C. H. P. Yeni şartlar - Yeni usuller elefonun ucundaki Faik Ahmet Barutçuyd aşam, dedi, — arkadaşlarla kararlaştırdık şımdı Elâzığ ve Er- zincan kongrelerinde bulunacağız, yetiştirirsek Erzururaa da geçeceğiz, sonra İstanbula gelip Parti Meclisi- nin toplantısına katılacağız, arkadan tekrar, daha usun sürecek bir gezi- ye çıkacagız ş smet inönü ok iyi, çok iyi" diye mukabele etti. Muhavere geçen haftanın sonlarında cereyan ediyor- du. Faik Ahmet Barutçu Maltepe- deki Dragos sırtlarında, İsmet İnönü ise Heybelıadadaydılar iseden bir ka gün sonra, Elazıgın modern hava meydanı bi- nasının Önü - P. devrinde ya- pılmıştır- otomobılden geçilmiyordu. Büyük bir kalabalık yalnız binanın içini değil, dışını da — doldurmuştu. Pek çok kimsenin yakasında altı ok- lu bayraklar görülüyordu. — Bunlar resmi plakalı, bedava yolcu taşıyan vasıtalarla veya ücreti parti tara- fından ödenmiş otobüsler, kamyon- larla gelmemişlerdi. Parasını ceple- rinden vererek taksiler — tutmuşlar, meydanı şehirden ayıran uzunca yo- lu katetmişler ve uçaktan çıkacak yollcuları karşılamaya koşmuşlardı. Uçaktan C .H. P. nin Menderes ta- rafından millete şıkayet edilen ida- recileri çıktılar. Halk bir anda et- raflarını sardı ve onları bağrına bas- tı. Biraz sonra elli kadar otomobilli " urhan Feyzi- oğlu ve arkadaşlarıydı. Turhan Feyzioğlu İstikbali olan adam 13 EYLÜL 1958 AKİS, Vay Benim Köse Sakalım! S u Ulus, başlıgının altına niçin "Adımız andımızdır" ıbaresini ko- yar da üstün değildir. Gozlerınızın önüne bir getiriniz: ve ne realist bir tarif olurda.. dımızda". Ne mükemmel ki bu muteber parti organının dirayetlerinden prensibinin, faziletine sıkı sıkıya bağlıdır! — ve "gülü. tarife ne hacet" ibaresini yerleştirmez, şaşm mak kabil Adimiz an- Ama ihtimal idarecileri "Allahlık Ulus . geçilmez her gün marifetlerine bir yenisini ekledikleri için "okuyan zaten an- lar" dıye duşunmektedırler di, bakınız. Hakları da yok sayılmaz! Genel Başkanı, şahsı hakkındak_ı 1thamlar1na cevap veriyor. Bu D. P. liderinin partisi ve cevapta ne söyledi- ğini öğrenmek ister misiniz? Demokrat İzmiri açınız, Akşamı açı- nız, hattâ Yeni Sabahı Ama sakın Allahlık Ulusa el sürmeyiniz. H. P. organını, idare söylemesini münasip görmüşlerse ancak onlar olacaktır. İnönünün sözleri degıl -Safa Kılıçlıoğlunun Yeni Sabahını- açınız Zira orada — bulacağınız edenler İnönünün ne Bir Gen Başkanın ölçülüp biçilmiş, her kelimesi tartılarak hazırlanmış, taı'ı— hi sayılacak bir beyanatını sansür etme hakkını kendisinde gören bir parti organı' Bir de C. H. aslında işin şaka kaldırır tarafı yoktur. dugumuz devrede Muhalefet partisi organı sıfatıyla İnönünün konuşmasından bazı pasajları Ankara savcısı Rahmi Ergilin ü kanuna aykırı şekilde fütursuzca vazifeler düşmektedir. Ulus, nasıl çıkarabilir? Dogrud r, ölçülere sahip bulunduğu, her P. içinde demokrasi yok derler.. Zira içinde bulun- lusa —mühim hususi Üri gazete topladığı ve Türkiyenin hıç bir şehrinde Ankaradaki kadar çok gazeteci dâva edilmediği malümdur. Genel Başkanının sozlerını yayınlam ktan mu? önünün sözl Böyle şey olur a Ulu usun gene de partisinin çe mesi — lâzımdır. erinde suç bulundugunun delilini ş mi istiyorsunuz? İşte, kendı partisinin organı Ulus bile onları koym dı!" Bu neviden bir mantık işletmesiyle, medeni cesaretin en basıtını göstermiş gazetelere karşı harekete geçilebilmesi ihtimalini gazetelere karşı hareketı eler vermek hakkı yoktur. Bırakınız* Ulusun başlayacak münakaşada Ulus kendi Genel Başkanını nasıl çelme Halbuki, beyanatın yayınlanmasında meselâ İstanbulun iki ciddi gazetesi, ber verme vazifelerini cesaretle yaptıkları Vatan da anlaşılmaz bir çekingenlik göstermişlerdir. Am Ulus bütün bir basına misal olmak mevkıındedır Son ha- Cumhuriyet ve a şimdi on- bilinen lara kim serzenişte bulunabilir? Ulusun yapmadığını Cumhuriyetten veya Vatandan istemek haksızlık değil de ne Muhalefet sözcüsünden ilerde ga ilk adımın daima basın Herkes dir? — Müstakil et göstermez, gösteremez. yre uhalefet sözcüsü tarafından atılmasını bekler. Bir cesarete ihtiyaç varsa o'cesaret sırtlarına Muhalefet vazifesini almış kimselerden gelecektir. Hayır, C. H. P. bu "Allahhk Ulus meselesi" "Ben patlıcanın değil, kimseler elinde bir parti organının perişan letmek mecburıyetındedır ğuyum" zihniyetine sahip halde bulundurulması haksizliktir, şahıs organı olarak faaliyet göstermesine musaade etmek, lüyor, ne biçimsiz vaziyetler doğuruyor z P. asla unutmamalıdır ki milletin yalnız ümidi değil, Engin sevgiler külfetsiz muhafaza edil- leri de kendisine çevrilmiştir. ni ciddi şeldlde hal- efendimin dalkavu- Tti organının bir işte görü- günahta. Bir pa göz- nin her hareketı bugün her zamandan çok halkın mu- Mi rakabesı altındadır Bir gaze leketi nasıl idare edecektir ve "Alla eyi idare edemi hlık arın mem- meyen Ulus meselesi' gibi nihayet biraz fikri takiple halledilecek bir meseleyi halletmezse önümüzde bu- lunan karmakarışık binbir meseleyi nasıl halledecektir? Böyle bir dü- şüncenin zihinlerde yer bulmasına C.H.P. müsaade etmemelidir. Mura kabe, murakabe!. ganını murakabe etse.. Zira İi oyunu oynayanların bu kaçıncı gafıdır, Ulusun başına, geçırılecek bir dirayetli, i" dir. Eğer koca Herkes der ki: nsaf edilsin, şahıs gölge Şu parti biraz kendi or- sinde — "tilcik" bu kaçıncı "kıfayetsızlık de- şahsıyet sahıbı ve manyak olmayan adam yoksa, vay o haline.. Buna benzer bir başka hâdise Diyarbakırda cereyan etti. kır hava meydanı da geçen haftanın sonunda böyle heyecanlı bir karşı- lamaya sahne oldu. Şehre gene mu- azzam kafile halinde girildi. Oraya gelen Faik Ahmet Barutçu ve arka- daşlarıydı. İki ekip pazar günü Ela- zığ il kongresinde buluştu. Pazar gü- nü Elazıg, pazartesi günü Erzincan, salı günü Erzurum.. Barutçu, Fey- zioğlu ve arkadaşları Suphi Baykam 11