YABANCI Economist Giriniş göre İnönü, artan politik ertlerinden bir müddet için kur- tulmuştur. Son haftalar zarfında Türkiye Başbakanı Yassıada yargı- lamalarından sonra hapsedilmiş mah- kümlar hakkında af (meselesinden dolayı yine kötü bir buhran ile kar- şılaşmıştır. Aynı meseledir ki, bu yaz başında uzun hükümet buhranına sebep teşkil etmiş ve İnönü yeni ko- alisyonu kurduğunda 25 Ekime ka- dar kısmi bir af vadet- mişti. Bu tarihten beri A. P. devamlı olarak ve sinsi bir şekilde toptan bir af için tahrikte bulunmuş ve cahil seçmenler üzerinde, affin memleke- tin ekonomik sıkıntılarına sihirli bir tesiri olacağı hissini uyandırmaya dahi çalışmıştır. Diğer taraftan Or- du ve talebeler her türlü affa mu- arızdırlar. A.P., İnönüyü hararetle des- teklediğini bildirmiştir. - Herhalde Parlâmentonun bu haftanın başında yaptığı gizli toplantıda biri onlara haddini bildirmiş olmalı. Bu dersin ne kadar müddet tesirli olacağı şüp- helidir. Çünkü, Adalet Partisinin ma- ziye olan aşırı bağı kolay yenilemi- yecektir. Şayet, Menderes taraftar- larının kaderi hakkındaki kavga ile siyasi cephede hakikaten bir (o dur- gunluk devresi olursa, Hükümetin bu fırsattan istifade ederek ekonomik ve sosyal reformlarım süratle tatbik etmesi şayanı temennidir. Şimdilik yeni beş yıllık plân Hükümet ile plâncılar arasında finansman konu- sunda bir anlaşmazlık yüzünden teh- likededir. Le Monde G“ hafta kendi partisi içinde hayli sigaya çekilen Bay İsmet İnönü, şu mülâhazada bulunmuştur: "Bugünki koalisyon denemesi benim için de, partim için de sonuncudur." Cumhuriyet Halk Partisinin Baş- kan o Generali, ilk defa olarak dost- larından bazılarının tenkidleriyle kar- şılaşmış değildir. Fakat bu defa Hü- kümet Başkanı, iyice yıpranmış ve yalnız kalmış görünüyor. Az buçuk yolunu şaşırmış az çehresini kaybetmiş olup seçkin kişileri Anka- rada bulunan Halk Partisi endişede dir. Militanları ise memleketteki di- ter partilerin rekabetine kargı koy 16/AKİS GÖZÜYLE maktaki güçlüğü gizleyemiyorlar. Bu Parti Meclisi, liderine karşı güven- sizlik gösterecek kadar ileriye o git- miştir. Öyle ki Bay İnönü, ciddi o- larak çekilmeği düşünmektedir. Hiç kimse, bu defa İnönüsüz ve- ya onun partisi dışında, hattâ parti- lerin Parlâmentodaki mebus sayısı ve aralarındaki birçok (o yakınlıklar dolayısiyle üç parti (Köylü Par- tisi, A.P. ve Türkiye Partisi) naza- ri olarak bir, hükümet kurmağa muk tedir olmalarına rağmen, bir üçün- cü koalisyon olabileceğine makul o- larak inanmıyor. L' Aurore uhaliflerinden özür dileyen bir Türk Başbakanı! İnanılır şey de- gil Ama dün İsmet İnönü Büyük Millet Meclisinde bunu yaptı. Aslında bu bile azdı. Yasaklanan D.P. tarafçılığının Menderesçilerini barındıran Adalet Partisinin oGenel Merkezi çoğu öğrenci bulunan gözü dönmüşler tarafından altüst edilmiş ve arşivleri yakılmıştı Yine o sıra- lar, bu partiye eğilimli olan gazete- ler de aynı akıbete (o uğratılmışlar' di. ni şiddet hareketlerinin sebebi ne- yl etilen amaç, Yassıada hüküm- lülerinin toptan affedilmesi yolunda Menderesçilerin ve Menderesçi bası- nın yönettiği kampanyanın en kes- tirme çarelerle durdurulması idi. İk- tidar Partisindeki koyu tutumlular, her çeşit yumuşaklığa karşı ayak di- remekte ve cuntada yer alan pek çok subay tarafından gizliden gizliye des- teklenmektedirler. Emniyet kuvvet- lerinin yürekler acısı hareketsizliği ancak böyle yorumlanabilir. Tahrip- çilerin başı boş bırakılmaları için po- lislerle askerlerden talimat aldıkları şüphe götürmez. Bununla beraber, Başbakanın bu alışılmadık davranışı olayların (o bir düzene sokulmasına yetecek midir? Hayır. Aralarındaki (o uzlaşmazlı- ğın memleketin geleceğini tehlikeye koyacağını akıllarına getirmeden, her iki taraf da karşılıklı, hınç duymaya, birbirlerini hırpalamaya devam ede- ceklerdir Yaba yeli bunu görmekte, yar- gılamaktadırlar. Türkiyeye yardım konsorsiyumu, dün La Muette Şato- sunda, O. C. D. E. himayesindeki ilk toplantısını yapmış, bulunuyor. TÜRKİYE Gerçekten, yardım dileğinde lunan bir ülke iç savaş belirtileri a- rini uzatırken nasıl olur da çekin- mezler? Kuşku veren diğer bir konu da İsmet İnönünün durum Batılılara eksiksiz bir güven du- yaşına basacak. Yaşlılığın yorgunluğa anlamlı bir iç burkuntusu da ekleniyor. Güttüğü siyaset başa- rıya ulaşamadığından - 1960 Devri- minden bu yana yararlı bir iş yapı lamamıştır - kendisinin umutsuzluğa düştüğü, hatta yerini başkasına bi- rakmıya hazırlıklı olduğu bile söy- lenmektedir. Ama kime bırakacak? Karşıt partilerden kimse çıkıp da ciddi olarak iktidarda başarı gös- tereceğini iddia edemez. Ne Partisinin sözde Başkanı Gümüşpala, ne da ona rakip olan ve Yassıadada ölü Menderesin avukat- lığını yapmış bulunan Burhan Apay- dın- Yeni Türkiye Partisine (hayat veren becerikli Alicana gelince, gru- bunun sayıca azlığı onu her umut- tan öte bırakıyor. Ne acı bir yoksulluk, ne ei bir gelecek! Çünkü, eğer Türkiy Gazinin bu sihirbaz arkadaşının elle, rinde de belisi doğrultanı azsa, ondan sonrası nice olur? Die Welt Nömaysier İnönü hükümetine kar- şı değil, Menderes taraftarı olan Muhalefete karşı yapılıyor. (o Fakat Başbakan İnönü, İhtilâlin neticesini işe karıştırmağa niyetli değildir. Kendisi Türk halkı gizli bir dahili harbe girişmediği takdirde, Türkiye- nin ihtilâl devresine son vermesi lâ- zım geldiğine inanıyor. Atatürkün silâh arkadaşı İnönü Parlâmentoda muhalefetin sert ohü- cumlarından sonra kürsüye çıkıp, hükümet adına, nümayişçiler tarafın- dan yapılan zararlar için özür dile- diği ve Muhalefete ilerde emniyeti garanti altına alacağını (o vaadettiği zaman büyük anını yaşıyordu. Zayıfı beyaz saçlı adam duraklayan sesi ile, memlekette süküneti muhafaza ede- ceğini haber verdiği anda salonda derin sessizlik oldu. Sözlerini çılgın- ca alkışlar takip etti.