“YURTTA OLUP BİTENLER Meclisin E blokunu teşkil eden bina- nin kapısından elini kolunu sallıyarak girmek isteyen “basın mensupları, Pilânlama Teşkilâtı binasına her za- mân bu kadar kolaylıkla girerler- bir gazeteciyi, kapıyı tutmuş Olan ha“ deme hışımla çevirdi. Gazeteci Basın bürosuna gideceğini, kendisine Teva görülen muameleye biraz da üzülerek söyleyince, tıknaz odacı “Danışma” yazılı kapıyı göstererek, izin alın” ması gerektiğini belirtti, Şaşkın ba. kışlarla “Danışma”ya giden gazetcc üzün süren araştırmalardan sonra, her zaman rahatlıkla girip çıkabildi- iği binaya zorlukla dahil oldu. ve okumadığını da müstaf; ahbapla” rına gülerek söyledi, Bir defa bu- mun lüzumuna inanmiyordu, sonra istifayı gerektiren önemde bir hâdi- senin de mevcut bulunmadığını biit- yordu. Bu çeşit bir istifanın Plâna, Başbakanla plâncıların çok göz nuru ve gayret, çok emekle hazırladıkları esere zarar verebileceği açık olduğun” dan hâdisenin dışarıya aksetmemesi gerektiğinde ittifak edildi, Ama isti” faların duyulması, Basına sızması ge“ cikmedi. Plâncılar durumun, kendile. ri Teşkilâttaki odalarından eşyalarını li e için hissedildiğini, daha nra İnönüye, mahcup bir edayla i- zimli melanet erbabının ağına düş mekten kendilerini kurtabilirler diye ümit olunuyordu, Kurtaramamaları hüzün yarattı, Hele ilk adımın atıl“ masında ilim adamlarına hiç yakış mayan tamamile hissi bir sebebin bağ rolü oynadığı öğrenilince, hayret ve hüzün yerini hayal sukutuna bıraktı. Eski türkçe sözler Hükümet, Plâna son şeklin! vermek üzere beş ciltlik tasarıyı, tasarı Danışma Kurulundan da geçtikten sonra ele aldı, Pek çoğu bizzat plân“ cılarla mutabakat halinde yapılmış değiştirmeleri uyguladı. Kabinede, bilhassa iç finansman konusunda tar — inönü Plâncılarla bir toplantıda . Eser ortada | “(Plânlama 'Teşkilâtı binasında $u ıkı tedbirler sadece ve sadece gaze- . geiler için alındı. Zira haftanın orta amda, Devlet Plânlama Dairesi Uz“ , danları, haftanın başında Başbakana erdikleri istifaları duyulduktan ve 'endileri sonucu beklemeğe * koyul- aktan sonra kimseyle görüşmemeyi, ele gazetecilerle bu konuda tek lâf ahi etmemeği prensip olarak karar- iştırmışlar ve manastırda uzun oru- 1 giren rahipler misali in ,şarı çıkmamağa başlamışlard Haftanın başında Keskeken isti. ları aldığında bunları okumadı bile fade ettiler, Uyanan hayret Bir belirli grubun, genç teknisyen- leri bir süredir gösterişli bir şe kilde istifaya teşvik ettikleri bilim mektedir, Grubun ekseriyeti obaşka sevdalarda : kimselerdir, Bunlar, Plâ- rin değil, Plânın felsefesinin Hükü- met tarafından kabul edilmediği ge rekçesini sebep diye ortaya sürmüş“ lerdir, Ama genç ilim adamlarının bu telkinlere kapılacakları öylesine sanılmıyordu ki, istifaların duyulması her şeyden çok hayret uyandırdı, Plâncılar, öz çocuklarını boğmağa 8“ tışmalar oldu, "Alican - Melen ikilisi bir tezi, Feyzioğlu . Ecevit - Seçkin bir başka tezi savundu. Nihayet, bir ara formül üzerinde ittifak edildi. Du” rumdan plâncılar da haberdardılar, Zira daha önce, Maliyeden Alaybekin de katıldığı bir alt komisyonda bazı esaslar Üzerinde mutabık kalınmış tı, Hükümet, Plânı onayladıktan son” ra tasarıyı yeniden basılmak üzere Plânlama 'Teşkilâtına gönderdi. Gön“ denlen müsvedde, görüşmeler sıra- sında Başbakan Yardımcısı Ekrem Alicanın önünde duran metindi. Plâncılar, müsveddeyi tetkik et- AKİS, 1 Ekim 1968