YURTTA OLUP BİTENLER programı hakkındaki munakaşalar takıp etmıştı İdare kurulun enç €e yeni üyes hararetlı bır çalışma programı hazırlamıştı. Ta- tarı mükemmeldi. Sırmalının şıddetlı mukavemetıne rağmen programmı kabul etmış fakat program bir türlü yürütüleme- mıştı. İdare Kurulu üyeleri teessür ıçın- leri yI rumıyecegine inanıyor- lard meyli gözle lür hale gelen Istanbul halkına bu şe- kildı Çıkar yol ıstıfa idi. İstifanameler yasıldı ve lü- u halinde verilmek uzere şimdi- lık ceplere konuldu. Fehmi Atanç, Ali Rıza Arı, Mümtaz Özarar ve Abdur- slan ise sadece başkanın çekilmesini ve aynı bu sefer de Fehmi Atançın başkanlı- ğında çalışmalarına devam etmesini ıstıyorlard İl İdare Kurulu çeşitli fikirlerin or- taya atıldığı bir münazara meyda haline geldıgı bir sırada Muhlis malının İdare Kurulundaki iki taraf— tan da kuskunler safına geçtiler, ön- ce Güzide r, birkaç saat son- ra da İsm istifanamelerini Muhlis Sırmalıya gönderdiler. Ku- ruldaki iki arkadaşının ayrılması Sır- malı için, diğer grupların kati haki- miyeti demekti. Celebı mizaçlı İl baş- n iste buna tahammülü yoktu. in Özgüder ve arka- daşlarının da ıstıfanamelerım hazır- ladıkl: üzakereleri ta- aml. tamamlanmaz bunu açıklı- el is Sırmalımn Bu, idare heyetisin inhilâli demekti.. Başkan, muhalifle- rine tekaddüm etmek istedi ve Bütçe müzakerelerinin sonunu eden istifasını verdi. Hem de bu sefer, ya lanlamamak üz Sırmalı, "Bana oyun oynıyacaklar- dı, ben daha atik . davra du. Başkatibi istif asını Abdurral Arslanınki takip Geriye, İdare kurulundan henüz ıstıfa etmemiş, ye- e lunun yedeklerle takviyesi cihetine gidilerek Fehmi Atançın başkanlıgın- da çalışmalara devam etmesini arzu- luyorlard CH P. İstanbul teşkilâtı şimdi iş Sancar bu vazifeyi kabule yanaşma- dığı için, akla gelen ilk isim Ekrem Özde Bağdat Paktı Sadeceümit ğer geçen hafta Anadolu Ajansı Başbakan Menderes ile Dış İşleri 10 Bakan vekili Ethem Möenderesin be- yanatlarını ; yayınla mamış olsaydı, kı imse dunyaya gözlerini lerle açan Bağdat Paktının bir yaşı na daha girdiğinin farkına varamıya- caktı. aşbakanın beyanatında, Orta Do- ğu ıhtılafının hallinde "Bağdat ak- tilerinin kanaati leri Bakanlığ butçesı in Meclı e müzakeresi sırasında "Bağdı ktı- elem erıcı hır hale geldiğini" ve Amerikanın Pakit ka tılmamasının bir "eksıklık" oldugunu ileri sü ler. Fakat Paktın ne halde oldugunu l ak çok uzaklara gitmeye yoktu. Başbakan ın ve Dış İşlerı Bakan vekılının Meclıstekı SÖZ- “zekâ altın masını eri, ışığı kı l bilenler için kalî derecede aydınlatı- cıydı. Meselâ Ethem Menderes, Bağ- dat Paktı Konseyinin "pek. ykıd bütün azalarının iştirakiyle tekrar toplanacağım kuvvetle ümit ediyo- ruz" diyordu. Evet 1957 Şubatında üyesi İngil- t da müslüman uyelerın yanı yer almasını sadece ümit edel bılıyor- du. Halbuki Ingılteresız bir Bağda Paktı acaba ne ıa e edebilirdi? İn— at Paktının normal kes biliyordu. İn- gılteresız bir Bağdat Paktının kıyme- ral kkamla ifade etme k icap et- seydi "sıfır"dan rakkam bulmaya oki tere Paktın toplantılarına katılamı- yord Zira Paktı e Arap üye- Si Irak hukumet reısının ıktıdardan düşm ordu. Paktında İngıltereden açılan boşluk Ethem Menderes NATO unutuldu mu? rikanın Pakta iltlhakıyla doldurulabılırdı Talihsiz Mısır Sefe- kadar, "S: Amca" yı di dugu kadar, üman üye- leri de bu hususta ısrar <<diyorlardı. Hattâ Pakistan entosunda Muhalefet İngılterenm Pakt tan atıl- masın e Amerikanın alınma- sını ıstedı. Ingılterenın maksadı çıktı: Amerikayı Bağda Paktı ıçıne alarak "Sam Amca"nın gölgesinde O ğgudaki eski nüfuzundan ge- riye ne kaldıysa onu ıdame ettırmek Fakat Amerikanı kanaatta oldugu aşıkardı. Amerıka Arap âle- mini bölmek değil, bilâkis birleştir- mek ıstıyordu Bağdat Paktı Araj; âlemini ikiye, hatta üçe bölmüştü. tam manasıyla Batı taraftan Lübnan bile akta meyi reddediyordu. Washıngton dakı "d stane — karşıla- rağmen Suud için Bağdat Paktı "hıç bır faydası olmayan, bilâ- kis Ara mleketlerini birbirine düşman ede n" bir teşebbüstü. Arap memleketlerinin iltifat etmediği - I- rak hariç - Paktın içinde degıl de dı- a bul ikanla men- faatlarına daha uygun geliyordu E- sasen Eisenhower doktrininin dogm a- sının bir sebebi de buydu. Eğer Ei- senhower ve Dulles da, tıpkı Başba- kan Menderes gibi, Bağdat Paktının bu bölgeyi sükün ve istikrara kavuş- turacagına mansal dı, Amerika ıyac: caktı. Kı resın tabiriyle, "B ağdat zi bir s ıyaset takibini tırmıyece Bağdat Paktına Amerikanın katıl- maması, İngilterenin de toplantılara katılamaması hakıkaten 'elem verici" L aklına ge- iki vakıa; “zekâ Işığı altın- da" okumasını bılenlerın iki beyana- tın cidden pari ir yığın cümlele- Ti arasından çıkardıkları mana bu iki "elem ayı Yuvarlak lafların arkasına gızle- n bu hakıkatı ruhi görenleri " pıklıkl suçlandırmak, bu ağır la- fa layık gorulenlerın ıçıne ihtimal, bir 'öksüzlük" — çöktürecektir. Ama va- kıalar hıç Ur suretle degıştırılemez. adar mızrağın çuvala sıgdırıldıgını goren çıkmamıştır. uki ıralarda NATO'nun kuruluşunun 5 ınc yıldönümü kutla- ordu. Başbakanın Bağdat Paktın- dan esırgemedıgı iltifatlardan NA- TO'yu da mal masını ırakma! gonul ne kadar ısterdı Zira Türkiye- bulunmaktadır. Bu görme- mezlikten gelmek, elbette sevinç ye- rine üzüntü yaratacaktır. AKİS, 2 MART 1957