YURTTA P. li Kâmuran Evliyaoğluna hitaben: “— Bu işin günâhı bana râci- dir. O zaman parti parçalanmasın diye örtbas ettik, Elin oğlu şimdi or- taya çıkıverdi” diye konuştu, 'Tam yanında oturmakta bulunan Mehmet 'Turgut, hışımla yerinden fırladı ve eliyle Kâmuran Evliyaoğlunu' işa- ret ederek: “.— Asıl günâh bunlarındır” de- di ve sonra hırsla ilâve etti: OLUP BİTENLER. *“— Günâh yalnız senin değil, yal. nız senin değil.” Evliyaoğlu saxin sakin cevap verdi: *— Pekâlâ, sen o zaman Pala bu öyununa karşı koyabilir- din, Niçin elinden geleni yapmadın?” Münakaşa sertleşmek istidadın- daydı ki bir başka A. P, li milletve- mmğ yapıldığı hissi insanlar- da bir kere uyandırıldı mı, bu» nun inflalini hiç bir tedbir önleye- mez. Bu basit gerçeği, Menders3 anlamadı. Topkı Menderes gibi, İh- tilâl idaresi de anlamadı. Bvi kötü niyetle, diğer; tecrübesizliğinden, #kisi de etraflarını saran kargadan kılavuzların 'telkiniyle “Yaparım, olur!” sandı. Yaptılar ve olmadı. Menderes memleketin, M, B, K, İh- tilâlin altından girdi üstünden çık. tı. Menderes memlekete ettiği için cezasını çekti, M. B. K. İhtlâle et- tiği için derdini, sıkıntısını müşte- reken çekiyoruz, 21 Mayssta devrilenin, bir hır- daha salim usulleri vardır. M. B. K. nin aklı evvel müşavirleri bir “Haksız İktisap” formülü (buldu lar, Bir elde fırça, haklıya ve hak- 8ıza, profesyonel nüfuz taciri oldu” ğu milletlerarası hükme bağlan. mış yüzdeciden tek meziyeti bile vicdanlarını rahatsız eden per- vasızlıkla, fütursuzlukla radyolar dan itham edildiler, Adamlardan, son meteliğine kadar on yılık mas- rafları istendi! Eğlence parasından mutfak masrafına.. Bununla da ve- tinilmedi, “Yok, senin sürdüğün ha yata göre mutfak masrafın şu ka” kili sureti haktan görünerek yaklaştı ve söze karıştı: “-—— Canım bunlar ne yapsın, bun” lar ona gitmediler kt Gümüşpala on- ların kucağına düştü.” Haftanın ortasında Mecliste 'cs- reyan eden bu tartışma, Pala Pa” şanın M. B. K, ve Gürsele verdiği 32 kişilik meşhur listenin basına imtika- linden doğuyordu, A. P, Genel Merkezi Gümüşpa” lanın ve Genel Sekreteri oOOsmanın haftanın başında ortaya vurulan bu kirli çamaşırlarını külliyen inkârla işe başladı, Fakat sonradan kabul- lenmek zorunda kaldı. İşin aslı Bitirdiğimiz haftanın başında cidâi ” Cumhuriyetin umumi efkâra dardır”, “Yok, senin sürdüğün ha- yata göre eğlence yerlerinde yedi- ğin para budur” dendâk “Yahu, bi- zim evde herkesin ülseri vardır, çok yemek yenmez”, “Yahu, biz gece çıkmazdık” itirazları “Haydi, hay- di! Biz senj biliriz..” diye kulak ar- kası edildi, adamın o çâresizlikten kendi kafasında uydurduğu meblağ ile tahmincilerin (o kursaklarından attıklar, meblağ arasındaki fark “Haksız İktisap” diye (gürültüyle ilân edildi Edildi de, ne oldu? Her zaman olduğu gibi, silah tepti. Bir kısa süre kurunun yanında yaş da yan dı, ama sonra bütün kurular 0 yaş- ların yüz suyu hürmetine birer bi- rer yakayı sıyırdılar, biraz çekti- lerse de vurdukları yanlarına gene kâr kaldı. Halbuki gaye, politika dan servet yapanların en sonda mi- nareyi kılıfa uydurdukları inencını halin ve istikbalin politikacıların- dan çekip almak, ödeme saati geldi mi nimetten b'n misli fazla külfetin sırta bindiğini me maşa Bu ga yenin gerçekleşmesi bir kenan, maksatla usulün birbirini hiç tut- maması yüzünden çok sicillinin “heksız ikt'sabının olmadığının an laşıldığı” bu vurguncuların serma” yesiyle çıkan ceridelerde çarşaf çar- saf yayınlanıyor ve içten içe ahlar, vahlar çekiliyor. Daha yüzsüzler “Onlar, hesaplarını son meteliğine kadar verdiler, alınları açık” de mekten bile çekinmiyor. Geçen hafta AKİS, “Hilâl hanı- mun dostu”nun hikâyesini anlatmış” naklettiği “Gümtüşpalanın liste mer selesi”, 1962 seçimlerine tekaddüm e- den gimlerde M, B. K, nin o zamam lar toplantılarına ayırdığı, daha doğ- rusu siyasi parti mensuplarıyla yap- tığı temaslara sahne olan M. B. K. Başkanlık odasında cereyan etti. O gün Başkanlık salonunun sağ dip tarafına isabet eden uzun masa- nın etrafında oturmuş bulunan baş kişilik M. B, K. kurulu iki misafir kabul etti. M. B, K. üyeleri Ekrsm Acuner, Refet Aksoyoğlu, Sezai Okan, Ahmet Yıldız ve Kadri Kaplandı. Bekledikleri misafir A, P. Genel Baş- kanı Ragıp Gümüşpala ile yaver-i ha“ sı Genel Sekreter Şinasi Osma idi. Gümüşpalayı karşılayan M.B.K. ku- rulu o zamanlar seçimlerle ilgili te- / r— Nasıl suçlanmışlardı, nasıl kurtuluyorlar ? tı. Şimdi, bu haftanın bir hikâye. sini, unutulmaz polis Zeki Şahinin haksız iktisap duruşmasının tafsila- tını okuyunuz: 125 bin liralık haksız servet elde ettiği iddiası ile Beşinci Ağır Ce- za Mahkemesinde yargılanan Ze- ki Şahin dünkü duruşmasında 88 vunma tanıkların, dinlemiştir,” İlk olarak dinlenen Yani Vasil- yadis ifadesinde şöyle demiştir: “Benim apartman malzemem vardı, Bunu parasız olarak Zeki Şahine verdim. Sonra ihtiyacı Ol dukça ona para yardımı yaptım.” i tanık Hulusi Akpulat ise şöyle konuşmuştur: “Ben bucak müdürü iken o po- listi, Sonra ticarete atıldım, Arsa- larım vardı, Gersan sonra para Aklına yiydnm: Çok para Ka- zandım, Minnet borcumu ödemek için kendisine 30 bin lira verdim. Sonra birkaç kere daha para Ver dim. Ayrıca 20 bin liralık otomobi- lini 35 bin liraya aldım.” Yargıcın “Sen çok hayırsever bir vatandaşsın” dediği Hulusi Ak. pulattan sonra Zeki Şahinin yakın- larını dinlemişler. Onlar da kazan- dıklarını tek kuruş harcamadan Ze- ki Şahin'e verdiklerini ifade etmiş- lerdir. Yargılama, bazı hususlar başka bir güne bırakılmıştır. Eee, balık oltasıyla kuş avına, çifteyle balık avına çıktın mı, ken- dine de, yaptığına da işte böyle kar galerı bile güldürürsün, talihsiz M. B,K.!! için 4 ME, “ AKİS, 1 Ekim 1963