YURTTA OLUP BİTENLER. Bütçe müzakerelerinde Muhalefet sıraları tır.Fakat âslına bakılırsa Başkan ve- kili Vazıfesınden başka bi d yapmış Sadece i an, ama gene de kahraman- lık mertebesine erişenleri gördük- çe insanın Demokrasiyi kahraman- lar yaratan bir rejim olarak tarif e- denlere katılmaması imkânsızdı. Fakat hiçbir şey Hür. P. nin bu se- eki müzakerelere mü mel bir ha- zırlıkla giriştiği hakikatim gölgelen- iremezdi. Hür. P. adına tenkitlerde bulunan hatipler, gerek meseleleri e- le alış ve ortaya atı ekilleriyle, gerek ileri sürdürdükleri fikirlerin da- yandıkları vakıaları ve izahta bu iyi hazırlığın semerelerını topladılar. Hür. P ütçe müza- kerelerınden yuzunun akıyla çıkıyor- du. Aynı de söyle- mek belkı mumkundu ama çok da ordu. Ne var ki, C.H.P. Genel Baş- kanı İnönü yuksek devlet adamı vas- fının icâplarını bir defa daha ortaya en muvazeneli lar İnönü tara- killeri tarafından — dikkâtle takip e- Peye gelmce hazırcevap lideri bu sene pek iyi bilinen ve alâka karşılanan nüktelerini savurmak için her zamankinden daha fazla fırsat buldu. Kısacası Muhalefet partılerı müzakerelerden vazifesini yapmış in- sanların iç râhâtlığı ile duracaklar- Fakat hakikat böyle miydi ? İşte bu belli değildi. Beceriksizlik rekoru, ütçe müzakerelerinin bütün hâra- retiyle devam ettiği bir sırada C.H.P İstanbul İl Başkanı Muhlis Vazifenizi — yapabildiniz. mi? Sırmalının istifa ettiği duyuldu. Usta- dın istila etmek gibi bir huyunun da olduğunu bilenler başlangıçta habere fazla ehemmiyet verimediler. Zira Muh- lis Sırmalı bun an önce de tam üç de- fa istif a etm gene de İstanbul ll Başkanlık vazıfesınde kalmışta. Fa- kat bu hakikaten çok cıddıydı Muhhs Sırmalı, İl başkanlı- ğından bir daha avdet etmemek üze- re ayrılıyordu. lstanbul teşkılatının yaşlı ve tâbi- am manasıyla ul efend si" başkanının bu hareketı CH.EP El bazı çevrelerinde "Şimdi bunun sıra- sı mıydı ya?" diye karşılandı. Haki- katen İstanbul İl aşkanının istifa etmek için seçtiği gün pek münase- betsiz bir zamana tesadüf etmişti. B.M.M ütçe muzakerelerıne devam ediliyordu. Genel ez üye- lerinin Ankaradan ayrılıp Istanbulda— ki derdi halletmeye koşmaları im- kânsızdı. Hülâsa, İstanbul İl Başka- nının, istifası becereksiz ıcraat zincir- rinin son halkası olmuştu lına, bakılırsa bütün olup bıtenlerın kabahatını Muhlis Sırmalıya yükle- meye imkân yoktu. K bahatin bü yu— ğü 27 Ekim, 1956 Taksım gazi- nosunda toplanan ıl Kongresı delege- lerindeydi. Muhlis Sırmalıyı İl baş- anlığına bu delegelerin oyları getir- mişti. albuki daha o Zzamandan, herşey gösteriyordu ki, C.H.P. Istan— bu İl başkanlığı için enerjik, müca- ücra köşelere kadar giderek partililerle bizzat te- mas edebilecek, bir adam lâzımdır. " İstanbul İl Kongresi başkan- lıga böyle bir adam getirmediği için bugünkü akıbetin 1 No. lu sorumlu- sudur. Kongrenin bir başka sorumlu- luğu da iş başına bir arada çalışma- sı imkânsız getirmesiydi. Daha o zamanlardan söylendi: Oğuz Oranla Muhlis Sırmalnın aynı ara- bayı çekmeleri aklın kolay alacağı bir şey değildir. Nitekim Öyle oldu kâh şu tarafa, kâh bu tarafa çekılen arabanın bir türlü mümkün olmadı. C.H.P. l delegeler İl başkanlıgına en Uuygu olanı değil, "en as fena" olanı getır— mişlerdi. Eee, şimdi de bunun acısı çekiliyordu. Hakikaten Kongrede aldıgı oylara ve topladığı alkışlara rağmen Muhlis Sırmalı'nın teşkilât karşısındakı du- rumu, Kongreyi takip eden ilk gün dahi sağlam değildi. Bütün şikâyet- ler İl İdare Kurulunun ataleti, istenil- diği gibi çalışmaması üzerinde top- lanıyordu. Gerçi İl merkezine gelen— ler, oraya bir takım adamların girip çıktıgını haftanın rinde - her Salı - idare heyetının top- lanıp müzakereler yaptığım görüyor- lardı. Ama ne var ki ortada ne fol vardı, ne de imlerde a- sıl yükü taşıyacak olan teşkılat İl merkezinde neler olup bıttıgınden haberdar bile değildi. İl merkezi seçimlerin yaklaşmak üzere o ocak, bucak, hatta ilçe kongrelerine bile gıtmıyordu Fakat Sırmalı bunun kolayını bulmuştu. Emrindeki basın ürosu, gazetelere haber bültenleri gonderıyor ve Sırmalının hangi kong- relerde "bu uğunu" hatta "Söylediğini" ve yaygın . teşkilâtı da yaslı başkanın ten "cansiperane" çalıştığım diyordu. ongrenin arifesinde — Muhlis; Sır- malının İl başkanlığının adamı olma- dığım söyliyenler, meğer ne | haklıymışlar' İlhami Sancarın İstan- bul İl başkanlığı devrini hatırlıyan- lâr, Sancarın eşiğini aşındırıyorlar ve Parti Meclisindeki vazifesinden ayrı- AKİS, 2 MART 1957 zanne-