmamış bir manzarayla kar- şılaştılar. Binayı, bir başından öte- kine dolu buldular. Her oda kapısını açtıklarında içerde başbaşa verip fis- kos yapan üç dört kişiye rastladılar. Bu, Kurultayın, fikri hazırlığı yanın- daki kulis faaliyetidir ve işin o ta- rafını, Genel Merkezciler adına Ke- mal Satır idare etmektedir. Ancak, partinin dalmış olduğu derin uyku vahim bir handikap teşkil etmekte- dir. Zira şimdiye kadar ancak dokuz il, kongresini tamamlamıştır. Bunun yanında, değil kongre yapmak, İl İdare Kurullarının bir araya geleme- diği iller mevcuttur. Çorum ve Di- yarbakırın durumu budur. Ama Ge- nel Merkez gene de geri kalan, 58 ilin 20 gün içinde kongrelerini ta- mamlıyacağı hususunda nikbindir. air yapılmış, tarihler tesbit e- dilmişt oneri en alâka uyandıra- cak olanı, Kasım sonlarına doğru ya- pılacak Malatya kongresi olacaktır. Zira ona Genel Başkan İnönü gidecek ve İstanbul kongresindeki konuşması öneminde -ama başka konuda- bir nu- tuk vererek partiye yeni ışık tuta- caktır. yın özelliği B' Kurultayın mücadelesi, tabii ge- ne genel Sekreterlik için olacak- tır. Tabii, gene mutad veçhile, ha- yallerini gerçek sayanlar oİnönünün Genel Başkanlıktan atılacağını ta- raftarlarına müjdeleyeceklerdir o ama işin o cephesinin ciddi bir tarafı yok- © Genel Sekreterlik meselesi bu de- fa bir özellik taşımaktadır. Genel Sek- reteri Kurultay değil, Parti Meclisi seçecektir. O bakımdan, Genel Sek- reter adaylarının sâdece kendilerini