ÇA LT Ş0 MA Türk-- İş İşçiler ve Kıbrıs Türkıye İşçi Sendıkaları konfede- rasyonunun Haziranda işbaşına getirilen İcra Heyeti a.rada.n geçen aylara rağmen bir türlü normal çalış- malarınn başlayamamıştı. Başkan Nuri Beşer'in Türk-İş karargâhını Ankaradan İstanbula naklettığınden şüphelenenler bile vardı. arada, yalnızca İcra Heyetinden cet'akâ.r Ge- nel Sekreter İsmail İnan ile insana üven veren veznedar Ömer Ergun kalmışlardı. Onlar da Başkan olma- dıkça verimli bır faaliyet gösteremi- yorlardı. Tür. aşkanı Nuri Be- şerin işçi meselelerinin halli için dev- let adamlarının yardımından başka bir çare bulamadığı anlaşılıyordu. Eh şimdi Ankarada bu sıcaklarda devlet rıcalmden pek az kimse vardı. Onun için ri Beşer de Ankaraya pek uğramıyo u. at geçen haftanın sonunda Nuri Beşere ihtiyaç duyulmuştu. O- nun için Ankara telefon santralı İs- tanbulda Nuri Beşerin bulunabilece- gi sendika merke7lerını israrla arı- yordu. Hür Düny, Sendikaları Federasyonu Temmuz ayında Tunus- ta yaptığı bir toplantıda bazı önem- J11 kararlar almış ve temennilerde bu- lunmuştu. Bunlar arasında Kıbrıslı iki Rum tethişçinin affı icin teşeb- blüslere geçilmesi temennisi de vardı. İşte telefonda Nuri Beşerin harekete miyenlerdi. fibı değildi. Fakat bu meseleye Türk- ş'in karışması bir takım karışık me- seleler ortaya çıkarıyordu. nan kararlar hiçbir suretle siyasi bir ahiyet taşımıyordu. kongrede Kıbrıslı iki Rum tethişçinin affı te- mennisinden başka daha birtakım temennilerde de bulunulmuştu. Ceza- dan girişilen tethiş hareketi, Venezü- ellâ hükümetinin işçilere ve sendika- lara karşı giriştiği baskı, sürgün ve işkence politikası ve nihayet Türk hü- kümetinin Türk-İş'in Hür Dünya İş- çi Sendikaları Federasyonuna katıl- mak hususundaki müracaatini yıl- lardanberi — neticelendirmemiş olma- sı Tunustaki kongrede protesto edil- miş ve yetkili milli ve Milletlerarası teşekkilllere bu husı sta — başvurma- Ra karar verilm Bu kararların tatbıkı cümlesin- den olm zere Hür Dünya İşçi Sen- dikaları Federasyonu Genel Sekreteri! Menderese bir mektup — göndererek Türk-İş'in federa.syona katılmak hu- susunda yaptığı müyracaatın hükü- metce yıllardan beri nazarı itibara a- lınmamasından dolayı Kongrenin pro- testosunu ve keyfiyetin Türkiyenin de V AKİS, ? EYLÜL 1957 Üyesi bulunduğu Milletlerarası Çalış- ma Teşkilâtına şikâyet edileceğini bil- diriyordu. Batılı anlayışa göre işçi teşek- küllerinin -bilhassa milli ve millet- kitlevt i kuvvetle bastırılmasını protesto et- meleri gibi hareketler siyaset sayıl- mıyordu. Nitekim Makarios'un Ame- rikaya daveti karşısında Türk İşçi sendikalarının New York Valisine protesto telgrafları çekmelerini hü- kümetimiz de siyasi bir faaliyet ola- rak kabul etmemişti. Ancak, arada basit bir fark vardı. Bizde bu anlayış sabit değildi, zaman zaman değişi- yordu. Nitekim, Türk işçi sendikala- rının Kıbrıs meselesine karışınaları Nuri Beşer Bu ne perhiz... evvelce siyasetle iştigal sayılmış ve birçok sendika kapatılmıştı. Yine tanbul İşçi Sendikaları Birliğinin iş- sizlik hakkmdaki bir beyannamesi de tamamen işçi meselesi olduğu halde- siyasetle ilgili bir hareket. sayılmıştı. Onun içindir ki, şimdi, Hür Dünyva İşçi Sendikaları Federasyonunun Tu- nustaki kongresinde iki Rum tethisci- nin serbest bırakılması için aldığı ka- rarı protesto etmesini yetkililerin Nuri Fakat asıl tuhaf olan, Nuri bir işe girişmesi idi. nusta alınan bu karardan evvelâ hü- kümet sorumlu idi. Çünkü yıllardan- beri Türk-İş'in bu federasyona katıl- mak husu3sundaki talebini reddetmiş- ti. Bu sebeple Türk işçisi ern büyük bir işçi teşekkülünde temsil edilemi- du. Kıbrıislı ve Yunan işçi teşek- kullerl ise bu Federasyonun uyeıı idi münasebetle seslerini rabi- liyorlardı Türk - İş de Üye olsı.ydı kongreye katılacak ve Kıbrıg sunda Türk tezini dünyanın dört ta- rafından gelen işçilere duyurmak fır- satı kacırılmamış olacaktı. beple Nuri Beşer, bir taraf- tan Hür Dünya İşçi Sendikaları Fe- derasyonunun Kıbrıslı Rum tethişçi- lerin serbest bırakılması talebi ile il- gili kararını protesto ederken Hükü- metin de Türk-İş'in talebini kabul et- memesinin işçiler arasında yarattığı hoşnutsuzluğu belirtmek zorunda idi. Diğer taraftan Türk-İş'in Kıbrısla ilgili meselelerde görüşlerini bildir- mesi siyaset sayılmıyorsa onun grev, sendikalar kanunu, şsizlik, enflâs- yon gibi konular dahi gbıüşlerını bil- dirmesi ve bunların düzeltilmesini istemesi de siyaset yapmak olmazdı. halde Türk-İş yalnız — milletlerarası meselelerde değil milli meselelerde de görüşlerini bildirmeli idi. Meselâ, de- mokratik rejimin kurulması ve hunun biricabı olarak sendika ve grev hürri- yeti hakkında da Türk-İş'in bir görüşü olmalı ve bu görüşünü halka ve knmete açıkça bildirebilmeliydi. Ak- e yalnız hükümetin istediği hizmet edebilen bağımsız bir organ olduğunu iddia etmek güçtü. Fransa Yeni grevler arifesinde Aylardan beri içinde bulunduğu e- 3konomik sıkıntıdan bir türlü kur- tulamayan Fransa, yeni Maliye Ba- sıkı tedbirle- büyük bir siyasi buhrana sürllklene- ceği tahmin edilmektedir. Fra.nsanın düzeltmek için ilk defa bir tedbir değildi. Daha önce bir çok memleketler bu yola sapmışlardı. Fa- kat milli paranın değerini düşürmek- le beklenen iyi neticelerin elde edile- bilmesi lçln fiyatları dahılde sabit tut- mak şarttı. Para değerinden kaybe- dlnce fiyatlar bu değer kaybını kapat- mak için yükselirse böyle bir “devallis asyon” dan memleket ancak zarar gö- rürdü. Onun içindir ki Fransız 'Malifye Bakanı derhal fiyatları 15 Ağustasta- ki seviyelerinde dondurmak için faali- yetedectl. Böyle bir mall ve iktisadi politikanın başarılı olun olmadığına hemen karar vermek mümklün olma- ada bir taraftan tesilerden yükselen itirazlar karsısın- malt ve tktisadi ilerlediğini söyle- mek mümkündür. Tarım müstahsille- ri daha şimdiden fiyatların 15 Ağus- ASN