Duruşmaların Anatomisi I Numaralı Dosya Yüksek Adalet Divanı, gerçek ta- rihi vazifesine şimdi başlıyor. Eğer bir ihtilâl olmasaydı da ikti- dar normal yolla, yâni seçimle el değiştirmiş bulunsaydı Yassıadada bugüne kadar dâvası pek âlâ yargılanabilirdi. Vinileks şirketiyle bir bakanın ortaklık kur- ması her devirde suçtur. İhtilâl- li veya ihtilâlsiz, yol kesme, ce- zalandırılması gereken bir hareket- tir. Köpek Dâvasından Bebek Dâ- vasına ve İstimlâk İşlerinden Rad- yonun istismarına Yüksek Adalet Divanının üzerine eğildiği bütün meseleler -İstanbul ve Ankara Hâ- diseleri dahil- bir bakıma "âdi suç- lar" sayılabilecek dosyalardır. Mu- halefet, daha bu suçların işlendiği tarihte ve henüz bir ihtilâl hemen hiç kimsenin hatırında yokken ge- ikazda, ihtarda bulunmuş, "Devr-i sabık yaratılmayacak" gi- bi bir kalkanı suçlulara tanıma- yacağını açıkca ilân etmiştir. Şüp- hesiz, iktidar seçimle değişmiş bu- lunsaydı yargılamanın tarzı ve usulleri kısmen değişik (olacaktı. Ama füller, şu yoldan veya bu yol- dan mutlaka ele alınacak, karara bağlanacak, varsa suçluları, ceza göreceklerdi. Yüksek Adalet Divanı, Anaya- sanın ihlaliyle alâkalı 1 numaralı dosyayı açmak suretiyledir ki ihti- lâli doğuran sebepler üzerine eğil- mektedir. Bu bakımdan, o konuda vereceği hüküm hem Türk tarihin- de, hem de Adalet tarihinde yer iş- gal edecektir. Birleşmiş Milletlerin tanıdığı İnsan Hakları Beyanname- sinde milletlere İhtilâl hakkının sa- rih olarak tanınması, şüphesiz bo- şuna değildir. Bir takım şartlar gerçekleştiğinde, milletler idare- cilerine karşı ayaklanma hakkıy- la teçhiz olunmuşlardır. Bu şart- ları fiilleriyle doğuran idarecilerin nas ir ceza görecekleri tesbit edilmiş değildir. O kısmı, ihtilâl sonrasında her memleket kendi tarzında ve ninin çerçevesi İ- cinde halledecektir. Nuri Said ida- resine kargı bu hakkını kullanan I- rak halkı, eski idarecilerini hemen o sabah paralamıştır. Bu, bir dav- ranıştır. Kralı tahtından indiren ihtilâlciler perdenin hemen o an kapanmasını istemişler ve Fa- ruku yatma bindirip cebine para da koyarak hudut harici etmişlerdir. Orta ve Güney Amerikada diktatör, (milletlerinin karşısında kaçmıştır. Bunlar hep çeşitli davranışlardır. Bizim 27 Ma- yıs hareketiniz bir kansız, nazik ihtilâl hüviyeti almış, kudreti e- linde tutan klik iki saat içinde der- lenip toparlandığı halde hiç kim- senin sonra, İ lacak hukuki temelin mevcudiyeti aşikâr görüldüğünden suçluların Metin Toker Yassıadada A“ asa dâvasının o başlama- sıyla birlikte, o Yassıadadaki duruşma salonunda AKİS'e ay- rılmış bulunan yer yeniden Baş- ruşmaların başını Metin Toke- kaleminden Gemma Duruşmaların sonu da hir kalem tarafindan e lecektir. Önümüzdeki haftadan itibaren, hâdisenin kazandığı ö- nem karşısında Yassıada duruş- malarına mecmuada daha fazla yer ayrılacaktır. - Okuyucuları- mız gündelik gazetelerde ve Yassıada Saatinde o buldukları- aksettiren kalar olarak saklanacak sayılar olacaktır. en âdil tarzda ve gelişi güzel de- gil, suça İştirakleri ve paylarına düşen günah nisbetinde cezalandı- rılmaları uygun görülmüştür. Türk milleti böyle'bir karar verirken, Yüksek Adalet Divanını teşkil ede- cek heyetin omuzlarına son derece ağır bir vazife yüklediğini müdrik bulunuyordu. Şimdi ifa edilecek o— lan, işte bu vazifedir. Bir yandan memleketin yüksek (o menfaatleri- duruşmalarda büyük bir süra- ti gerektirmesi, diğer yandan suç- luların mukaddes savunma hakla- rının ç nezaketini arttırmaktadır. Yassıadada tesis edilecek emsal- le bir mühim nokta berraklığa ka- vuşturulacaktır. Bir sistemde biza- tihi kendi kontrolu altında bırakı- lıp bütün yetkiler eline verilen bir teşrii meclis durumuna düşer ve halkı ayaklan- m ai kip rt muhaf: eder mi, eti mi? Et- medi takdirde, 1 meşru yeli ku- bir iktidarı mii Üre Mn İngiliz (Parlamentosu "Kadını erkek, erkeği okadın yapmaktan gayrı her şeye mukte- dirdir" derler. Bir gün bu parla- mentoda ekseriyeti ellerinde bu- lunduranlar bütün yetki i, ü rak onbeş kişilik bir heyete devret- seler ve bu heyet kadınları erkek, erkekleri kadın yapmaya kalkışsa İngiliz Anayasasında böyle bir İh- timal derpiş olunmadığından hu- kuk işlemez mi? Yassıadada kuru metinler, kanunların ruhuyla, man- tk mantıksızlıkla oçarpışacaktır. Suçluların avukatları -başarıyla ni- hayetlenmiş bir ihtilâl mutlaka bir takım suçlular yaratır, bu ihtilal- lerin tabiatı icabıdır ve ihtilâlle- rin Kendilerine has bir (tabiatları bulunduğu inkâr edilemez- Anaya- saya aykırılığı tâyin için tek yetki- li merciin büyük Meclis olduğu. Anayasayı ihlâl fülinin bu Meclis tarafından işlendiğinin hükme bağ- lanması halinde ir cezai me- suliyetin derpiş olunamayacağı te- zine sıkı sıkıya bağlanmışlardır. Bu avukatlara bakılırsa böyle hal- lerde iktidardan uzaklaştırılmak, verilebilecek tek cezadır! Ama o zaman her iktidar için “akıllık" ihtilâl oluncaya kadar sandalyada oturup bir seçimin teh- likesini hiç göze almamak, İhtilâl le yuvarlanınca da "Eh, biz cezamı zı bulduk, şimdi işimize bakalım' demek sayılmayacak mıdır? Yassı- adada diktatörlüğe ve diktatörlere bu primin verilebileceğini sanmak kolay değildir. AKİS, 8 MAYIS 1961