14 Mayıs 1959 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 4
YURTTA OLUP BİTENLER Millet Halkın Sesi "T arihih. bilgimiz için en uzak çağ- İ darından bu yana bıqanh hilku- etmenin bir. ama bir tek yolu olmuştur: Halkın sesine kulak ve- ferek. İsterseniz Eflâtunu. isterseniz acehia- Mfıntesquieu'vn karış- tırınız. Hobbes'a veya Tocagueville'e, Bossnet'ye bakınız. Devirlerinden fi- kirlerine her şeyleri birbirinden o ar ayrı olan bu düşünürler bir noktada ittifak etmişlerdir: Devlet adamı mutlaka ve muüutlaka halkın sesini dikkatle dinlemelidir. tutumu- rlamalıdır. “Vox Po- puli, vox Dei — Halkın sesi hakkın sesidir' bti prensibi ifade eden fot- mühkdlür, Halkın sesi, hele iş başına reyle gelinip oradan reyle gidilen re: Jimlerde siyasi hayatın en ehemmi- yetli faktörüdür. ü günlerde İstanbul ve Ankarı , isenin Üzerinde durm lâzımdır. sinemalarında cereyan etmış bir ha' ' tecilere reva gRörülen muam halk Üzerinle inanılmaz teai tığıdır. Gazetecilere hakikı hayat larını birakınız. filmlerde ve pi- yeslerde dahi sempati izhar edilen bır cemiyette onları hap shanelerde, mahkeme kap:larında süründürmek bir partiye nasıl prestij sağlar, omı nasıl sevimli hale getirir? Buna ım- kân bulunmadığını çocuklar dahi an- layabilirler. Bılâkis sempati tezahüirüü bir reaksiyonun, bir tasvipsizliğin i- fadesidir. Vaziyet bu iken ipler gev- şetilecek yerde iplerin sıkılaştırılması yoluna gidilmesi — basiretsizliğin bir şaheseridir. Yok. bu yolun yolcuları bir pearti- nin prestijsiz ve sevimli olmaksızın bir memleketi huzur içinde idare e- debileceğine 1nanıyorlarsa o başka Ama o t s tadları hemen ayıltmak zorundadır- lar. Zira gittikleri Yoludur. yolun adı Hüsran D1 Bu sinemalarda bir fılm gösterili-; “ı okuş yukarı koşu Yyor. Filmde savcıyla mucıde!e olarak savcının çı- n güçlüklerle mücadele ediyor' ve yazılması istenilen b beri neşretmeye muvaffak Bu mmm her lar, muhtmeıen politikayla alâka- lan sön dere rik veya teşvik olundukları hatıra getirilemez bile. —Alkışlarının mak- satlı olduğunu sanmak irin evhamlı da değil, dilpediiz deli olmak Jüazım- Birakınız yaz. kışlamışlarrlır Şu sırada Basına kar- baskı tedbirleri - arayıp btil- maya calışanların acaba bu son de- recş basıt hâdiselerden alacıkıarı bir derı yo n hürriyetinin. sadede gazete. cller.n hürrlıetı olmddığı çok Söy- Tetimiştir. Belki söylenmeyen, gaze-. t 4 C eçen haftanın sonunda Pazar gü- nit öğleden sonra saat 3 de B. M. M nin kapısında bekliyen AKİS muhabtiri ufak grup'ar — halinde 15 kadar milletvekilinin Meclise geldi- &ini gördü, Simalar tanıdıktı: İlhan Sipahioğlu, Bahadır Dülgçer. Behzat Bilgin, Burhan Belge, Halim Alyvaot, Hadi Tan, Hulusi Köymen, Halil Öz- yörük, Cevat Ülkü, Nusret Kiırişçi- oğlu, Turan Bahadır, Zeki Erataman, Halim Alyot Bir.»de şefin sesi vur İzzet Akçal, Mehmet Dalim Silalp V t rtik herkes tarafından İ m 15 ııulle tvekilinin nefis bir Dazar glinünü — Mecliste getirmesi AKİŞ muhabırini elbette şaşırtmadı. Kua- & son Meclis kapısında onların teınnm tekliyordu, —Bunlar. — gâbık et tedbirler.”, şimd.ki “q iddet tedbırle- rinı şiddetlendirme — komisyonu”nun muühterem Üyeleriydi. az bir vakit vardı. Şiddetlendirihniş şiddet tedbirlerini Perşembe günkü . P. grubuna yetiştirmek zorunday- ddar, Beyfendi öyle istiyordu: İnö- i bir geziye çıkmadan evx'cl ıuldı—t tedbnlcn kanunlasımalıy: 1 beple — “şiddet tedbhlennl şıddetlvndn'me Komisyonu'”nun yee nünli üyeleri gecen: Perşembeden beri sık sık toplandılar. Toplantıları bazan Üyelerden birinin evinde, ba- zan Moecliste yapıldı. Pazar günkü toplantı için B. M0 M. Başkanının dairesi seçilmişti. ,Ü yeler Meclis Başkanının geçerek. nefis tablolarla süslü büyük salona geldiler ve müzeyyen koltuk: İ lera yerleştiler « Toplantıların htısusiyetini Adlı)e 3akanı Esat udakoğlu v birlerini ş ddet’endımıc na tatbikata izahat vermesi teşkil etti. Sayın Üye- ler, tatbikatçı iki Bakanın şikâyetle- rini Öğrenecekler, tedbirleri tu Şi- kâyetleri giderecek şekilde “«aleme alacaklardı. Zira artık şiddet ted- birleri part've faydalı mıdır, zararlı münakaşanın devri geçmiş, D. P. yüksek kademelerini en cok memnun edecek tedbirler manzunle- sini ortaya koyma endişeşi, muhte- m Üyelere hâkim olmııstu Meselâ bır Halim Alyot, bu istihaleyi büyük « bir. muvaffakiyetle yapımıştı. Soen Avrupa seyahati dörlişilnde büvlik- lere Avrupanın hakkımızda neler dül- şündiüik'eri mevzuunda bir rapor aüs nan sâbık Basın Yayın Umum Mül- dürü, ispat hakkını savunmuştu, Ale Yota güre, şeref ve rmmak tcın diği takdirde. Avrıupanın * çevreleri"ni Demokrat ikt darm SA- mim'vyetine inandırmava imkân yok- tu. Hic olmazsa sınırlı bir şekilde de wi olsa isnat hakkı tanınarak “biz &- mimiy:z” demek firsatı kacırılma- . Hem sonra ispat hakkını ışlomez bir silâh haline getmnek o kadar zor değildi. İddiasını ispat ede> — nıcyenler ağır şekilde cezalandırılır- * Bu akır ceza da Kkims9eye ispat Ldeımwccğı meseleleri ortaya atmak cesaretini veremezdi B Ne çare k; bu sırada İzmet Paşa gailem cıkmışh Artık iğdiş edilm!$ r ispat hakkından konuşmak bi'ş imkânsız bir. hale relimişti” Halim İyot duruma çabucak intibak etti ve geçen hafta Meclis koridorlarında, ABİS, 14 MAYIS 1959
