DÜNYADA OLUP BİTENLER nin Sovyetlere sunulacak teklifler bakımından şu noktalar üzerinde toplanmış olması tahmin edilebilir- di: Bir defa Batılılar, Dağu Almanya ile Batı Almanyanın hiırleştirilmesi hedefindey vazgeçmiyecekler ve bu- nun müşterek seçimler yoluyla başa- rılmasınla ısrar edeceklerdi. Ancak, bu müşterek seçimlere gidilmesi ted- rici bir şekilde olacaktı. Batı Alman- yayı temsilen 25, Doğu — Almanyayı teimesilen de 10 kişiden kurulacak 3 kişilik bair “Alınan Secim Komitesi” hemen çalışmaya başlıyacak ve Üç y Mmüddetle iş başında kalacaktı. Bu komite, her iki devletin birhirle- rine yaklaştırılması icin tedrici ted- birler alınmasını sağlıyacak, posta, otobüs, tren servinleri gibi vakınlaş- mayı kolaylaştıracak vasıtalar hu- sgusunda müşterek esaslar tesbit ede- cekti. Nihayet müşterek bir para s.8- teminin kahulüyle neticelenecek olan bu devreden sonra. seçimlerin cere- yan tarzı hakkında usüller ortaya konacaktı. İngiltere ile Amerika arasında vanlan uzlaşmaya göre, Avrupada sıilâhh kuüvvetler bakımından girişi- Jecek herhangi bir azaltma hareketi, siyasi sahadaki gelişmelere baflı tu- tulacak ve Sovyetler sıyasi tâvizler- de bulunmadıkca askeri tâviz veril- Dilyecekti. Siyasi sahada gelişme sağlandığı takdirde, Amerika ile Soövyetler Birlhiğinin kuvvetlerini kar- şilikh olarak iki bucuk milyon kişi- Yye indirmeleri gibi bir esas kabul etmek mümkündü. Siyasi gelişmelerle birlikte girişi- : kabe Ko onu” kurula- caktı u Komisyon. avnı manda, Demir Perdenin her iki tarafındaki slâh durumunu teftis etmek icin de- vamh bir mekanizmu kuracaktı. Almanya birleştirildikten ve ba- YTış andlasmaları imzalandıktan son- ra, Berlin başşehir hâline gelecek ve orada işgal kuvveti bulundurmak 1üi- zuümu ortadan kalkacaktı. Batılılar, Almanvn ile imzalanacak and!asma- larda, Cermen emperyalizmini önli- yecek hükümler bulunmasına ancak bü şartla razı olabilirlerdi Vuruşmuk korkusu le olursa olsun, 27 Mayısta Ber- linı Doğü Almanya makam'anna teslim — edeceğini başlangıctan tekrarlayan Sövyetler Birliği bu teh- didinden vazgecmiştir. Gecen hafta sonunda konuşan Başbıkan Krutcef, Doğu-Batı müzaketeleri devam ettiği müddetce, memleketinin bu müzake- relere zarar verebilecek hareketler- lantısının tertiplenmesine bilvyük e- hemntiyet veren Sovyet diplomas si siçin, bu hedef İherşevden Üstün gel- mektedir. Zirve toplantısını önliye- — ©2k hareketlerden sakınmak ve Ce- dışiş'eri bakanları yumuşak — davranmak prensibi. bugünlerde Moskovanın tu- tumüunda elbette ağır basacaktır. i Kremlinden gelen bütün barış te- ninatlarına rağmen, Amerikan siya- setindeki şüphecilik havası henüz dağılımış değildir. Avrupaya hare- ket etmeden önce televizyonda Ame- rikan milletine hitabeden yeni Dışiş- leri Bakamn Christian Herter, “Ce- nevreye pek Ümitli olarak gitmiyo- rum, çünkü Sovyetlerin şimd.ye ka- darki siyasetleri kendileri hakkında pek itimat telkin edici sayılamaz” demekten kendini alamamıstır. Bu şüphecilik, Amerikanın azke- rf sahadakı hazırlıklarını da hızlan- dırmasında rol oynamaktadır. Geçen hatta, İngiltere, Fransa İtalya., Tür- kye ve Yunanistanla bazı hususi andlaşmalar imzalayan — Amerika, bu memleketlerin ordularını atom harbinin icaplarına göre yetiştirme- yi taahhüt etmiştir. Ayrıca, aynı harp endiş2siyle hareket eden Kong- re, masraflar icin Başkan Bisenho- wer tarafından getirilen ilâve talısi- sat taleplerine karşı ciddi hıcbır iti- razda bulunmamıştır;, pa seyahatinden Senatör Stuart Syminkgton, ş.nidiye kadar yapılan hazırlıkların kafı ol- madığını, İngiterede kurulan Üslerin hep eksik dürümda buluünduğunu id- dia etmiş, savunma işlerine Jaha fazla para ayrılmasın kuvvetle des- teklemistir. Gecmışteki tecrübolerde h:p ha- yal kırıklığına uğravyan Amerika, bu def; enevre — toplantısına iüimide kapılmadan, hattâ askeri hazırlıkla- rını hnlandır.nak başlamayı tercih etm İran Hânredan ziyaretleri ccen haftanın ortasında — Haş- * metlü İran Şehinşahının İngilte- reye yaptığı resmi zivaret, veni iz- Şah ve Margaret Got yüze!., divaç dedıkodularının ortaya — atil- Bi bile “Bekâr İran Şehinşahına eş bul- maya çalışan dedikoducular, şimdi de Şahın İngiltere Prensesi &- ret'le evleneceği haberimi ortayaâa çı- karmışlardır” demekten kendini âla- rradı, Tabii ki hemen hemen her de- dikoduda olduğu gibi, bu — evlenme dumanının altında da bir ateş Var- dı. Eğer Victorla istasyonunda Şa- hiın gözleri, Prenses Margaret'in güz- lerini aramakta ısrar etmeseydi, pro- tokolu unutarak onun yanına gitmek ister gibi bir jest yapmasaydı böyle bir ihtimali kimse aklından gecirmi- yecekti. iddi A. P. ajansı. Londraya zihninde ve Batıyla bağları kuvvetlendirmek gihi iki gayri resmi fikirle geldiğini yazamıyacaktı. Herkes biliyordu ki Margaret ve Şahın izdivacı, muha- fazakâr İngiltere bakımından bir ih- tilâldi. İhtilâl de İranda ve dünya- nın diğer nıemleke&lorlnde olur, fa- kat İngilterede olm Şahı Ingılıeıede dünyayı hânedanların idare ettiği — devirleri hatırlatan muazzamı törenlerle kar- sılandı. Şah. Başbakan Menderesin Londradayken ziyaret defterini im- zaladığı muhteşem Buckingham s&- ravında niisafir edildi. Güzergâhın- daki Mall caddesi bayraklar ve kar- ton taçlarla süslenmişti. Şahın şere- fine sarayda büyük bir ziyafet ve- rikti. Perşembel gecesi Covent Gar- don opera binasında işgal ettiği 1lo- ca, ciddi Le Monde'a göre “Şah kendini gurbette hissetmesin” d'ye binbir gece masalları Üslübuyla ha- zırlanmıstı, zide müfettişleri deden silâhlı. emniyetini te- min ile vazifelendirilmislerdi. İngil- terede da e muhte- şem bir merasim görülmemişti. cak 1956 da İrak Kralı merhum Fav- sal, tınkı İran Şahı Bibi muazzam bir gekilde ağırlanmıştı. İngiliz hânedanını tutan — basın da vazifesini gayet iyi şaptı Şahı İngiliz hayat tarzın) — benimsemiş, müşük bir şark hükümdarı şeklinde göstererek, halka takdim etti. Şa- hiın İngiliz hayat tarzını benimsedi- ginin delili olarak polo oynadığını, ontohillere bayıldıfı- hiki Viscount ucağına sahip bulun- ması İngiliz stili vyaşamayı tam m nasıyla hbenimsediğ nin en inkâr edn- mez delili sayıldı. Okuyucularının coğunu kadınla- rın teşkil ettiği gazete ve mecmua- lar da vazifelerini iyi yaptılar, Şa- hı, İngiliz kadınlarına “hânedanının menfaatleri uğruna giülzel Süreyya- dan ayrılan ve o tarihten beri yal- nız vaşıyan, Son derece vakışıklı, ro- mantik ve bodbaht bir adam” şeke linde takdim ettiler. Sadece İngilte- rede hânedanı modası gecmis savyan meşhur New Statesman ve diğer ba- zı gazeteler Londrayı ziyareg_ı_'nü_nia_' AKİS, 14 MAYIS 1959 b - Üi 46 . " ” An-