YURTTA OLUP BİTENLER Karamanlis oldu, Onu çok şık ma bir pardösü gıymlş Elen güzellığm n bir misali olan Madanı ananlıs takip etti. Du.ha geride Dışişleri Ba- kam Averof geliyordu, Misafiırler son derece samimi bir şekilde karşılandılar. Zorlu ve Ave- rof kırk yıllık ahbaplar gibi kolkola girdiler. Menderes ile Karamanlis, İngilizce konu—mıak çcok samimi bir sohbete daldılar. Berrin Menderes, Madam Karamanlise bir buket verdi. Müutad Üzere ihtiram kıt'ası teftiş e- dildi. Ama Karamanlis, ıhtıram kıt'- asına âdet Bi Zorlu Karamanlis Ve Pesmazoğlunun refikaları - Averof yalnız gelmişti .- şeref salonunda sohbet ediyorlardı. Merasim uzun sürmedi ve mütca- kiben sehre hareket edildi. Otomobil kafilesi Esenboğadan Ankaraya iler- lerken, misafirleri getiren uçak da ikmalini yaparak 12.25 te Atinaya döndü Başbakan Adnan Menderes tırarında.n Ankara Palasta misafir- nan gazetecileriyle konuşan Mende- resin bir ara “gazeteciler çok iyi in- sanlardır” dediği söylendiyse de, muhayyile mahsulü bu haber tutma— dı. Gece saa H politikacıların rüldü. Şaha ne bir vücuda sa- hip olan İngrid nden beri gö- &üÜslerinin üstündekı minik yıldızla- rı da çıkararak soyunuyo!: Pavyondaki politikacılar arasın- !da, Sümer sokaktaki Onikiler apart- manındaki dairesinin önünde gayretli iki polisin beklediği . polisler simit- etek modasına uymııı bir tuvalet giy- miş refikasıyla bol bol danas etti. l-'akaı bir kerecık olsun gülümseme- . masasında Tevfik İ . Atıf Benderlioğlu ise Nüzhet Akın v.s. gibi eğlence yerle- rinde sık rastlanan D. P, milletvekil- leri arasındaydı Ertesi gün iki Başbhakan ve iki Dışişleri Bakanının katıldığı siyasi görüşmelerden Ssonra öğle yemeği Hariciye Köşkünde Zorlunun dâvet- Jisi olarak yenildi. Yemeğe en son gelen Başbakan Adnan Menderes ol- du.. O kadar neş'eli değildi. Yemek- ten önce damates suyu, portakal su- viski ve martini ıkram edıldı bi eh tirildi. Koşkte büyükler ve küdükler icın iki ayrı asa hazırlanmıştı. Yedi “emokinli garsonun hizmet ettığı 60 kişilik büyükler masasında başba- .kanlar, bakanlar, büyük elçiler, ka- bine dışı Atıf Benderlioğlu ve Ahmet Salih Korur vardı. Menderesin kar- şısında Elen güzelliğinin tinısali Ma- dam Karamanlis, Karamanlisin kar- şısında da Bayan Menderes vardı. Consem&e ile b levrek mayonez, zartma, karışık m den yemek zevkli geçti. Yemekte kır- mızı Ve az şarap içildi. Tath ve meyva ile de şümpanya ve Öğleden sonra tekrar sıyasî BÖ- rüşmeler başladı. Gece Yunan sefiri- nin, Muhalefetten hiç kimseyi dâvet edemediği yemeği ve resmi kabulü vardı. Ankara Palastaki resmikabul pek eğlenceli geçti. Menderea son derece neş'eliydi. Ecnebi —gazetecilere ilti- fatlar savurdu. Bu arada bir yıldır Evanghelos Averof “Balkan Paktını terutulum” karşı karşıya gelmediği Ahmet Emin Yalmanın elini sıktı. Resmikabulün hafızalarda yer eden en imühim hu- susiyeti, dâvetli demokrat milletve- killerinin gözlerini Başbakan Men- deresten ayırmamakta âdeta “itti- fakla” hareket etmeleriydi. Bol viskili, bol şampanyalı res- mikabulde ev sahibesi Bayan Men- deres, son derece zarif beyaz tül el- bisesiyle dikkati çekiyordu. Ertesi gün Cankaya ziyafeti de şeli geçti. Yeşil fraklı garsonların hizmet ettiği öğle yemeği nefisti, Ankaradan ayrılış akanının Cumartı zı) #retinin bomboş meşhur Beyaz Tren ile İstanbula hareket et- tiler. D, P. muhalefeti sıralarında Devlet Başkanının binmesi, başlıca kanlar beyaz trenle seyahat edıyor- lardı. Bakalım Atina seyahatinde Yunanistan Başbakan Menderesi ay- nı şekilde ağırlayacak mıydı? Trafik polislerinin hareketten 2,5 saat Önceden bütün yollarını tuttu- ğu gar cok tenhayıih. Bakanlardan sadece Celâl Yardımcı, — Abdullah Aker, Muzaffer Kurbanoğlu ve Esat Budakoğlu gara gelmişlerdi. Yanla- rında bir general ve bir de amiral vardı. Dr. Namık Gedik ortalarda yok tu. Cumhurbaşkanı bir buket beyaz ciçekle bırhkte yaverlerinden birini gönderm ) Trenin başlangırta 19.30 da hareketi düşlüinülüyordu. Fakat müÜşterek tebliğin — hazırlanmasında son dakikada güçlükler çıktı, bu yüzden trenin hareketi gecikti. Müşterek teblij T ebliğ Cumartesi gecesi saat 22 de 1 yayınlanabildi. İngilizceden tercü- me edilerek Anadolu Ajansı vasıta- sıyla dağıtılan tebliğ. belki İngilizce bilen fakat — muhakkak bilmiyen bir kalem ve “Bay” tırmalıyordu. Menderese “Bay” deniliyordu. Karamanlise de o halde “Kirye” denilmeliydi! Hem sonra şu pek sevilen “Ekselans” tâ- birini resmi tebliğde kullanmacdık- tan sonra nerede kullanabilirdik ki! Hele tebliğin cümlelerini arlamaya imkân yoktu. "Kararlı niyetler”, “a- zimli kararlar”, “süratli bir usul”, “mütekabilen'” mutabık kalmak” gi- bi nefis Türkçe örnekleri birbirini ko- valıyordu. Tıpkı Kıbriıs hakkındaki Londra anlaşması metninde olduğu gibi İngilizce ve Türkçe metinler a- rasında mânâ fs.rklan vardı Diışişle- cağı bir lâubalilik, hatta ve hatta bu- nu bile aşan bir şeydi. iğin Türkçe —metninde fazla bir şev yoktu. İki memleket arasında işbirliğinin gelistirileceği ve Mende- resin pek yakında Atinaya gideceği belirtiliyordu. Balıkçılık meselesi de tebliğde yer almıştı. Azınlıklar me- selesi müphem Jlâflarla geciştiriliyor- du. Hele Balkan Paktı mevzuuna do- gösterilmişti. d kânsız olduğunu gösterdiğinden bu mesele atlanmıştı. Bir ara Yunanis- tanın Bağdat Paktına katılacağı şa- yiaları ortaya çıkmıştı. Fakat mem- leketleriyle son derece dostane mü- nasebetleri bulunan — Yunanistanın kendisine hiç bir menfaat temin et- miyecek, aksine Arap dostlarını kay- bettirecek bir tesebbüse asla yanaş- mıyacağı âşikârdı. Yunanistan bilâ- kis Arap memleketlerine karşı has- AKİS, 14 MAYIS 135:9