İhraç mallarımızdan üzüm Hem sat, hem öde... memleketlerden 1948 ıthalatınm ©o larını ithal etmesıne bağlı idi- î . Bir e Pilrkiyenin tica- ret bilânçosu ta tanzimattan ma- lde imi olarak açık ve- riyordu. İkinci olarak ihracatımız Kımız çok, paya sa! az idi. Zâten geri kalmış bir ekonomiye sahip olduğumuzdan Av K ba- sit bir iki zirat maddeden başka bir şey satamıyorduk. nun için, daha 1950 de yapılma- sı gereken şey, liberasyon kararı al- maktın ziyade Avrupa memleketle- rinden uzun vadeli kredi elde etmek olmalıydı. Bu yapılmayınca, aksak karırlar tesirlerini husule getirmek- te gecikmedi. Ticaret bilançomuz 1950 den itibaren şöyle bir manzara gös- termeğe başladı: Yıllar — tthalât İhracat Açık 1950 800 Mil. T.L. — 739 Mil. T.L. 61 Mil. 1951 1128 ,, RR0 .. 246 v 1952 1657 .. 1016 4 | & .. 1953 1491 ,, 1109 ,, 882 »» Daha 1952 gonbaharında Birliğe karşı borçlu olan memleketler tediye- Jerini altın veya Amı n Doları ıle yapacaklarından anlaşılmıştı ki libe- rasyon kararından uzaklaşmak lâ- im öyle yapıldı. FEylül 1952 de lıbemsynna son ver di a 1950 den a daimi olarak devam eden dış tıcaıet ncıkıa- "Doğu - Batı Arasındaki İktisadi Savaş Doğan AVCIOĞLU ost Afgan Kralı memleketimizi — dolaşırken, — Dişişleri Bakanı Prens Muhammet Naim yeni Rus yardımından bahsediyordu. en iyi şartların maatteessüf, Ruslar tarafından teklif edildiğini hatırlatıyordu Aynı iddiayı Suriye ve Miısır da, bir iki yıldan beri tekrarlamaktadırlar. Bu memleketler yardım imkânları bakımından Rusyanın Ame kayla boy olcuşemıyeceğmı çok iyi bilmektedirler. Bu yıl, a.zlıüııu!an ikan askeri ve iktisadi yar- dimı, 195 n beri ancak 1 milyarı bulan Rus yardımının kat üs- tündedir. Buııa rağmen, bu memleketler Rubl,(’yı neden ca:ıp bulmak- tadırlır? Kabahat acaba ta: iyle yard d(mı'yerık- ha. rin midir? Batı ve Doğunun yardım yapış qeklımn mceleııme.s bu su allere kısmen de olsa bir cevap getirecektir. Batının hatâları A z gelişmiş memleketlerin dış yaraıma olan muazzam ihtiyaçlarını 4Z Tartık kimse inkâr etmemektedir. Batının yardım tarzı bu memleket- lerin maalesef haktiki ihtiyaçlarına uymamaktadır. husus i ele alalım. Batılı müteşebbisler sadeci ol, madencilik gibi çok avantajlı işlerden gerisiyle pek il- gılcnmrmekledı Milletlerarası bankalar daha geniş bir gorıışe sahip dpğıllerdır VeT adleri de yüzde 4-5 ten aşağı de- ! gelişmiş memleketler- den çok, Amerikan firmalarına yeni iş imkânları temin etmeyi dü- şünmektedir Ameri kıye hakknıda udmdan fıızla bir $ ım, sadece bir ısra]tır îsralı mumkım olduğu kadar Ar NE başvurduğu çapraşık usulleri teker teker saymaktadır. AKİS bu rTa- pordıın evu elce bahsetmişti. Türkiye, eğer sabık Cumhurbaşkanı adayt Dewey'i binlerce dolar ödiyerek “müşavirlik” için kiraladıysa bunun bir sebebi olsa gerektir. Şartsız şurtsuz yardım verebilecek tek teşekkül, Birleşmiş Milletle- rin yıırdım fonu (SUNFED), Amerikamn isteksizliği yüzünden hâlâ uykudadır Rusların kurnazlığı R uslar bu durumdan Iay la masını cok ıyı bılmektedırlar Talep mekt ) aI bılırler Bıı nokta, az gelişmiş memleketlerin ihracat m mak için uğradığı güçlükler ve fiyatlardaki aşırı ği ctıbaru ann' son derece mühimdir. Meselâ 1958 - 1954 arasın- da Ba tılılar Gu.ney Doğu Asyaya 8 milyar dolar iktisadi Yyardım yap- maişlardır. aynı müddet za lında, ihraç malları /ıyat!ıırmm duşvııc- si dolayıaıyle bu memle mişlerdir. milyar verıyor.vumız. öbür elinizle 7 mıluar geri ahyor.mmız i Dığer lara/- 1 olusu pamuğunu dünya pazarlarına sürmeğe çalı- girken, Misir pamuğunu kime satacaktır.? Suriye buğday fazlasına alıcs bulabi Kabul etmek lâzımdır ki, Rusya bu memleketler için 8on derece avantajlı bir pazar teşkil et- mektedır Her n bildiği gibi, Rusya, bu memleketlere kara gözleri için yardım uapmamaktadır Bir takını siyasi maksatlar gütmektedir. Bu- na rağmı öomünizme pek fazla sempati beslemiyen bu memleketler, ik- " i 'htı'yaçlarm tazyika altında, siyasi mahzurlara pek — aldırış et- memektedirler. Batılılar, çaresizlik içindi usyaya dönen az gelişmiş memleketleri azarlamadan ewwel, yardım mya.sailı rini dikkatle gözden geçirmelidirler. AKİS, ? EYLÜL 1957