OLUP BİTENLER YURTTA "HER YER KARANLIK...!" rarları karşısında ilk mukabelesin- den de kuvvetli olan şu mukabelede bulundu: . — Biz 9 Eylülde İzmirde dünya kudretleri önünde durduğumuz za- man boynumuzda Halıfenın idam bize oyuncaktan başka bir tesir ya- pabilir? Milletin meselelerini soğuk- kanlılıkla tahlil etmek, çare aramak ve insan hakları tatbıkatını düzelt- mek mecburıyetınd Bu tok cevap C. H P. lileri bir defa daha sevince, neşeye garketti. İsmet Paşa, milletin adedi ekseriye- tinin kendi arkasında bulunduğunu bılmenın verdiği kuvvetle — konuşu- ordu. D. ükleri ise — İsmet Paşa hakkındaki teşhislerinde, he- men daima olduğu gibi, bir defa da- ha yanılıyorlardı İsmet Paşanın ü- zerine yürümenin onu yalnız çelik- leştırdıgrnı ona yalnız mücadele az- mi verdiğini, halbuki millet mesele- lerinin sükünetle, Muhalefetle elele halli yolunu tutmanın İsmet Paşayı "dünyanın en kıymetli müttefiki" haline getireceğini hâlâ anlamamış- lardı. Haftanın ortasında, çarşamba gü ü H. P. Genel Ba aşkanı tekrar Heybehadaya döndü. Orada, kitap- ları, gazeteleri ve mecmuaları ara- sında İktidarın yeni hareketlerini dıkkatte takıp edecektı Geriye dön, marş! aftanın ortasında D. P. kesimin- H de sesler daha pes perdeden çık- 10 (Turhan) maya başladı. Çarşamba günü Zafer, amamda şarkı söyleyip sesini bege— nenlerin edasıyla İnönünün şaşkınlık içinde bulunduğuna taraftarlarını i- nandırmaya çalışıyordu. Fakat yazı- yı okuyanlar yazıyı yazanın dahi bu- na inanmadığını anlamakta güçlük çekmediler. Yazıda, tam aksine, İnö- nünün Menderese 'derhal ve en sert şekilde mukabele etmesinin D. P. darecilerini şaşırttığı belırtılıyordu . idarecilerine göre, İnönü "dai- ma hâdiselerin vatandaş üzerindeki tepkisini bekleyip durumdan . fayda- " ndaymış. fakat bu derhal cevap veri- işleri mütehassısı" transfer kıymet— leri yanlış teşhis koymuşlar kınlığın bir başka deliliyle de salı gecesi İstanbul gazeteleri karşılaş- tılar. Akşam üstü A. A. dan gazete- lere telefon, edilerek İnönüye yeni bir cevabın verileceği bildirildi. Ge- ce yarısı tekrar telefon — edildi ve cevabın kaldığı haber verildi. Salı gecesi D. P. büyükleri kendi aralarında, Ankarada toplandılar. Bu sırada Menderesin Balıkesirdeki sert çıkışının yersizliği daha iyi an- laşılmış bulunuyordu. İşte, İnönü ve C. H tehditlere aldırış bile et- memişlerdi. Eğer bir ciddiyet muha- faza edilmek isteniliyorsa bundan sonra yapılması gereken, bu tehdit- leri tatbik mevkiine oymak, yani Parti 'kongrelerinde lâfla ' degıl ka- nuni yollara başvurarak İnönü ve C. H. P. aleyhinde harekete geçmekti. Öyle ya, ya ihtilâle teşvik, teşebbüs vardı Ve bu tık dh makamların isiydi; k man İktida- rın başı gehşıguzel laflar etmişti. Ama Balıkesire davetli götüren trenle bır küçük seyahat yapmış ol- ak d, eni tutumunun pek az Demokrat tarafından destek- lendiğini anlamaya bu hafta yeti- yordu. Nitekim, ihtiyati tedbir ola- rak İzmir kongresi bir defa daha tehir olundu. Fakat daha fena haber Balıkesırden geldi. li "Biz idamdan, sehpadan bahseden partide kalamayız diye istifalarını dayadılar. Hem bu istifalar Somun- cuoğlu radyolarının — bildirdiği "C. . den istifalar" a benzemiyordu. Zira istifa edenlerin isimleri liste halinde basına verildi. Beklenen Kasım ayı akikaten, D.P. Grubunda hava degışmektedır Bilhassa bu ihtilâl lâflarından milletvekille- rine gına gelmiştir. Karagöz gaze- tesini okuyup oradaki bir resim al- tından C.H.P. nin ihtilâl hazırladığı mânasını çıkarmanın veya İrak ih- tilalinin resimlerini bastılar diye ga- zeteleri İktidarı devirmeye çalışmak- la suçlandırmanın çocuğumsu taraf- ları göze artık daha iyi batmakta* dır. Bu bakımdan, »Kasım ayında Meclis açıldığında D. P. Genel Baş- kanının, karşısında bambaşka hava- da bir Grup bulması hiç kimseyi şa— şırtmamalıdır. Zaten Grubun, is kapanırken Genel Başkana Kası— ma kadar bir mühlet tanıdığı bilin- mektedir. Şimdi, mühletin son vade- si gelmiştir. D. P. Grubunda pek çok kimse- nin gözleri şu anda Sıtkı Yırcalıya çevrılmıştır Sıtkı Yırcalının, — eğer bir mücadeleye girişecekse, Ispath— ların hatasını işlememek, yani ken- disini Genel Başkanın emriyle işle- yen Haysiyet Divanları marifetiyle Parti dışında bulmamak için dikkat- li davrandığı gözden kaçmamaktadır. Verdiği tavizleri mübalâğalı bulan- lar yok değildir, fakat kendisine hak verenler de vardır. Yırcalının istifa- sının meselâ Kalafatın kabineden ay- rılması, nevrinden Ve hususı işler” neticesi olmadıkı ve bir "tu- tum ihtilâfı" ndan ileri geldiği bi- linmektedir. Fakat geçen hafta içinde cereyan eden bir hâdise siyasi çevrelerde a- kisler yaratmıştır. İzmirde Celâl Bayar hususi bir uçakla Nedim Ökmeni celbettirmiş ve — kendisine bağlı olduğu bilinen Tarım Bakanıy- la uzun, bir konuşma yapmıştır. Bi- linmeyen, Nedim Ökmenin Başba- kana karşı vaziyet alma mı, yoksa almama yolunda mı bir telkine ma- TUZ bırakıldıgıdır Her halde D. P. traf meselesi" artık doğrudan do ğruya "Lider meselesi" halini almaktadır ve Kasım ayının, sürprizler getirmesi her 7zamandan çok ihtimal dahiline girmektedir. AKİS, 13 EYLÜL 1958