'URTTA OLUP BİTENLER i GER, çekirdeği bolitika hayatımızdaki ) şıklık, bütün gerçeklerin kim vur oya gitmesi, karanlıktaki kör döğü- 9 bitirdiğimiz hafta içindeki komik * olayla herkesin gözleri önüne se | Ji. Zaman zaman çok taşın altın n çıkmasıyla şöhret bulan Avi San “bir ressam olan üstad, Men- hn 22 Şubatçılara çok boya bo" mıştır” C, H. P, Meclisinde “günün tları''na uygun sandığı bir çıkış İotı. İnönünün, Demokrasiyi ve Ko m yaşatacağım diye karşı ta- M a çok tâviz verdiğini, eski Demok- ların bu: yüzden o şımardıklarını İledr, halbuki onların başına vu- yola getirmenin daha doğru oldu” lu savundu. Yani, iki meşhur uç- “Ültra, ihtilâlci”lerin İnönüye bul- (Şiları kusuru dile getirdi, C. H, P. ini istedi. “Nedir bu, | ” dedi. Ertesi İda bütün eski Demokrat eteler ziller takınmış halde çıktı- “İnönüyü C. H. P. de istemiyor!” İnönünün mutlaka çekilmesi »ktiği fikrinin kendi partisi içinde kuvvet kazandığı müjdesi eski okrat kütlelere verildi, Avni Do- || tıpkı kendilerini itlaf için yola 5 İnönüye toslaymca tuzla bu3 “Talât Aydemir gibi, eski De- ları âlet diye kullanan A. P. haline geldi, Kolleksiyonda Ni- ie Kasım Güleğin yanına di! i ei hâdiseleri tbretle seyreden” #ibu fransız vodvillerindeki Karı- #kları hatırlatan ve kim kimin ne anlama imkânı vermeyen ye” Şlurumu tebessümle karşılamak” kendilerini alamadılar. etin ettikleri bakılırsa, Yanlışlıklar Kome“ ciddi ve itibarlı Cumhuriye- sabahı - cumartesi gün. kıt olduğundan gaze“ itığı plândı. 1957 seçimlerinde iktidarı verseydi, 27 Mayısta karmakari- - — Avni Doğan “Şecaat arzederken.” verselerdi, nihayet 15 Ekimde bir C. H. P, ekseriyeti sağlansaydı bugün- kü Başbakanın tatbik niyetinde ol. duğu bu plânı Ferda Güley başka kelimelerle söyledi. Güley, bugünkü sistemin İnönünün şahsına bağlı bu” lunduğuna işaretle işlerin inşallah Iyi gitmesini, zor zamanlar biraz bı- raz kolaylanmca İnönünün önce C. H., P. Genel Başkanlığını kendi tas- vip edeceği bir halefe bırakmasmı, daha sonra Hükümet Başkanlığı yü” künden de kurtulmasını, sistemin ken- disi hayattayken İnönüsüz işlemesini seyretmesini, icabında yeni idareci. lere köşesinden o akıl vermesini te- menni etti, O günlerin çabuk gelme” si dileğini belirtti. o Cumhuriyetin teleks haberi okunduğunda hatibin maksadı tamamen beliriyordu. Nite- kim bir gün sonra, haber başka ma- naya gelen manşet altında çıkıp or talığı karıştırınca, haberin esasını veren Ankara Bürosunun şefi bir tefsir yazısı yazarak C, H. P, deki asıl havayı anlattı, Hatalı. manşet şuydu: “C. H. P, Meclisinin dünkü toplantısında çok sert tartışmalar ol- du - İnönü, C. H, P, Jiderliğinden ve Kabineden istifaya dün davet edil. di”, Avni Doğanın hikâyesi İÂvni Doğanın Parti Meclist içinde“ kt çıkışı, işte bu manşete eklene- rek kullanıldı, Yoksa, Avni Doğanın tutumu zaten hiç kimsenin meçhulü değildi ve kimlerle iş, fikir birliği yap tığı biliniyor, talihsizliğine acınıyor- âu, Doğan, ilk Koalisyon Kabinesinde Devlet Bakanı oldu, Sonra memleket- teki gerçek kuvvet dengesine hatalı teşhis koydu. Hele Şubatın ikinc; ya- rısında, bir ara Ankara Palasta bu. run buruna konuştuğu “İkinci İhti- lâlin sivil Başkomutanı ile Sanşo Par sası” üstadın pusulasını büsbütün şaşırttılar. Doğan, “güneşin doğaca- ğı sabah” bir kuş kadar serbest hal de olup yeni kudretin emrine girebil mek için Hükümetten çekilmeyi o sı" rada düşündü. Ama güneşin doğa cağı sabah”, güvendiği dağların kar- larla kaplı bulunup bulunmayacağını pek bilmiyordu. O sayede yanlış ata oynamaktan kurtuldu, Ama ilk ko- alisyon çatırdayınca, soluğu dışarda aldı. Buna rağmen üstad, İkinc; .Koa- lisyon kurulurken gene İnönünün et- rafında bir lamelif çevirdi, Ama Baş- bakan, kendisiyle arzuladığı konuda görüşmedi bile. Avni Doğan, Hükü- mete güvenoyu vemilirken “Grup ka. rarı alınmıştı” Kasım Gülekle birlik” te “namevcut”lardan bir; oldu, Son- ra da, isteristemez, başına kalan tw- pal ata döndü. Parti Meclisi, Doğan için bir mi“ zamnseni tatbik mevkiine koyma vesi- lesi oldu, Söz aldı ve konuştu. Allı, morlu Doğan konuşmasının başında - Koa- Isyon ve C, H. P. üzerinde durdu. Doğana göre, Koalisyon ortakları ü- zerlerine düşen vazifeyi yapmamak taydılar, Yükün büyük kısmı her iki Koalisyonda da C. H. P, nin omuz” larına yüklenmişti, Hükümetin bütün nimetlerinden ortak partiler yarar- lanmakta, ama C, H. P. külfetlerle karşı karşıya kalmaktadır. İhtilâr den evvel D, P. tarafından işsiz bıra” kılmış C. H, P, li vatandaş hâlâ eli böğründe dolaşmakta, İhtilâlin ta“ sarrufları üzerinde ise o istenildiği, gibi at oynatılmaktadır. Yassıadada yargılananlar vazifelerine iade edil- mişlerdir. Teşkilât buna köpürme” tedir, bu durum C. H. P. yi devamlı yıpratmaktadır. Bu temanın, C, H, P. içinde ciddi bir tema olduğu, bir esasa dayandığı, haklı tarafının da bulunduğu bir ger- çektir, Dert, hakikaten partinin der- didir, Doğan, o görüşü başarıyla dile getirdi. Bu girişi yaptıktan sonra, â- sıl maksada geçti. Doğanın konuşmasının ikinci K1s” mı Barzani olaylarıyla ilgili oldu. K raktaki Barzani .*syanı, üzerine eği” linilecek bir olaydır, Hükümet buna bigâne kalmaktadır. Doğan, bunları söyledikten son- ra esas meseleye geldi, Doğudaki c$” kiyalardan biraz bahsettikten sonra, Kurutluoğlunun da gönlünü almadan edemedi ve: “ Tabii bu konuda Kurutluoğ- AKİS, 1 Ekim 1962