Teselliye kavuşturulan hasta çocuk Hanımlar, siz de böyle bir gömleğe kavuşabilirsiniz mecmualardı. kuyup yazması ol- mayanlar dahi bol resimli mecmua- larla bir kaç dakika oyalanıyorlardı. "Kerem ile Aslı "Leylâ ile Mecnun" ve içinde acıklı manıler olan kitap- lar hepsinden daha ule geçiyor- du.. Bir küçük çocuk okuduğu bir kitabın arkasına kendi — dertlerim yazmıştı. Bu samimiyeti insan değ- me şiirlerde bulamazdı. — Ortopedide kadar şirin Üçü yavrucaklar vardı. Tıpkı büyük adamlar gibi, ba- zan onlardan dah üyük bir meta- netle ağrılara göğüs — geriyorlardı. Mavi-beyaz gömlekli kadın oranın da bancısı değildi. Onları bir bir dola- şakalaşıyor, bazan çocuklara da annelerine metanet aşıla- ret ediyordu. Beline kadar . pırıl - piril - -saçları olan Ünlü aylardır ya- saçlarını kestirmeğe vi-beyaz gömlekli açlarını taradı ve di. Eğer bir en muhak- esut ca dersleri kitabı yerine başka bir rdu. Almanca kitap arıyorı Mavi-beyaz gömlekli kadın Anka- ralı ev dınıydı Adı Beyza y Kardam idi, haftada iki gün, gönül- lü olarak Ankara Tıp Fakültesine da- vam ediyordu. Büyük bir gayesi var- dı: Kendi gibi birçok gönüllü hemşire toplamak ve bu şekilde hastahaneler- de yardımcı olarak çalışan gönüllü bir kadın teşkılatı kurmak.. Beyza Kar- am'a göre bir kadın bır hastahane- de haftada ancak bir kaç saatini a- yırabilse dahi fevkalâde faydalı ola- bilirdi. Nedense "hastahane" kelımesı ekseri insanları ürkütüyor! nediliyordu ki hastaları gordukç san ıstırap duyar. Halbuki hastala- a ufak bir. yardım yapabilmek dahi nsanı O derece eselli ediyordu ki zife tıktan sonra birçok dertlerınden sıyrılmış oluyor onları unutuyordu. Bir hastahanede ne kadar eleman olursa olsun, dışar- dan gelecek olan degışık insan daima faydalıydı ve bu insanın bir ta koğuşuna getırecegı degışık hava bile hastaların i i İ yardım- karşılayamıyacak kadar az olduğu düşünülünce bu kıymetli olabi- a kolay anlaşılıyordu Hal- Ingıltere ve Amerika gibi dok- rdımcı elemanların bol olduğu lerde bile gönüllü hemşire- ahanelerde haftada birkaç k arzusu gösteren ev ka- Üyük sevınçte karşı- a Kardam'ın bir pro- hastalara refakat e- lek vermek ve on hastalara da yardım etmeğe teşvik etmek.. Zaten refakat- ler ekseriya çok faydalı — oluyorlardı ve hastası olanlar hastanın halinden ve derdinden çok daha iyi anlıyorlar dı. Fakat bu yardımı daha sistemli, daha müsbet bir şekle sokmak müm- kündü gore hasta— hanele d alışmanın herh i bir hayır cemıyetınde çalışmağa nazaran vantajı vardı. k saat çalışan bir dernekte pek az çalışmış halbuki haftada Üüç saat kadın, bir hastahanede, en az kışının yüzünü guld rebılırdı bunun için de ev kadınları cak müracaatlar — Başhemşire m ve idare tarafından çok iyi karşılanacaktı. unutmamak lâzımdı ki ıstırabı unutmak ıstırabdan kaçmak- eğil, ancak onu hafifletmekle mümkündü İş Hayatı Serbest teşebbüs emleketimizde iş hayatına atıl- mış kadınların sayısı pek öğretmenlik klâsik kadın hosteslik gibi yepyeni ve tamamiyle zamanı- mıza has olanlar, askerlik gibi bugü- kalmış mes- Meslek sahibi ka- dınlarımızın yanında memur kadınla- rımızın da sayısı bir hayli kabarıktır. Celile Gencay Müteşebbis iş kadını AKİS, 2 MART 1957