ıımdılik ikinci dcrecedc kalmaktadır. Nitekim, adenin sinema yazılarında çok defa karanlık çetrefil bir hal alması Tarık Ka, - ın sinema mevzuunu henüz yeterl kav dar hazmedemediğini ortaya koy- maktadır. ma yazılarına, “Pazar Posta - bugün de yıne aynı mecmua inema sayfasını ha- zırla.makla bırlıkle 1956- 1957 sine- unda ısrarla duruşu, öbür meslektaşlarının bu noktada biraz ihmalkâr davran- maları yüzünden bir kat daha değer kazanmaktadı Halit Refiğ: anık Kakınç gibi İz 1934 te doğ- ç Amerikan Kolleji Mil- hendis kışmında okudu. 1956 yılının rebilmek için bir yazar aradığı vakit, o ana kadar. ne film tenkidciliğinda ne de yazarlıkta hicbir tecrühesi ol- mıyan Halit Refiğ'i seçmişti. İlk ba- kışta bilyük bir “risk” gibi görünen — seçim aslında tam mânasiyle me- sut bir tesadüftli: zira yakın zaman- lara gelinceye kadar “Aki&” sinema sayfasını hazırlayan Halit Reriğ il film tenkitcilerimizin en genç ve istidatlısını kaıanmış oluyorduk. k rini yapan, kısa ömlirlü "Sinema” mecmuasına da makale ve tenkid ya- eneyi yakın bir gelecekte daha sü- rekli olarak sağlıyacağı muhakkak- tır. can Okan: Halit Reflğden ; dki yaş küçük olan Tunc Okan'ın W& yazarlığı teorübeeı daha faz- BYLÜL 1957 Zi G aaanARAŞAAN. Tarık Kakınç Yerlilerin umacısı laılır zira ilk sinema yazılarını onal- yaşınd bu te( rt)be onu tan çak zararlı nlmu,,mr Zira ilk zılarını yayınladığı * ası onu — film “matvazincilik”e alıştırmıştı. ter “Yıldız”dan ayrılıp uzun müddet bu tec- rübenin menfi tosirlerini taşımaktaf- tiği zaman da 5 k taplarında araması Tuncan hiszedilir bir i e kın zamanlara gelinceye kadar yayır ın için nlamıştı. Ama faydalı olmak- Yıldız” mecmu- ikidelliğinden çok Nitekim “Milliyet”e geç- k.ıynaklan- Oknn'dn © gÖÜ rdi. Ya- ne- nta hakkındakı bilgileri hemen hemcn Ş okuyucusuyla birli kte yavaş yava gelişen Tuncan Okan, bir bakıma bü- nun faydasını da görmüş, daha geniş bir nkııyucu kitlesiyle nn!aşahılmııur larken. gece kideiliği sahasında kendisini gösteren © bunlardı. tenki yazarlar “Havadis”'te Bunların dışında der — yayınlıyan, Mühendisler, kukçular ve ALMANYA, snret İstiklâl Çad. kârlar, Dokto Dekosatörler, Sanat- rlar, bütün sahipleri ANSA ve AMERİ- KA'da neşrolunan BÜTÜN KİTAP evzuları ve ll-ını bıl(lir mek tiyle Correspondence lıınıilıı(e 213, San 8. Beyoğlu SsSTAN Muharrirler, Hu- ilim ve meglek imtey tral Han, Kat | BUL SİNEMA Tuncan Okan'ın “Yıldız” daki mesai Gün arkadaşı Dinçer er genel olarak eski arkadaşının başladıkları yerden ne kadar ilerlediğini gösteri İ “Vatan'da fılm tenk'dleri yapan şaır Salâh Birsel ise bir film hakkında -nâdiren. kendi fikrıni söylediği va- kit, tuhaf hükümler vermesi, başka- larının fikirlerini de anlı yanlış zamanda — zikretmesiyle dik- kati cçekerek “Vatan”ın eski tenkid- cilerini aratıyordu. Ümit verici belirti C"' eçen sinema mevsimi, beş günlük 7ga..ctenın bir haftalık siyasi mecmuanın ve bir on beş günlük sa- okuyucu r tesiri aha doğrusu bir tesir var denebilir miydi? Okuyucu göreceği filmleri cerken, gördüklerini değerlendirirken bu tenkidlerden du? Film tenkidçiliğinin en önemli vazıfesi olan, seyirciyi pasiflikten kurtarı işi BÖSL Fakat tenkideciler yeni mevsaim başlsmak üzereyken hic olmazsa blr hâdise onları bu mevzuda iyimser ol- mağa yöneltti. Hâdise şuydu: Gecen sinema mevsiminin en canlı olduğu bir sırada Tatechina Visconti'nin “Sen so - Günahkâr Gönllller”i oynatılma- &a başlamış, tarihi filmlerin en mil- keminel örneği. sinema tarihinin de sayılı eserlerinden biri olan bu fil- min ağır havası. bilyük bir senfoni- vi andıran yapısı yüzünden seyirci- lerin büyük çoğunlufğu tarafından yadırganmış, mıstı. “Senso" zarın seyirciyi haklı hükümleri arasında adeta boş salon- 'da gösteriliyordu. Film —Ankara'da b Senso” tenkidcilerin en beğen- di ilmler Aarasındaydı, hattâ Se- mih Tuğrul, Halit Refiğ, Tuncan O- kan, Adna 8 eçen mevsi yoğlunda bir'kere daha oynatıldı. Mev. simin en sonuna, yazın en sıcak gün- lerine rastlamasına, deniz mevsiminin son bir kaç günune gelmesmc rağmen “Senso” Be r & yunca her seansı tamamlyle dolu bir salon- da oynuyordu.